Buradasınız
“Olmaz Öyle Şey”
Gebze’den bir işçi

Fabrikada çalışma esnasında bir işçi arkadaşım beni yanına çağırdı ve sordu: “Televizyonda, serviste herkes kıdem kıdem deyip duruyor, nedir bu kıdem dedikleri şey?”
Ona kıdem tazminatı fonu planının ne olduğunu bilip bilmediğini sordum. Kısaca bildiklerini anlattı, gerisini ben anlattım. İktidarın kıdem tazminatını bir fona devretmek, ücretimizin ödenmemiş kısmı olan kıdem tazminatını patronlara kaynak olarak aktarmak istediğini, emekli olduğumuzda bugünkü haklarımızdan daha azını alacağımızı söyledim. Bunları dinleyen işçi arkadaşım öfkelenmeye ve bağırarak tepkisi göstermeye başladı: “Olmaz öyle şey, ben de sanıyordum ki her yıl paramız artıyor, bunlar hem paraya el koyuyor hem de azaltıyor, zaten elimizde hiçbir şey kalmadı, şimdi de buna mı göz diktiler!”
Bağıra bağıra konuşması kısa zamanda çevredeki diğer işçilerin de dikkatini çekti. Bir anda çevremizde sekiz on işçi birikti. Hepsi de önce işçi arkadaşımızın neden bağırdığını öğrenmek istiyordu sonra kıdem konusunda diğer işçilerin fikrini merak ediyordu. Kısa kısa cümlelerle hepsi fikrini söyledi. “Olmaz öyle şey” sesleri makineler arasında çınladı. İşçilerinden biri şöyle dedi: “Ben AKP’ye oy verdim ama bu yapılan iktidarın kendi ayağına kurşun sıkması anlamına geliyor. Ben emekli olduktan sonra kıdem almak istemiyorum, zaten emekli olamayacağım, paraya ihtiyaçları varsa gitsinler yaptıkları yolları, köprüleri satsınlar…” Kalabalığı görünce sendika temsilcisi de yanımıza geldi. CİMER’i ve AKP İl Başkanını aradığını, tepkisini dile getirdiğini söyledi. Bütün işçilere oy verdiği partileri aramalarını ve itirazlarını dile getirmelerini önerdi. Oysa yapılması gereken çok daha fazlasıdır. “Kıdem bizim kırmızıçizgimizdir” diyen sendika başkanları aslında ne yapılması gerektiğini, bu saldırının nasıl engellenebileceğini çok iyi biliyorlar.
Hükümetin ve patronların medyası olayı ne kadar süsleyip püslese de gerçek olan işçi haklarının gasp edilmek istendiğidir. Bu saldırı karşısında “olmaz öyle şey” diyen işçilerin harekete geçebilmeleri ve saldırıyı engelleyebilmeleri için örgütlü olmaları şarttır. Bu nedenle her fırsatta konuyu işçiler içinde gündeme getirmemiz, örgütlenmeye ve haklarımıza sahip çıkmaya çalışmamız çok önemli.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu TÜPRAŞ grubunda yaklaşık 5 bin işçi, “geçinemiyoruz” diyerek ek zam taleplerinin karşılanması için eylem başlattı. Kocaeli, İzmir Aliağa, Kırıkkale ve Batman rafinerilerinde çalışan işçiler, geçtiğimiz Çarşamba...
- DİSK’in eski Genel Sekreteri ve Maden-İş’in Kemal Türkler’den sonraki Genel Başkanı Mehmet Karaca dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Karaca, 1969 yılında Otosan’da çalışırken Maden-İş’in örgütlenme faaliyetini yürütmüş, baş temsilcilik yapmış...
- Sağlık alanında devasa sorunlar yaşanıyor. Hastaların ilaçlara erişim sorunu bunlardan biri… İlaç yokluğu, fahiş fiyatlar, kaçak ilaçlar ve nihayetinde sahte ilaçlar! Günlerdir “sahte kanser ilacı” skandalını takip ediyoruz. Cumhuriyet’ten Murat...