Buradasınız
Kadınlar Yılda 39 Gün Fazla Çalışıyor
Esenyurt’tan kadın işçiler
Dünya Ekonomik Forumunun araştırma raporuna göre kadınlar erkeklerden günde 50 dakika fazla çalışıyor. Rapora göre bir yılda kadınlar erkeklerden 39 gün fazla çalışmış oluyorlar. Kadının fazla çalışmasına ev işleri, çocuk bakımı, yaşlı bakımı da ekleniyor.
Ücretsiz çalışma kadınlar üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Rapor, kadın-erkek arasındaki çalışma eşitsizliğinin kapanmasının 170 yıl alabileceğini belirtiyor. Dünyanın az gelişmiş ülkelerinde de benzer durumlar yaşanmakta. Örneğin Hindistan, Portekiz veya Estonya’da da kadınlar erkelerden 50 gün fazla çalışıyorlar. Türkiye’deki kadınlar erkeklerden düşük ücret alma konusunda da dünya sıralamasının ön saflarındalar.
Ev ve bakım işlerindeki süre dikkate alınırsa kadın-erkek eşitsizliğinde Türkiye birinci sırada yer alıyor. Türkiye’yi bu kategoride Meksika, Hindistan, Portekiz ve İtalya izliyor. Erkek egemenliği tamamen kadını ikinci plana itiyor, kadınlar çifte sömürü altında bulunuyor. Toplumda kadının çalışmasına eve katkı olarak bakılıyor. Kadına biçilen rolün ev işi ve çocuk bakımıyla sınırlı olması, bu işlerin sadece kadının göreviymiş gibi sunulması kabul edilecek bir durum değildir.
Bu düzen insanları cinsiyetine, ırkına, diline, rengine göre birbirinden ayırmış. Oysa işçi sınıfının kadını ve erkeği birdir. İşçi sınıfının dini, milleti, ırkı yoktur. İşçi sınıfı için tek ayrım sınıfsal ayrımdır. Burjuva sınıfı ve işçi sınıfı, başka da bir ayrım olmamalıdır. Kadın işçiler erkek işçilerle birlikte yan yana çalışıyorlar. Dünyadaki bütün nimetleri birlikte üretiyorlar. İşçi sınıfı kadınıyla erkeğiyle bir bütündür. Erkek işçiler bilinçlenip kadının sırtındaki yüke ortak olmalıdır. Kadınlar da bilinçlenmeli ve mücadeleye katılmalıdırlar ki sırtlarındaki yükten kurtulabilsinler.
Ev işleri toplumsallaştırılsın! Eşit işe eşit ücret! Kadınlar mücadeleye atılmadan özgürleşemezler!
ABD’de Başarılı Grevler
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...