Buradasınız
Kıdemden Elinizi Çekin!
Gebze’den bir metal işçisi
Emekçilere tek bir hayrı olmayan işçi düşmanı siyasi iktidar, sermaye sınıfını palazlandırmak için yanıp tutuşuyor. Tek derdi sermayenin kalkındırılması ve bunun için de yapmayacağı icraat yok. Şimdi bir kez daha gözünü kıdem tazminatına dikti. Sinsi politikalarıyla, manipülasyon tekniklerini de kullanarak bu hakkımızı yemenin çalışmalarına soyunmuş durumda. En büyük kuyruklu yalanlarını da “biz sizi düşünüyoruz” mesajı ile yayıyor. Geçmişten bizlere miras kalan kıdem tazminatı ne bir lütuftur ne de hava parasıdır. Bizlerin ödenmemiş ücretidir, alın terimizdir, hakkımızdır, anamızın ak sütü gibi helâldir. Sermayenin kârını arttırmanın peşinde olan iktidar Ali Cengiz oyunlarıyla bu hakka çökme niyeti taşıyor.
Ülkeyi yöneten iktidara göre kalkınmanın yolu, “istihdamın esnekleştirilmesinden”, yani güvencesizleştirilmesinden, işçilerin paralarıyla oluşturulan fonların yağmalanmasından, çalışma koşullarının ağırlaştırılmasından geçiyor. Ama özellikle kıdem tazminatı hakkının yok edilmesinden! Bunu açıkça dile getirmekten çekinmiyorlar. Şimdi de koronavirüs gerekçesiyle yarattıkları ortamdan faydalanarak hızlıca kıdem tazminatını fona aktarıp, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile birleştirip sermaye sınıfının hizmetine sunmak istiyorlar. İktidar güya herkesin kıdem tazminatı almasını istiyormuş, bir gün bile çalışsan kıdem tazminatı alınacakmış, kıdem tazminatı alamayanların hakkını savunuyorlarmış. Bu topraklarda bir laf var ya “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye, şimdi iktidarın laflarına değil de icraatlarına baktığımızda çalışma ve yaşam koşullarımızdan, esnek çalışmaya, işsizlik fonuna kadar her şeyi apaçık görürüz. İktidarın emekçileri limon gibi sıkarken, sermaye sınıfının bir dediğini iki etmediğini görürüz. O kadar çok samimiyetsizler ki! Madem bizim elimizdeki hakkı düşünüyorsunuz yapacağınız tek şey bu hakkı koruyan yasaları uygulamaktır. Kıdem tazminatını gasp eden patronlara gerekli cezaları vermektir. Kısacası kıdeme dokunmayın! “Biz sizi düşünüyoruz” yalanlarınıza karnımız tok, uzak olsun bize sizin yalanlarınız.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...