Buradasınız
Sendika Biziz!
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi

Yıllardır hep duyardım da kendim örgütlü ve bilinçli bir işçi olana kadar tam anlamıyla hiç bilmedim sendikanın ne olduğunu. Aile büyüklerim hep “aman ha sendikalı bir işyerinde çalış yoksa sigortasız çalıştırıyorlar” derlerdi. Sigorta yapmayan işyerlerinden hemen çıkmam için beni uyarırlardı ama onlar da örgütsüz olduğu için, sendikanın ne olduğunu çok iyi bilmiyordu. Mesela komşumuzun oğlu sendikalı bir işyerinde çalışırdı. İkramiyesi, iş güvencesi vardı ve hastalanınca rapor aldı diye işten atılma tehlikesi yoktu. Hatırlıyorum da bir gün rapor aldığında patron bugünkü gibi ücretini kesmiyordu. Böyle bir şeye kalkıştıklarında sendikalardan cevaplarını alırlardı patronlar. Sendika bir çıktı mı meydana her şey yerli yerine otururdu. Çünkü sendika işçilerden bağımsız hareket eden bir kurum olmadığı için, doğrudan işçiler söz ve karar hakkına sahipti. Çünkü işçiler örgütlüydü ve tüm saldırılara karşı patronlara güçlü bir cevap veriyorlardı.
Bugün geçmişten bize miras kalan pek çok hakkımız patronlar sınıfı tarafından gasp edilmek isteniyor. En temel kazanımlarımız “fon ve devlet güvencesi” adı altında ortadan kaldırılmak isteniyor. Hükümet kıdem tazminatımıza ve emeklilik hakkımıza göz dikmiş durumda. Ne yazık ki işçi sınıfı yeterli düzeyde örgütlü olmadığı için ve sendika bürokratları engel olduğu için bu saldırıya anlamlı bir karşı duruş gösterilemiyor.
Bugünlerde sendika konfederasyonlarının başkanlarından çok sık “kıdem bizim kırmızıçizgimizdir, kıdem bizim genel grev sebebimizdir” gibi sözler, sloganlar duyuyoruz. Evet, bu sözler biz işçiler için çok önemlidir. Fakat bu topraklarda söylenen bir söz vardır; “lafla peynir gemisi yürümez”. Saldırı altındaki haklarımızı koruyabilmek her düzeyde örgütlü olmakla mümkündür. Bunun için de sadece sözler değil, fabrikalarda, işyerlerinde, örgütlü olmak esastır. Oysa ne yazık ki pek çok sendika “kıdem tazminatı kırmızıçizgimizdir” diyor ama bu laf sadece sosyal medya hesaplarında kalıyor. Mesela ne bir eylem yapabiliyoruz ne de güçlü bir tepki koyabiliyoruz. Koronavirüs bahanesiyle pasifleştirilen ve hareketsiz bırakılan sendikalar da ne yazık ki bu oyunun birer parçası haline getiriliyorlar. Hatta bazı bürokratlar o kadar ileri gidiyorlar ki biz işçilerin aidatlarını hükümete veriyorlar. Kimi sendika bürokratları ise işçileri tehdit ediyor ve işveren ağzıyla konuşuyorlar. Oysa sendika, işçilerin sözünün geçtiği, taleplerinin can kulağıyla dinlendiği gerçek bir işçi örgütü olmalıdır.
Kırmızıçizgiyi gerçekten çizebilmek için biz işçilerin örgütlü ve bilinçli olmamız şarttır. Yani sendika benim, sendika sensin, sendika biziz! Bugün işçiler sendikaya sahip çıkmazsa sendika sadece dört duvardır. Sendikalar işçilerin örgütlenip, eğitim aldıkları ve patronların saldırılarına karşı kararlılıkla durdukları işçi örgütleri olmalıdır. Bizler ne kadar kararlı ve sendikalarda ne kadar söz sahibiysek haklarımızı korumak o kadar mümkün olur. Kardeşler, sendika biziz! Sendikalara sahip çıkmalıyız ve evimizin anahtarını hırsıza vermemeliyiz.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Tarihte birçok büyük kriz/buhran dönemleri yaşanmıştır. Eski olanın çürüyüp toplumun gelişmesinin önünde yıkıcı bir engele dönüştüğü ama yeni olanın da doğamadığı krizli, çalkantılı, sancılı dönemler… Var olan düzenin çivisinin çıkması, üretimin...
