Buradasınız
İş Güvenliği Eğitimle Sağlanır mı?
Esenler’den bir işçi
Şu an çalıştığım işte iş güvenliği dersi verdiler bize, iş kazası geçirmeyelim diye. Dersi anlatan arkadaş örnekler vererek anlattı, biz de dinledik. Sonunda bize anlamadığımız yer olup olmadığını sordu ve biz de anladık dedik. Soracağınız soru var mı diye sorduğunda ben de ona şöyle bir soru yönelttim: “Tamam bu anlattıklarınız iyi, güzel ve önemli de, işçinin aldığı ücreti ve çalışma saatlerini göz önünde bulundurursak sadece bunlar yeterli mi?” Diğer işçiler de beni desteklediler. Dersi veren arkadaşsa, “evet haklısın, ama bunlardan kaynaklı sorunları işe yansıtmamak gerekli” dedi.
Başka bir arkadaş, “uzun çalışma veya işin ağır oluşundan dolayı pelte gibi oluyorsun zaten, yorgunluktan iş kazası geçirmemen bir mucize. Üstelik ücretler göz önünde bulundurulduğunda ay sonunu nasıl getiririmin hesabıyla geçiyor bütün günün. Sen bunlara dalıp gidince iş kazası geçirmene de olanak doğuyor. Bana göre de ders önemli ama yeterli değil” dedi. Ben de tekrardan ders veren arkadaşa döndüm ve “biz taşeronda çalışıyoruz bak senin gibi ana firmada değiliz. Patron bizi hadi acil iş yetişecek diyerek hızlı çalıştırıyor, artı senin saydığın güvenlik malzemelerinin bazıları yok işyerinde. İsteyince de getireceğiz diyor. Israr edince de işine gelirse diyor” dedim. Dersi sunan arkadaşsa yine, “doğru söylüyorsunuz ama yine de ders önemli” dedi.
Evet kardeşler güvenlik dersi gerçekten önemli önemli olmasına da, çalışma saatlerinin uzunluğu, aldığımız ücretler, taşeronda çalışıyor olmak, bizlere verilen koruyucu malzemelerin yetersizliği bunlar önemli değil mi? Önemli kardeşler. Bizim bu şekilde çalıştırılmamız sayesinde patronların cepleri daha fazla parayla doluyor. Ama senin kolun kopmuş, bacağın kırılmış, kulağın sağır olmuş, kafan parçalanmış, hayat koşulları seni psikolojik sıkıntılı hale getirmiş, ölmüşsün kimin umurunda? Patronların umurlarında olan tek bir şey var o da para. Bunlar karşısında biz birbirimize sahip çıkmalı ve birbirimizin arkasında durmalıyız, gerçekten insan gibi yaşayıp insan olmak için.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın vergi politikası doğrudan emekçileri hedef alıyor. Hemen her şeye yapılan fahiş zamlar yetmiyormuş gibi bir de durmaksızın vergi ödemek zorunda bırakılıyoruz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi verenleri vergi rekortmeni...
- Dükkânda televizyon açıktı ve haber bülteninde “Kenya’da halk sokaklarda” haberi dönüyordü. O sırada içeri giren bir müşteri bir süre televizyona baktıktan sonra “Ya abi! Şu Kenyalılar bile sokağa çıkıyor, biz halen sesimizi çıkaramıyoruz” dedi ve...
- İzmir, Aydın, Bolu, Uşak, Manisa ve Karabük’te toplam 8 ayrı bölgede çıkan yangınlar nedeniyle ormanlar yine küle döndü. Günlerdir süren orman yangınları, müdahalenin de gecikmesiyle birlikte yerleşim yerlerine sıçradı; çok sayıda ev ve sanayi...
- “Sağlıkta dönüşüm” adı altında gerçekleştirilen saldırı politikalarının sonucu olarak sağlıkta özelleştirmenin önü alabildiğine açıldı. Zamanla kamu hastanelerinde verilen sağlık hizmeti niteliksiz ve yetersiz hale getirildi. Böylelikle iktidarın...
- 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. Marmara depremi bu toprakların gördüğü en büyük felaketlerden biriydi. Deprem kuşağında olduğu bilinen Türkiye’de egemenler yine emekçilerin canını hiçe saymıştı. ‘99 depremine kadar irili...
- UİD-DER, 15-16 Haziran Genel Direnişinin 54. yılında adına yaraşır bir anma gerçekleştirmişti. Ben de o salonu dolduran ve yüreği mücadele için atan işçilerle aynı heyecanı yaşamıştım. Etkinlik sonrasında her yaştan UİD-DER’li işçilerin sohbetlerini...
- Bursa’da Gemlik Gübre Sanayi A.Ş’de çalışan 6 işçi DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atıldı. Lastik-İş Sendikası, işverenin işçilerin sendikalı çalışma hakkına saldırarak işçi atmasını ve içeride baskıyı arttırmasını...
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.