Buradasınız
İstihdam Artıyor mu?
Ankara’dan bir grup işçi

Ekonomik kriz derinleşiyor, işsizlik her geçen gün artıyor. Bin kişilik kadrosu olan işler için on binlerce işsiz stadyumları dolduruyor. İŞKUR önünde kuyruklar alabildiğine uzuyor. Hal böyleyken hükümet ve TÜİK işsizlik rakamlarını türlü dalavereler çevirerek, olduğundan düşük gösteriyor. İstihdamı arttırmak için çalıştığını, çözümler bulduğunu söylüyor. Peki, nedir bu “çözüm”ler? İstihdam gerçekten artıyor mu? Çeşitli sektörlerden işçiler, işsiz işçiler olarak bir araya gelip sohbet ettik. Yaşadıklarımız ve gerçek durum, “İstihdamı arttırıyoruz” propagandasının yalan olduğunu ortaya koyuyor:
İşsiz bir işçi: Geçen aylarda Toplum Yararına Program kapsamında belediyede çalıştım. Bu proje 6 aylık bir projeydi. Asgari ücret alıyordum. Zaten bu ücretle geçinmek zor, 6 ay sonra işsiz kalacağını bilmek daha da zor. İş bulmak da öyle kolay değil. Belediyede çalışırken part-time çalışma adı altında çok düşük ücretlere çalışan işçileri gördüm. Günde 4 saat çalışıp aylık 1000 lira maaş alıyorlardı. “Bu ücretle geçinemiyoruz ve bu iş part-time olmasına rağmen tüm günümüz burada gidiyor zaten; yola giden zamanı da katarsak gün içerisinde ikinci iş yapamıyoruz ancak akşam ve gece saatlerinde ikinci iş yapabiliyoruz” diyorlardı. Park ve bahçelerde çalışan işçilerin bir kısmı da mevsimlik işçi olarak çalışıyorlardı. Onların aldıkları ücret de çok düşüktü. Bu şekilde çok az ücrete, esnek çalışan çok sayıda işçi var. Sadece belediyelerde değil birçok özel ve kamu kuruluşunda da benzer durumlar yaşanıyor. İstihdam, sayılar üzerinden belki artıyor ama ya part-time çalışıyorsun, ya da 3 aylığına, 6 aylığına iş veriyorlar, sonra tekrar işsizsin. Bu nasıl istihdam?
Sağlık işçisi: Devlet hastanesinde çalışıyorum. Bizde de temizlik ve sekreterlik işleri için İŞKUR’dan 3 aylık proje usulü işçi alıyorlar. Bu işlerde çalışan işçi sayısı olması gerekene göre çok az ve herkes çok yoruluyor, sürekli sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıları, eksikleri kadrolu çalışan almak yerine 3 aylığına işçi alarak kapatıyorlar. 3 ay sonra bir başkası geliyor, işe alışması zaten belli bir süre alıyor. İŞKUR’dan gelen işçiler diğer işçiler tarafından iyi karşılanmıyor, “bu zaten 3 ay sonra gidecek” deniyor. 3 aylığına gelen işçilerin işsizlik sorunu çözülmüş olmuyor sadece bir süreliğine çalışıyor, sonra yine yarını belli olmayan işsizlikle karşılaşıyorlar.
Özel istihdam (kölelik) bürosunda çalışan genç bir işçi: Özel istihdam bürolarında işe gidiyorum. Geçen gün, sabah saat 8’de çalışacağım işyerinin önüne gittim ve üç saat boyunca bekledim. Büro ve işyeri arasında anlaşmazlık olmuş, henüz temizlik işi yapılmayacakmış. Üç saat sonra “iş iptal eve git” dediler. O gün çalışsaydım yevmiye alacaktım. Günüm rezil oldu. Daha sonra diğer işçi arkadaşlarla konuştuk bu meseleyi. Bunlar özel kölelik bürolarında hep yaşanan şeylermiş. Yol ücretlerine de zam geldi. Bir işçi 21 lira yol ücreti verdiğini söyledi. Bazı günler iş de olmuyor, 2 gün çalışıyorsan 3 gün çalışmıyorsun, adam seni tekrar aramayabiliyor. Ama işsizlik, sürekli bir iş bulamamak bizi bu kölelik bürolarında çalışmaya zorluyor, kulağın hep telefonda seni aramalarını bekliyorsun.
Market işçisi-öğrenci: Geçen yaz kölelik bürosunda çalıştım. Orada bir sıkıntı yaşadığında muhatap bulamıyorsun. İşe gittiğin yer özel istihdam bürosuna yönlendiriyor. Oradakiler de “hallederiz” diyorlar ama sorunlar çözülmeden devam ediyor. Hiçbir güvence, denetim olmadığı için fazla mesai, yemek paraları verilmiyor genelde. Sigortalar eksik yatırılıyor. Tatil zamanlarında öğrenciler, uzun süre iş bulamamış insanlar, emekli olmuş geçinemeyen 60-70 yaşlarındaki insanlar buralara başvuruyor. Çalışıp yevmiye alıyor ama güvencesiz, sağı solu belli olmayan işler bunlar. Bu sorunları çözmek için bir araya gelmek istediğinde aynı kişiyi tekrar göremeyebiliyorsun, örgütlenmek zorlaşıyor.
Sağlık işçisi: Yıllar önce özel istihdam büroları kurulduğunda “insanlar iş bulsun, işsizlik azalsın” diye açılıyor dediler. UİD-DER o zaman buraların işçilerin kiralanacağı, güvencesiz çalışmanın artacağı kölelik büroları olduğunu söylüyordu. Bugün yaşayarak görüyoruz. Bu şekilde işsizliğe çözüm bulduklarını, kısa süreli de olsa insanların ekmek parası kazanabildiğini söylüyorlar ama aslında bu yolla bizi hem oyalıyor, hem de daha çok kâr ediyorlar.
Market işçisi: Ben de markette part-time çalışıyorum. Yaz süreci için işçi alıyorlar 2-3 ay çalıştırıyorlar. Asgari ücretten daha az ücretlerle, bazen sigortasız çalıştırıyorlar. Part-time çalışanlar haftada 30 saat çalışıyor ve asgari ücretin yarısını alıyor. Haftalık çalışma süresi 45 saat, asgari ücretin yarısını alıyorlar ama aslında bundan daha fazla çalışıyorlar. Part-time çalışanlar işten çıkarıldığında çalışmaya devam eden işçilerin iş yükü artıyor. Aslında eleman alınması gerekirken alınmıyor. Geçtiğimiz günlerde daha önce o işi hiç yapmamış bir genç eleman yok diye kasap reyonunda çalıştırıldı ve kıyma makinesine elini kaptırdı.
Sağlık işçisi: Bir de işyerlerinde daha fazla stajyer çalıştırmanın önünü açtılar. Meslek liselerinin, stajyerliğin yaygınlaşmasını da istihdam için büyük bir adım olarak gösteriyorlar. Stajyerlere asgari ücretin üçte biri kadar ücret veriliyor, okul sağlık sigortası yapıyor. Patronların cebinden daha az para çıkıyor. Ben sağlık meslek lisesi mezunuyum. Staj yaptığım yerde patron sürekli “zaten her sene stajyer öğrenci alıyoruz, işleri hallediyoruz. Tam zamanlı bir işçi daha almaya gerek yok” diyordu.
Korsan Duruşma!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...