Buradasınız
Kimse Beni Etkisi Altına Alamaz!
Gebze’den bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İşyerinde neden birlik olmamız gerektiği konusunda sohbet ediyorduk. Bizden yaşça büyük abilerimiz de 15-16 Haziran büyük işçi mücadelelerinin yaşandığı dönemi anlatıyordu. Şimdi sahip olduğumuz haklarımızın nasıl kazanıldığını anlatıyordu. Ben de abimize hak verdim. Yaşça benden daha küçük bir kardeşim söze girdi. “Kim ne derse desin kimse beni etkisi altına alamaz” diyerek kestirip attı. Genç işçi kardeşimiz sözlerine devam etti:
“Ben gördüklerimle yaşarım, görmediğim şeylerin gerçekten yaşanıp yaşanmadığını nereden bileyim. Ben bu adama neden inanayım ki? O eski dönemleri anlatıyor ama ben bilmiyorum” dedi. Bunları söylerken genç kardeşimizin gözü elindeki akıllı telefondan hiç ayrılmıyordu. Bir yandan arada bir bahis oyunlarına bakıyor diğer yandan da yandaş medya kanallarından birinin sayfasını açmış oralardan “haber” okumaya çalışıyordu. Sonra “ya abi bu devlet size ne yapsın, siz de hiçbir şeyden memnun olmuyorsunuz ki” diye hiddetlendi. Emekli olduğu halde çalışan bir abimiz söze girdi: “Bak oğlum, sen şimdi bize meydan okumaya çalışıyorsun ama senin canın sıkılmış ve bana kulak vermek istemiyorsun. Şimdi öyle büyük yürüyüşler yok, pandemi bahanesiyle grev ve direnişlere kısıtlama, yasak getirildi. Bak ben sana burada o bahis oyunundan daha önemli bir şey anlatıyorum ama sen eğilmiş elindeki yalan makinesinden hem de yandaş medyadan bana karşı çıkacak bir cevap arıyorsun” dedi. Hepimiz susmuş bu iki ayrı kuşağın insanına dikkat kesilmiştik. “Siz gençler bize göre şanslı sayılırsınız, çünkü teknoloji ile doğup yetiştiniz. Teknoloji çağındayız ama neden robotlarla yarışırken hâlâ fazla mesai yapıyoruz. Sorsana kendine robotla sen bir misiniz? Niye üç vardiya çalıştığın halde borçlarını ödeyemiyorsun? Görmüyor musun oğlum, her şey kötüye gidiyor. Ücretler düşüyor, iş saatleri almış başını gidiyor. Yanlış anlama, sen de benim oğlum yaşındasın ama tecrübe yaşamış abilerini ve ablalarını dinlemelisin ki senin başına da gelirse ne yapman gerektiğini bilesin. Haklarınızı öğrenin ki ilerde sıkıntı çekmeyesiniz. O yanlı medyayı bırak, işçilerin haberlerini yazanları oku, onları okumazsan sendikaların sitelerine gir oralardan öğren” dedi diğer bir abimiz babacan bir tavırla.
Genç kardeşimiz mahcup bir şekilde yüzümüze bakarak “ben bilemem ki abi sizin neler yaşadığınızı. Siz yaşamışsınız ben de dinliyorum. Kimse de bir şey anlatmıyor. Ben gözümü bu hükümetle açtım neredeyse evleneceğim, başka kimseyi görmedim. Kimse biz gençlere güvenmiyor. Bizim de kendimize göre sıkıntılarımız var” diyerek kendi açısından durumunu anlattı. Abi söze girerek “Zenginlerden medet mi umacaksın, sana işçi kardeşin güvenir sen de işçi kardeşine güveneceksin” dedi. Derken mola saati bitip gitti. Artık işimizin başına dönmek zorundaydık. Kalkıp üretime doğru yol aldık. Kimi genç kardeşimize hak veriyor, kimi abisini dinlemediği için biraz sitem ediyordu. Kimi de gençlere kulak verilmediğinden, yalnız hissettiklerinden boşlukta olduklarından bahsediyordu.
Eh bu moladan çıkaracağımız epeyce derslerimiz oldu. Herkes kendine göre haklı, kimileri de kısmen haklıydı. Ama işin özü dönüp dolaşıp aynı yere varmıştı. Gençler tıkanınca büyükleri, büyükler tıkanınca küçükleri sorguya çekiyordu. Ama eninde sonunda cevap belliydi. Hepsi haklıydı ama bunları birleştirip bir sonuç elde etmemiz gerekiyordu. Yan yana gelip birlik olmak! Birlik olup el ele vermek. Haklarımızı alma yolunda birimiz olmadan diğerimiz tek başına kazanamaz. Patronlar, bizi birlik halinde görmezse pekâlâ da etkisi altına alıyorlar genç kardeşlerim. Genç, yaşlı fark etmeksizin ellerimizdeki akıllı telefonlarla, televizyonlarla, hayatımıza sızıp yalanlar söylüyorlar. Hakkını arayan işçiyi nankörlükle suçlayan medya patronların sesidir. Hayatın bütün görkemini nasırlı ellerimizle üretenler biz milyonlarca işçi ve emekçiyiz. Tarafını seç işçi kardeş, bir olalım ekmeğimizi hep beraber büyütelim!
Biz Birlikte Güçlüyüz
İşten Çıkartılmak İşçilerin Suçu mu?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...