Buradasınız
Kadına Yönelik Şiddeti Kim Durduracak?
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor. Her gün kocası, sevgilisi, tanıdığı ya da tanımadığı bir erkek tarafından katledilen kadınların haberlerini görüyoruz. Kadınların vahşice ölümüne sebep olan erkekleri mahkemeler iyi hal indiriminden yararlandırıyor ya da tutuksuz yargılayarak serbest bırakıyor. Bu haksız yargılama fabrikalarda, işyerlerinde de emekçi kadınların gündemi oluyor. Kadınların birçoğu devletin bu konuda bir şey yapmadığını, tam tersi suç işleyen erkekleri salarak diğerlerine örnek olduğunu söylüyor. Benim çalıştığım fabrikada da sohbet ederken çok öfkelendiklerini söyleyen kadınlar “Onların cezasını kendimiz verelim” diyorlar. Kimisi “O canileri verecekler benim elime parça parça ederim” diyor. Başka biri “Böyle olmaz, idam edecekler ki ibret olsun” diyor. Kimisi de “Bunları yapanların hepsini hadım etmeliler” diyor.
Evet, kızgınlıklarını, öfkelerini bu şekilde dile getiriyorlar ama işin önemli bir boyutunu, bu koşulları yaratan düzeni unutuyorlar. Zaten egemenler de bu tabloya yol açanın ne olduğu sorgulanmasın, sadece suçu işleyen kişi görülsün diye uğraşıyor. Bu yüzden arkadaşlara “Anlıyorum, hepimizin kanını donduran olaylar oluyor ülkemizde, ama bizler böyle düşünerek bir yere varamayız. Bir erkek ‘kadını katledip sonra da üç ay yatar çıkarım’ diyorsa ve bu olaylar bu kadar yaygın biçimde meydana geliyorsa, bunu yaratan nedenlere bakmalıyız” dedim. Kadın arkadaş “O zaman anneler çocuklarına ona göre eğitim versin” dedi. Ben de “Tabi ki çocuğun evde aldığı eğitim önemli fakat doğan çocuklar asıl olarak topluma göre şekillenir. Üstelik bizzat evlerde çocuklar erkek egemen kültüre göre yetiştiriliyor. Çocukların dünyalarında ölüm yoktur. Büyüdükçe toplumun alışkanlıklarını alırlar. Annelerimiz, babalarımız toplumda ne görüyorsa onu yapıyorlar. Evlerimizde kendimizden biliriz. Bir ailede bir kız çocuğuyla bir erkek çocuğu eşit büyümüyor. Asıl şunu sorgulamamız gerekiyor. Bu insanlar bu hale nasıl geliyorlar?” diye yanıtladım. Bir başka kadın arkadaş da “Doğru diyorsun ama çok kızgınım, bize başka düşünecek bir şey bırakmıyorlar” dedi. Ben de “Zaten onlar başka şeyler düşünmeyelim diye uğraşıyorlar. Biz kadınlar sesimizi çıkarmadığımız sürece bize çare olmayacak her türlü şiddetin önünü açan onlar değil mi, çözümü niye bulsunlar ki?” dedim.
Çalıştığımız işyerinde bile erkek işçi arkadaşlarımızla aynı işi yapmamıza rağmen ve daha deneyimli olmamıza rağmen onlardan düşük ücret alıyoruz. Kadınlar müdüre gidip “Ücretimiz düşük, erkek arkadaşlarımız neden bizden yüksek alıyor?” dediklerinde müdürün cevabı “Ama onlar erkek ve ev geçindiriyorlar” oluyor. Kadınlar sanki keyif olsun diye sabahın köründe çocuklarını bırakıp işe geliyorlar! O nedenle asıl sorunu bizi yönetenlerde aramalıyız. Tabi ki her kadının katledilişi içimizde bir acı bırakıyor, üzülüyoruz. O kadınlardan biri biz olabiliriz diye düşünüyoruz. Kadın şiddetine karşı kadınlar seslerini duyurmak istediğinde karşılarına ilk devletin polisi çıkıyor. Şiddete karşı eylemde dahi şiddet görüyor kadınlar. Asıl suçlulara karşı öfkemizi tek tek değil, kadınıyla erkeğiyle tüm emekçiler birlikte haykırmalıyız. Emekçi kadınlar olarak erkek kardeşlerimizle yan yana geldiğimizde, omuz omuza durduğumuzda sorunlara dur diyebiliriz. Birlikte mücadele ettiğimizde yaşam gerçekten insanca bir yaşam olacaktır.
Çalışmazsam Açım!
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.