Buradasınız
Krizin Faturası Patronlara
Kocaeli’nden bir öğrenci
Geçen Pazar günü UİD-DER’in Bostancı temsilciliğinde sinema kulübünün düzenlediği bir film etkinliğine katıldım. Gösterilen film bir belgesel niteliğinde, 1929’da Amerika’da başlayan ve tüm dünyayı etkisine alan krizi anlatıyordu.
Bu kriz yalnızca Amerika’yla sınırlı kalmıyor ve kısa zamanda bütün dünyayı etkisi altına alıyordu. İnsanlar işsiz kalıyor, salgın hastalıklara yakalanıyor ve açlıktan birer sinek gibi ölüyorlardı. Belgeselde bu olaylar açık ve çok net bir şekilde gösteriliyordu. Milyonlarca insan açlık çekerken kapitalistler kendi kârları uğruna gıda fiyatlarını yükseltmek için var olan gıda stoklarının bir kısmını yok ediyorlar. Sütleri döküyorlar, buğdayları yakıyorlar ve yakacakları boş arazilerde saklıyorlar. Bir taraftan bunlar yapılırken diğer tarafta ise insanlar açlıktan ölüyor. Herkese yetecek kadar gıda stoku bulunmasına rağmen halkı göz göre göre açlığa mahkûm ediyorlardı. İnsanlar ısınmak için sokaklardaki kaldırım taşlarını söküp yakacak yapıyorlar ve bunun yanında 1 yıl boyunca sadece patates yemek zorunda kalıyorlardı.
1929 krizinde yaşananlar bunlardı. Günümüzde de durum pek farklı değil. Amerika’daki mortgage sisteminin çökmesiyle başlayan ekonomik kriz yavaş yavaş bütün dünyaya yayılıyor. Gıda stoklarının eridiği söyleniyor. Ve her geçen gün açlık ordusu büyüyor. Dünyada her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor. Açların sayısı hızla artıyor ve yakında bu açlık ordusuna 100 milyon kişinin katılacağı ifade ediliyor. Dünyadaki bu gıda krizini önlemek için 500 milyon dolar gerektiği söyleniyor. Rica minnet Amerika 200 milyon dolar, İngiltere 70 milyon dolar ve Almanya o da zorla 50 milyon dolar para yardımı yapacağını söylüyor. Bu gıda krizinden çıkmak için önerilen para miktarı Amerika’nın Irak savaşında bir günde harcadığı paranın yarası. Yani Amerika Irak’a 1 gün saldırmazsa ve bu para insani amaçla kullanılsa bütün dünya açlıktan kurtulabilir.
Artık proletaryanın kaybedecek zamanı kalmadı. Bir an önce kapitalistlere, bu kan emicilere dur demenin zamanı geldi. Eğer proletarya kapitalistlere dur diyemezse insanlık yok olacak. Gelin UİD-DER çatısı altında örgütlenelim ve sınıf mücadelesini yükseltelim. Eğer insanlığın yok olmasını istemiyorsak ve kapitalistleri yok etmek istiyorsak kendi gücümüzü sonuna dek kullanmamız gerekir. Bu da ancak proletaryanın örgütlü sınıf mücadelesiyle başarılabilir.
Yaşasın Sınıf Mücadelemiz!
Krizin Faturası Patronlara!
Krizsiz Kapitalizm Olmaz!
Selah Tersanesi Tekrar Açıldı
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...