Buradasınız
İzzet, Deniz, Murat… Daha Kaç İşçi Ölecek?
UİD-DER üyesi bir işçi
20’li yaşlar pek çoğumuza hayatın başlangıcını ifade eder. Arkadaşlıklarımızın olgunlaşmaya başladığı, dostlukların anlam kazandığı yaşlardır 20’li yaşlar. Hayaller kurarız geleceğe dair. Evlenip çoluk çocuğa karışmak, bir ev sahibi olmak, iyi bir gelecek için iyi bir iş bulmak süsler hayallerimizi. Ve hiçbirimiz bu yaşlarda ölümü aklımıza getirmeyiz. O yaştaki bir insana yakıştırmayız ölümü.
İzzet Gider de, işte böyle 20’li yaşlarında bir tersane işçisiydi. Selah tersanesinde kazan patlaması sonucu can verdi. Daha 23 yaşındaydı. Ölüm hiç yakışmamıştı gencecik bedenine. Deniz Kaşıkeman, İzzet’le aynı işyerinde çalışıyordu ve o patlamadan belki de şans eseri kurtulmuştu. Deniz, İzzet’in ölümünden sonra neler hissetmişti acaba? Aynı sonun onu da beklediğini yüreğinde hissetmişti belki de. Ne zaman bana sıra gelecek diye bekleyerek çalışmak, bu kadar zor olan çalışma koşullarını nasıl da ağırlaştırmıştı kim bilir. Deniz de, İzzet gibi henüz 23 yaşında idi. Yeni evlenmişti ve eşiyle bir bebek bekliyorlardı. Belki de baba olacağı günlerin hayali ona çalıştığı koşullara katlanma gücü veriyordu. Ama Deniz baba olamadan tıpkı İzzet gibi ölüme yenik düştü. İzzet’in ölümünün üzerinden daha 9 gün geçmişti ki Deniz’in acısı yaktı yüreklerimizi.
Dostlar, bunları sizlerle paylaşmak için haberin ayrıntılarına bakarken, “bu kadar da olmaz, artık yeter!” diye bağırmak istediğim bir başka cinayet haberine gözüm takıldı. Deniz’in öldüğü günün gecesinde saat 23:30 sıralarında bu kez iskeleden düşerek hayatını kaybeden Murat Çalışkan’ın haberiydi bu. Murat da 31 yaşında evli bir işçiydi. Kim bilir onun nasıl hayalleri vardı. Hangi koşullar Cumartesi gecesi herkes evinde ya da dostlarının yanındayken onu çalışmaya zorlamıştı? Elbette ki geçim derdi.
Dostlar, patronlar sınıfı gününü gün edip dünyanın tüm güzelliklerine el koyarken bizlere ancak ölümleri reva görüyor. Tuzla tersanesinde yaşanan ölümlerin artmasıyla birlikte bir komisyon oluşturulması ve ölümlerin incelenmesi gündeme gelmişti. Peki, sonuç ne oldu dersiniz? Bir gazete başlığından aktarayım, “ÖLÜMLERİN SORUMLUSU BULUNDU: İŞÇİ”. Bizler bu sisteme karşı mücadele etmediğimiz, ödediğimiz bedellerin hesabını sormadığımız sürece hep suçlu olarak kalacağız. Patronlar almadıkları önlemlerin sorumlusu olarak bizlerin cahilliğini, beceriksizliğini, dikkatsizliğini sebep gösterip suçlu sizsiniz diyor. Gerçeklerin böyle olmadığını bizler biliyoruz. Ama bilmek tek başına yetmiyor. İzzet öldüğünde Deniz, Deniz öldüğünde Murat ölümün gerçekliğini en çok hissedenlerdi belki. Ama bu onları kurtarmaya yetmedi.
Bizler başka İzzetlerin, Denizlerin, Muratların iş cinayetlerine kurban gitmesini istemiyorsak mücadeleye daha sıkı sarılalım. Bugün yüreği yanan İzzet’in, Deniz’in, Murat’ın analarının yanına daha kaç ananın eklenmesi gerekiyor? Onların acısını yüreğimizde duyup patronlar sınıfına karşı hıcımızı bir kez daha bileyelim dostlar. Biz işçilerin mücadele etmekten başka kurtuluş yolu yok. Ölümleri de durduracak olan, açlığa, işsizliğe, yoksulluğu ve sömürüye de dur diyebilecek tek güç işçi sınıfının gücüdür. Yeter ki gücümüzün farkına varalım ve bu asalaklar sınıfını ortadan kaldırmak için mücadeleye atılalım.
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
“Modern Zamanlar”
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...