Buradasınız
İnsanlaşma Mücadelesi Yani “En Mühim Mesele”

Ne kadar az yaşıyoruz, kardeşlerim,
ne kadar az yaşıyoruz,
ne kadar az.
Beygirle bir ayardayız henüz
bu en mühim meselede,
hatta onun kadar bile doyamıyor dünyasına
beygirden çok yük taşıyan çoğunluğumuz.
Nâzım Hikmet, yazdığı sayısız şiirde insanca yaşamı tasvir etti ve ne yazık ki insanca yaşamdan ne kadar uzak olduğumuzu da… Yukarıda yer alan mısraların ait olduğu 1947 tarihli En Mühim Mesele şiirini İkinci Dünya Savaşı’nın üzerinden henüz iki yıl geçmişken yani milyonlarca emekçinin yaşama doyamadan göçüp gittiği yılların ardından kaleme aldı. Nâzım’ın deyimiyle kestane, çınar, servi ya da kavak ağacı gibi yüzlerce yıllık bir ömrümüz yok. 4,5 milyar yıl yaşındaki dünyamızın üzerinde kısacık kaldığımız ömrümüzde ise ne kadar insanî yaşadığımız sorgulanması gereken en mühim mesele! Sadece nefes alıp vermek, yemek içmek, uyumak, çocuk yapmak, çalışmak… Böyle bir yaşamın gerçekte bir yük hayvanından farkı var mı? Çünkü bir İngiliz halk deyiminde dile getirildiği gibi; “hep çalışmak ama hiç oynamamak” insanın maneviyatını yok eder. Oysa yemek ve uyumak gibi fiziksel ihtiyaçları karşılamanın ötesine geçmektir insanca yaşamak, insanın manevi olarak yükselmesidir! Kölece koşulların, sömürünün, savaşların, insanın insanı ezmesinin son bulmasıdır insanca yaşam; işsizliği ve geçim sıkıntısını düşünmeden kültürel, sosyal, zihinsel, ruhsal bir doyuma ulaşmaktır. Ne yazık ki ezilen ve sömürülen milyarlar insanca yaşamın çok uzağındadır. Çünkü kapitalist sömürü düzeni insanın insanlaşmasının önünde büyük bir engel olarak duruyor.
Bir düşünelim: Binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca pek çok dönemeç noktasından geçilerek muazzam bir gelişme kaydedildi ve bugünkü bilimsel, teknolojik gelişmişlik düzeyine ulaşıldı. Tarım devrimi başlamadan önce ortalama insan ömrü bugüne kıyasla çok düşüktü. İnsan, zaman içerisinde tarımı buldu, at dâhil pek çok hayvanı evcilleştirdi; etinden, sütünden, yününden, derisinden, gücünden yararlanmaya başladı. Binlerce yıllık birikimin sonunda doğanın nimetlerinden daha kontrollü bir biçimde faydalanılmaya başlandı. Buhar makinesinin keşfi ve Sanayi Devrimiyle birlikte insanlık sıçramalı bir gelişme kaydetti. Bir zamanlar madenlerde iş aletlerini çalıştırmak ve kömür vagonlarını çekmek için beygir kullanılırdı. Makinelerin gelişmesiyle birlikte işçiler yüzlerce, binlerce beygir gücüne tek tuşla kumanda eder hale geldi. Bugünkü sanayileşme, robotlaşma, akıllı yazılım, nükleer enerji vb. göz önünde bulundurulduğunda, kontrol altında tutulan güç ve enerjinin muazzam olduğu görülür.
Bugün insanlığın kök hücreden organ üretme çalışmalarında ciddi yol kat ettiği, pek çok hastalığın sonunun getirilebileceği, dünyanın sayılı zenginlerinin uzaya yolculuklar yaptığı bir dönemdeyiz. Ne var ki bilim ve teknolojideki bu muazzam gelişme büyük insanlığın çıkarları doğrultusunda kullanılmıyor. Makineler ve robotlar bu denli gelişmişken iş saatleri kısalmıyor. Dünya üzerinde yüz milyonlarca işsiz bir yanda birikirken, öte yanda çalışanlar 12 saati aşan kölelik koşullarında, düşük ücretle çalışmaya mahkûm ediliyor. İş ev çemberine hapsedilen yüz milyonlar adeta sadece çalışmak için yaşıyorlar. Mesela üretim araçlarının vardığı gelişkinlik düzeyi sayesinde bugün işçilerin dört saat çalışması ve geri kalan zamanlarını insani bir şekilde yaşaması pekâlâ mümkün. Ancak kâr üzerine kurulu sömürü düzeninde bu mümkün değil. 1800’lü yılların İngiltere’sinde maliyeti daha düşük olduğu için beygir yerine insan gücünü kullanan kapitalist ile günümüzün kapitalistlerinin dürtüleri aynı: Daha fazla kâr.
İşçi sınıfı ürettiği zenginlikten insanca yaşayabilmesi için gerekli olan payı alamadığı gibi dinlenmeye, düşünmeye ya da yaşamın anlamını sorgulamaya yetecek vakti de bulamıyor. Geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı, işsizlik, güvencesizlik, savaşlar, göç yolları, seller, yangınlar, kuraklık… Kapitalizm altında yaşam tam anlamıyla bir kâbusa dönüşmüş durumda. Yaşamı emekçilere zehir eden, nefessiz bırakan, eşitsizlik üzerine kurulu kapitalist sömürü düzeni son bulmadan insanca yaşamak mümkün olamaz. İnsanın insanı sömürmediği, yük hayvanı gibi çalışmanın son bulduğu mutlu bir yaşam için insanı yok sayan bu düzenden kurtulmaktan başka seçenek yok!
DİSK Kuruluşunun 55. Yılını Kutladı
Çatlayıncaya, Patlayıncaya Kadar Yiyin!
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...