Buradasınız
İşçilerin Uluslararası Dayanışması Neden Önemlidir?

Sermaye sınıfının dünyamıza hâkim olduğu günden bugüne, üretim de her geçen gün uluslararası bir boyut kazandı. Patronlar, pazarlarını büyütmek ve dolayısıyla kârlarına kâr katmak için, dünyanın en ücra köşelerine kadar yerleşmekten bir an olsun geri durmadılar. Bizzat kendimiz şöyle bir etrafa baktığımızda, petrol şirketlerinden otomobil fabrikalarına, hipermarketlerden hazır giyim markalarına sanayi bölgelerindeki pek çok şirketin uluslararası dev tekellere ait olduğunu görürüz. Hepimizin bildiği gibi üretim küresel bir nitelik kazanmıştır ve bundan geriye dönüş yoktur. Artık en ufak bir malın üretimi dahi, çeşitli ülkelerdeki işçilerin ortak çalışmasıyla gerçekleştirilmektedir. Onlarca ülkeden yüz binlerce işçi, UPS, Ford, Mercedes, IBM, Coca Cola, Shell, Toyota, Arçelik, General Motors, AEG, gibi tekellerin bünyesinde çalışmaktadır.
Dünyadaki üretimin büyük çoğunluğunu elinde tutan dev tekeller olunca, işçi sınıfının mücadelesi ve örgütlenmesi de bu tekellere karşı ve uluslararası çapta olmak zorundadır. İşçi sınıfının örgütlenme ve mücadelesinin ulusal sınırları aşması, sermayenin uluslararası bir boyut kazanmasının ve tekelleşmesinin getirdiği zorunlu bir sonuçtur. Bu mücadele, sendika bürokratlarının ileri sürdüğü gibi, “imkânlarımız yok”, “çok zor”, “olanaksız” denilerek ikinci plana atılacak bir mücadele değildir. Dev tekeller din, dil, ırk ve renk ayrımı yapmadan dünyadaki sınıf kardeşlerimizle birlikte bizleri de aynı sömürüye tâbi tutmaktadırlar. Bizler de bu sömürüye karşı, dünya işçilerinin bir parçası olarak, ortak örgütlenme ve mücadeleye ilgisiz kalamayız, kalmamalıyız. İş güvencemizi ve haklarımızı sermayenin saldırılarından koruyabilmemizin tek yolu, uluslararası çapta örgütlenmekten, uluslararası mücadeleyi yükseltmekten ve dünya işçileriyle omuz omuza dayanışma içinde olmaktan geçiyor.
Türkiye’de son zamanlarda yapılan birçok eylem ve örgütlenme uluslararası dayanışmaya sahne oldu. Yerli ve yabancı firmalara (Novamed, Sinter, E-Kart, Desa, Tekel, Rimaks ve UPS) karşı yapılan eylem ve örgütlenmeler ulusal sınırları aşarak, dünya işçilerinin gündemine girdi. Sendikaların uluslararası düzeyde aynı gün ve saatte ortak basın açıklamaları yapmaları, iş durdurmaları, eylem ve yürüyüşler organize etmeleri, mücadele eden işçilerde, “çıkarlarımız dünya işçileriyle ortaktır”, “kazanmak için dünyanın her ülkesinde güçlü bir işçi dayanışması olmalıdır” düşüncesini doğurmaktadır. En son örnek, Uluslararası Taşımacılık Sendikası ITF’in, UPS işçileriyle 1 ve 15 Eylül günlerini Küresel Eylem Günü ilan ederek örgütlü olduğu 154 ülkede, sendika ve işçi örgütlerine ortak eylem ve dayanışma çağrısında bulunması oldu. Henüz yetersiz de olsa bu tür eylemler yaygınlaştıkça işçilerin kazanma gücü ve kendine güveni artacak, patronlarınsa kaybetmesi kolaylaşacaktır. Bilinçli işçilerin görevi, böylesi mücadelelerin kazanımla sonuçlanması için uluslararası kampanyaları, eylemleri ve grevleri daha da güçlendirmektir.