- Bursa’da faaliyet gösteren TMK Kataforez Teknik Metal Kaplama Fabrikasında işçilerin Türk Metal Sendikasına üye olmasının ardından 24 Haziranda 7 işçi işten atıldı. Sendikal örgütlenmeyi engellemek için işten atma saldırısına başvuran işveren,...
- 25 Haziranda Afrika’nın Sahra altı bölgesinden gelen yaklaşık 2000 göçmen Kuzey Afrika’daki İspanya toprağı olan Melilla kentine girmeye çalışırken Fas sınır güvenliğinin müdahalesiyle izdiham yaşandı. En az 37 göçmen can verdi, yüzlerce göçmense...
- Şili’de devlete ait madencilik şirketi Codelco’da çalışan yaklaşık 50 bin işçi greve çıkarak 20 yılın ardından ilk ulusal çapta madenci grevini gerçekleştirdi. Grev kararı, hükümetin ülkenin ana bakır rafinelerinden biri olan Ventanas tesisinin...
- Bizim mahallede namı “elhamdülillah” olarak bilinen, haline her daim şükreden Songül hanımın “şükür edecek neyimiz kaldı?” sözleri sağanak yağıştan evvel çıkan fırtına gibi, dilden dile tüm mahalleye yayılmış. Düne değin Songül hanımı her şeye...
- Emekçiler, insanı işsiz ve yoksul bırakan, ezip aşağılayan bu sistemde yaşamak istemiyorlar. İşçi sınıfı yeterli bir örgütlülüğe ve sağlam bir önderliğe kavuştuğunda emekçi isyanları mutlaka hedefine ulaşacak ve kapitalist düzen yıkılacak!
- Gebze Organize Sanayi Tembelova Mevkii’nde bulunan güneş paneli üretimi yapan Smart Solar fabrikasında çalışan işçiler 6 ay önce Birleşik Metal-İş Sendikası 1 No’lu şubede örgütlendiler. Ama Smart Solar yönetimi işçilerin sendikal haklarını...
- Basın ve meslek örgütleri, “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen sosyal medya ve internet haberciliğini zapturapt altına almak üzere getirilen “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini protesto etti. “Sansür...
- Ekvador’da emekçiler yoksulluğa, artan hayat pahalılığına ve hükümetin IMF ile yaptığı anlaşmayla hayata geçirdiği ekonomik saldırılara karşı ayağa kalktı. Brüksel’de kamuda ve özel sektörde çalışan 80 bine yakın işçi, artan hayat pahalılığına karşı...
- İngiltere işçi sınıfı hayat pahalılığına, toplu işten çıkarma saldırılarına, artan enflasyon ve eriyen ücretlere karşı “Artık yeter” dedi ve meydanlara aktı. İngiltere İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TUC) “Daha iyisini talep ediyoruz” sloganıyla...
- 2022 yılının başında patronun düşük zam dayatmasını kabul etmeyerek iş durduran ve bunun neticesinde 2 bin 500 lira zam alan Alpin Çorap’ta işçi kıyımı yaşanıyor. İstanbul/Kâğıthane’de bulunan Ormoteks’te çalışan 5 işçi sendikalaştığı için işten...
- İşyerlerinde devam eden baskılara, işçilerin makine yerine konmasına ve ağır çalışma koşullarına zıvanadan çıkan hayat pahalılığı ve eriyen ücretler eşlik ediyor. Bu koşullar birçok işyerinde işçileri mücadeleye itiyor; sendikalaşan işçiler...
- 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Bu 9 yılda çok sayıda işyerinde iş güvenliği uzmanlığı yaptım, iş güvenliği eğitimleri verdim. Tüm iş güvenliği uzmanlarının çok iyi bildiği ve nefret ettiği “bana bir şey olmaz” cümlesini defalarca...