Buradasınız
İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
Gebze’den işçi çocukları
Hazal: Benim adım Hazal. 4 buçuk yaşındayım. Benim annem her gün beni bırakıp işe gidiyor. Ben annemin işe gitmesini hiç istemiyorum, çünkü beni parka götürsün istiyorum. Her gün anneme soruyorum “Pazar günü de işe gidecek misin? Ben seni çok özlüyorum.” Annem diyor ki “kızım senin için çalışmak zorundayım.” Ama işe gitmediği zamanlar beni derneğe götürüyor. Benim artık dernekte arkadaşlarım var. Bizim için orada ablalar ve abiler kreş hazırlıyorlar. Annem büyük salonda etkinliği izlerken, biz de kreşte oyunlar oynuyoruz. Sonra “güzel günler göreceğiz” şarkısını söylüyoruz. Bir de dernekte “hey hey işçi kardeş” şarkısını öğrendim. Eve geldiğimde önce dedeme şarkıları söyledim sonra da dernekte neler yaptığımı, duvardaki resimlerde gördüklerimi anlattım. Artık anneme beni parka götür diye değil derneğe götür diye ağlıyorum.
Çağrı: Ben 7 buçuk yaşındayım. Derneği çok seviyorum. Dernekte bazen sinema yaptıklarında çok mutlu oluyorum. Çünkü birlikte bir şeyler yapmak çok güzel. Bazen babam işe gittiği için derneğe gelemiyor. Hatta çok çalıştığı için onu göremiyorum. O zaman onu çok özlüyorum. Annem, hem annelik hem de babalık yapmak zorunda kalıyor. Annemle bazen derneğe gitmediğimiz zaman kurslara gidiyoruz. Keşke her zaman dernekte olsam. Babam mesaiye kaldığı için değil mücadelenin içinde olduğu için ve bizim geleceğimiz için çok çalışıyor. Ben de büyüyünce babam gibi mücadeleci bir işçi olacağım. Babam çok yorulduğu zaman bizimle oyun oynayamıyor ve biz çok üzülüyoruz. Ama babam bütün çocuklara güzel bir gelecek bırakmak için mücadele ediyor. Bütün işçi çocukları kardeştir, siz de derneğe gelin, birlikte şarkılar söyleyelim. UİD DER’e bütün yaptıkları için teşekkür ediyorum.
Tülay: Ben 5 buçuk yaşındayım. Derneği çok seviyorum. Dernekte filmler izlediğimizde çok eğleniyoruz. Orada bizim için kreş var. Arkadaşlarım da oldu ve paylaşmanın çok güzel olduğunu öğrendim. Babam evden çıkarken nereye gidiyorsun diye soruyorum. Eğer derneğe gidiyorsa beni de götür diyorum. Çünkü dernekte çok mutlu oluyorum.
Can: 10 yaşındayım, ilkokul 4’üncü sınıfa gidiyorum. Ben okulu bitirdiğimde araba tasarlamayı düşünüyorum. Ama ilk önce işçilerin haklarını savunan birisi olmak, aynı dernekteki ablalarım ve abilerim gibi olmak istiyorum. Benim babam sabah saat 6’da işe gidiyor. Akşam eve 7-8’de geliyor. Böyle olunca babamı hiç göremiyorum. Geldiğinde çok yorulmuş oluyor. Babamla oyun oynamak istediğimizde bize çok yorgun olduğunu söylüyor. Babam araba fabrikasında çalışıyor. Fabrikada kaynak işi yapıyor. Eve geldiğinde gözleri hep kıpkırmızı ve yaş akıyor. Yatana kadar gözüne buz tutuyor. Çalışma saatlerinin kısaltılmasını istiyorum. Babamın 2 çocuğu var. Onun için bence 4 ya da 5 saat çalışmalı. Bir de borcumuz çok ve babam az para alıyor. Bu duruma son vermek için işçilerin haklarını alması, mücadele etmesi gerekiyor. İşçilerin zor duruma düşürülmesinin çok adaletsiz bir davranış olduğunu düşünüyorum. İşçilerin hakkını savunmak için UİD-DER’e siz de gelin. Birlikte işçi haklarını savunalım. UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Sınıf Penceresinden Gerçekleri Öğreniyoruz
- İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
- DTV “Direnç, Sabır, Mücadele” Etkinliğini Haberleştirdi
- “Direnç, Sabır Mücadele” Belgesel Gösteriminden Yansıyanlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...