Buradasınız
İnşaat Yapım Süreleri Kısaltılıyor, İşçiler Ölüyor
İstanbul’dan bir iş güvenliği uzmanı
Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya kadar indiriyor ama bu süre de Erdoğan’ı tatmin etmiyor. Erdoğan, “24 saat anlayışıyla çalışacaksınız, burayı kesinlikle önümüzdeki yıl bitirmeniz lazım, icabında vardiya sistemlerini değiştireceksin, burada kimse rahatsız olmaz merak etme, gece gündüz çalışacaksınız” diyerek inşaatın 1 yıl içerisinde bitirilmesi gerektiğini söylüyor.
Bu tür baskılara geçtiğimiz yıllar boyunca defalarca şahit olduk. Dünyanın en büyük havalimanlarından biri olmasıyla övünülen, inşa sürecinde 200 binden fazla işçinin çalıştırıldığı İstanbul Havalimanı için de erken açılış baskısı yapıldığını ve işçilerin köle gibi çalıştırıldığını defalarca duymuştuk. Mecliste İstanbul Havalimanı inşaatında gerçekleşen işçi ölümleri hakkında soru önergesi verilmiş, gelen cevapta 25 işçinin doğal yollardan öldüğü, 30 kişinin ise iş kazaları sebebiyle öldüğü belirtilmişti. İster “doğal yollardan” ister “iş kazası” denilsin tek bir projenin inşaatında 55 işçinin iş cinayetine kurban gittiği itiraf ediliyordu. Üstelik bu sayı resmi verilere göre böyle, gerçekte çok daha yüksek olduğunu tahmin etmek güç değil!
Peki, bu kadar işçi kardeşimizin ölmesinin sebebi neydi? Hiç kuşku yok ki birincil sebep inşaatın bir an önce bitirilmesi için yapılan baskılardı. İş güvenliği önlemleri sadece göstermelik olarak alınmış, işçiler hiç izin kullanmadan ve uzun saatler çalıştırılmışlardı. Soru önergesine verilen cevapta yasal asgari sınırın (130 uzman) üç katı iş güvenliği uzmanının (382 uzman) şantiyede çalıştırıldığından söz ediliyordu. Bu doğru ama eksiktir. Uzmanların söylediklerinin yapılmadığına, uyarılarda bulunan uzmanların silahlarla tehdit edildiğine ise hiçbir şekilde değinilmemiştir. Havalimanında çalışan birçok işçi arkadaşımızdan o dönemde tehdit edildiklerini duyduk. Esir kampından farksız bir ortam olduğu defalarca söylendi.
İstanbul Havalimanı inşaatında yaşananları orada çalışan uzman arkadaşlarımızdan dinlediğimizde para hırsı gözünü bürümüş patronların ve bir an önce havalimanının açılması için baskı yapan iktidarın vahşiliğini görüyoruz. Havalimanında en çok yaşanan kaza hafriyat kamyonlarının sebep olduğu kazalardı. Sahada gece çalışmalarında yeterli aydınlatmanın sağlanmadığı ve hafriyat kamyonlarının farları ile çalışıldığını anlatıyor uzman arkadaşlar. Üzerine ekliyorlar: “Sahada çoğu zaman sağa sola savrulan hafriyat kamyonları görmek normalleşmişti, günde en az 11 saat direksiyon sallayan hafriyat kamyonu şoförlerinin takati kalmıyordu. 20-25 ton yük taşıması gereken kamyonlara 40 tondan fazla yükleme yapılıyordu. Bu kadar yüke dayanamayan kamyonların frenleri patlıyor ve çok fazla kaza meydana geliyordu. Bu kazaların çoğu kayıtlara trafik kazası olarak geçti. Dengesiz yüklenen hafriyat kamyonlarının bir kısmı zeminde yaşanan çökmeler yüzünden devriliyordu. Burada sürekli iş kazaları meydana geliyordu.”
İstanbul Havalimanı gibi birçok projenin bu şekilde yürütüldüğünü duyuyor, görüyoruz. Şimdi de bunlara yeni bir tanesi ekleniyor. Müteahhit tarafından 36 ay olarak verilen inşaat bitirme süresinin, iktidar tarafından üçte birine yani 1 yıl gibi kısa bir süreye indirilmek istenmesi akıl alır gibi değil. Peki, bunun sonucu ne olacak? Birçok işçi arkadaşımız bu projelerin yetişmesi için hayatlarını kaybedecek. AKP’nin iktidarda olduğu süre boyunca 30 bine yakın işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. İşçiler olarak örgütlenip bir araya gelmediğimiz sürece iş kazalarında hayatımızı kaybetmeye devam ederiz. Göstermelik önlemlerin değil gerçekten iş güvenliği önlemlerinin alındığı çalışma ortamları yaratmak için mücadeleyi büyütmeliyiz.
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...