Dünyadaki işçilerin çalışma ve yaşam koşulları giderek kötüleşmektedir. Dev tekeller ülke ayrımı yapmadan hükümetlere baskı yapmakta, işçi sınıfının örgütlenmesini engellemekte, ücretleri düşürmekte, on binlerce işçiyi işten atmakta, esnek çalışma ve taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmakta, hatta mücadeleci sendikacıların önünü suikastlarla kesmeye çalışmaktadırlar. Ekonomik kriz bahanesiyle sermaye, ülke ayrımı yapmadan bütün işçilerin haklarına, sendikal örgütlenmelerine yönelik saldırıları arttırmıştır. Örneğin Avrupa ülkelerinde de işsizlik yükseliyor, emeklilik yaşı arttırılıyor ve sosyal haklar yok ediliyor. Bu nedenle haklarımızı korumak ve yeni haklar kazanmak için bütün işçilerin ulusal sınırları aşan mücadeleye atılması günümüzde acil bir zorunluluk haline gelmiştir.
Hatırlayalım “8 saatlik işgünü” mücadelesi, kadın işçilerin “eşit işe eşit ücret talebi” veya sendikal hakların kazanılması uluslararası mücadelelerle başarılmıştı. Bugün de Türkiye’de, Amerika’da, Yunanistan’da, Çin’de, Güney Afrika’da, Yeni Zelanda’da kısacası bütün dünyadaki işçilerin, taleplerini kan emici patronlar sınıfına kabul ettirebilmesi ancak sınırları aşan birleşik mücadeleden geçiyor. Dev tekeller dünya işçi sınıfını bir ahtapotun kolları gibi sarıp, sömürmektedir. Bu sömürü zincirini kırıp parçalamak için ortak örgütlenmeli, mücadelemizi hem ulusal ve hem de uluslararası anlamda daha da güçlendirmeliyiz.
UİD-DER kurulduğu günden bu yana işçi sınıfının uluslararası dayanışmasına dikkat çekiyor ve işçilerin bu doğrultuda örgütlenmesine özel bir önem veriyor. İşçi sınıfını ve sendikaları bu yönde örgütlenmeye çağırıyor. Günümüzde işçi sınıfının uluslararası dayanışma ve mücadelesi o denli önemlidir ki, ekonomik kazanımların yanı sıra, dünyamızda yaşanan haksız savaşlara dur demek, krizlerin bedelini ödememek ve çevre felâketlerini önlemek için dünya işçilerinin ortak mücadele vermesi gerekiyor. İşçi sınıfı uluslararası bir sınıftır ve mücadelesi de uluslararası olmalıdır.
Ellerinize Ve Yalana Dair
- Kapitalizmin Klasiği: Sorumlusu Değilsin Ama Suçlusu Sensin!
- Açgözlülük Sermaye Sınıfına Özgüdür!
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- Ateş Sadece Düştüğü Yeri mi Yakar?
- 1968’den Bugüne: “Üstesinden Geleceğiz!”
- Mavi Gökyüzü Altında Özgürdük 1 Mayıs’ta
- İşçi Sınıfı İçin Tek Yol Var: Birlik, Dayanışma Güven ve Cesaret!
- İşçi Dayanışması 169. Sayı Çıktı!
- Gençler Neden Siyaset Yapmalı?
- 1 Mayıs: O Ateş Hâlâ Yanıyor ve Büyüyor!
- 1 Mayıs: Dünya İşçi Sınıfı Tek Bayrak Altında!
- Savaş ve Ekmek
- İşte Kafiye: Yalanlar Farklı, Tuzak Aynı!
- Bizleri Kurtaracak Olan Kendi Kollarımızdır!
- İşçi Dayanışması 168. Sayı Çıktı!
- Örgütlüysek Değerliyiz
- Özgür Değiliz Ama Olabiliriz!
- Sanat, Sermayenin Ruhu ve İşçiye Sıkılan Plastik Mermi
- Mutluluk ve İnsanlığın Büyük Davası
- İşçi Dayanışması 167. Sayı Çıktı!
Son Eklenenler
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.
- Ben bir buçuk aylık çocuğu olan bir anne ve hemşireyim. Bebeğimize iki aylıkken yaptırmamız gereken rotavirüs aşısı var. Bu aşıyı devlet karşılamıyor, aşının fiyatı da oldukça yüksek. Piyasada satılan iki farklı rota aşısı var. Bir aşı iki doz ve...