Buradasınız
İş Kazalarında Ölenler Bizleriz, Bu Acı Bizim!
Gebze’den bir metal işçisi

İş kazaları biz işçiler için acı, gözyaşı ve ıstırap demektir, patronlar içinse yalnızca mali külfet. Bizlerin yaşamına, yaralanmasına ya da sevdiklerimizin kaybına neden olan iş kazaları ne yazık ki bu kahrolası sistemin vazgeçilmez bir parçasıdır. Gazete ve televizyonlara kısmen yansıyan iş kazaları gerçek bir gündem konusu olmuyor. Birçok olay gibi iş kazalarını da patronlar bize kanıksatmaya çalışmakta ve kendi suçlarını örtbas etmeye çalışmaktalar. Ama onlar ne kadar saklarlarsa saklasınlar, fabrikalarımızdaki kötü çalışma koşulları ve iş cinayetleri işçi basını tarafından işçilere berrak biçimde aktarılmaktadır.
İşçi kardeşler, içinde bulunduğumuz Eylül ayında yaşanan iş kazaları ve cinayetlerine birkaç örnek vererek durumun vahametini gözler önüne sermek istiyorum. İş kazaları patronların biz işçilerin yaşamlarını önemsemedikleri için, kötü çalışma koşullarını dayatması ve gerekli önlemleri almadığı için yaşanmaktadır. Öncelikle çok uzak bir tarihe gitmeme gerek kalmadan daha yeni yaşanan bir iş cinayetiyle başlayalım. 25 Eylül Cumartesi günü İkinci Cebeci Yolundaki bir taş ocağında meydana gelen kazada iş makinesi operatörü Emin Kılıç yaşamını yitirdi. Üzerine tonlarca ağırlıkta taş yığını düşen 35 yaşındaki işçi kardeşimiz oracıkta yaşamını yitirdi. Emin Kılıç iki çocuk babasıydı.
22 Eylül günü, Balıkesir’in Kepsut ilçesindeki Enerji Maden şirketinde, 16-24 vardiyasında çalışan yaklaşık 30 işçi kömür madenine indikten bir buçuk saat sonra göçük meydana geldi. Bu kaza sonrası iki işçi göçük altında kaldı. Madencilerin bir saat süren kurtarma çalışmasından sonra göçük altında kalan arkadaşlarına ulaştılar ve kendi imkânlarıyla hastaneye yetiştirmeye çalıştılar. Fakat ne yazık ki 26 yaşındaki Yılmaz Çınar ve 25 yaşındaki Ramazan Aydoğdu hastane yolunda yaşama tutunamadılar ve hayatlarını kaybettiler. Yılmaz Çınar evli ve bir çocuk babasıydı, aynı zamanda eşi ikinci çocuğuna hamileydi. Ramazan Aydoğdu ise iki senelik evliydi.
Tarih 19 Eylül ve günlerden pazar. Bu sefer Balıkesir’de bir işçi kardeşimizi kurban veriyoruz patronların doymayan kâr iştahına. Pazar günü fazla mesaiye çağrılan 40 yaşındaki Yalçın Şenyiğit bor madeni çözelti su oluklarının yanında çalışırken ayağının kayması sonucu dengesini kaybederek düştü ve feci şekilde ağır yaralandı. Kaza yerine çağırılan sağlık ekiplerinin çabalarına rağmen Yalçın Şenyiğit yaşamını yitirdi.
Bir iş cinayeti de Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşandı, yaşamını yitirdi Mümin Büyükyaşar. Daha gencecik bir fidan olan Mümin henüz 22 yaşındaydı ve 5 aylık bir çocuğu vardı. Körfez sanayi sitesinde bulunan Hasanoğulları Geri Dönüşüm firmasında işe başlayan Mümin Büyükyaşar, eski bir yangın tüpünü hidrolik makasla keserken tüp büyük bir gürültüyle patladı. Patlama sonucunda tüp Mümin Büyükyaşar’ın göğsüne çarptı ve iç organlarını parçaladı. Mümin Büyükyaşar kaza yerinde hayatını kaybetti. Aynı yerde çalışan kardeşleri ise sinir krizleri geçirdi. Bu cinayet sonrasında geride kederli bir aile ve yetim bir çocuk kaldı.
Evet, dostlar bu iş cinayetleri çok değil bir hafta içinde yaşandı. Bu ay içerisinde, yine derneğimizin internet sitesinde işçi arkadaşlarımızın yazdığı okur mektuplarından öğreniyoruz diğer iş kazalarını. Gebze Çolakoğlu’nda 7 Eylül günü 44 yaşındaki Hamza Zengin’i ve 11 Eylülde 45 yaşındaki inşaat işçisi Ali Abbas Yiğit’i iş cinayetine kurban verdik. Durumumuz gerçekten vahim dostlar. Neredeyse her gün onlarca iş kazası oluyor, onlarca işçi yaralanıyor bu iş kazalarında ve birçoğu da ölüyor. Biz işçiler böylesi karamsar bir tabloya bakarken, patronlar kaç milyon dolar kâr ettiklerini açıklıyorlar. Peki size soruyorum, insanca yaşamak biz işçilerin hakkı değil mi? Dünyadaki her şeyi yaratan bizlerin bu isteği çok mu fazla ya da hayal? Bence değil, yaşama ellerimizle şekil veren biz işçiler bu dünyanın tüm nimetlerinden fazlasıyla yararlanmayı hak ediyoruz. Kendimize ve çocuklarımıza insanca bir yaşam sunmak istiyorsak birleşmekten ve patronlara karşı örgütlenmekten başka çaremiz yok! Tek çaremiz örgütlü mücadele etmektir. İş cinayetlerine son vermek, insanca çalışma ve yaşama koşulları için ellerimizi kenetleyelim ve mücadeleye girişelim. Zaman mücadele etme zamanı.
İş Cinayetlerine Son!
Gerekli İş Güvenliği Önlemleri Alınsın!
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Son Eklenenler
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...