Buradasınız
İşçiler 2012’den Ne Bekler?
Sefaköy’den bir işçi

2011 yılı geride kaldı. Biz işçiler yine çok çalıştık ve çok yorulduk. Peki, çok çalışmak bize çok paralar mı kazandırdı? Tabii ki hayır! Peki, bizi sömüren patronlar kârına daha fazla kâr mı kattı? Tabii ki evet. İşçiler yeni bir yıldan, 2012’den ne bekliyorlar sizce? Geçenlerde televizyon izlerken ünlülere 2012’den ne beklediklerini sordular. Ünlüler ise sadece huzur istediklerini söylediler. Peki, işçilere kimse soruyor mu? Bizim halimizi kimse biliyor mu? Biz patronlara çalışırız, üretiriz, bütün gün, bütün gece, dakika dakika sömürülürüz. Üstelik onların sermayelerini büyütürken sağlımızdan oluruz, işyerlerinde ve fabrikalarda türlü türlü iş kazaları biz işçileri bekler ama duvarlardaki tabelalarda “önce iş güvenliği” yazar.
İşçiler de bütün insanlar gibi sağlık, huzur, özgürlük ve sömürüsüz bir dünya ister. İşçiler insanın insanca yaşadığı, yokluğun, açlığın ve sefaletin olmadığı bir dünya ister. Bu dünyada güzel olan ne varsa işçiler onu yaşamak ister.
Yeri geliyor hiç uyumadan işe gidiyoruz, gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. Ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünüyoruz çoğu zaman. Asgari ücret bu zor koşullarda hangimize yetiyor? Asgari ücrete düşük oranlarda zamlar yapılırken, ulaşım ücretlerinden tutun da yaşamaya ihtiyaç duyduğumuz her şeye tam gaz zam yapıyor. Peki, aldığımız zamlar yapılan zamların neden hep altında kalıyor? İnsanları açlığa, yoksulluğa sürükleyen, uçuruma sürükleyen bu kapitalist sistem var oldukça bizler yeni bir yılın gelmesine ne kadar sevinebiliriz ki?
Yeni yıldan tek beklentim mücadele dolu bir yıl olmasıdır. İnsanca yaşayacağımız koşulları kendimiz yaratmalıyız. Bizler üretenleriz. Dünya üzerinde ne varsa işçilerin ellerinden geçmiştir. Birleşen işçiler yenilmezler!
Haklarımıza Sahip Çıkalım
İlk Defa Kendimle Gurur Duydum
- Geçmişten Bugüne Uçurum İnsanları
- Doğru Tarafta, İşçi Sınıfının Safındayım
- Emekçi Kadınlar ve Barış
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...