Buradasınız
Krizin Faturası Patronlara!
İşçi Arkadaş!
Krizle birlikte başta metal ve tekstil olmak üzere tüm işkollarında patronlar işçileri işten atmaya başladılar. Bu saldırıları yüzlerce fabrikada yaşıyoruz. Patronlar dün iliklerine kadar sömürdükleri ve kârları uğruna iş cinayetlerine kurban etmekten çekinmedikleri işçileri, şimdi de kapının önüne koymaya başladılar. Yetmiyor, aylarca parasız pulsuz bırakıp ücretsiz izne çıkartıyorlar, türlü dalaverelerle haklarımızı gasp etmeye çalışıyorlar. Alınterimizi sömürerek elde ettikleri kârlarını bizimle paylaşmayan patronlar, şimdi zararlarını sırtımıza yıkıp krizin faturasını biz işçilere ödetmeye çalışıyorlar!
Peki, bu krizin sorumlusu biz miyiz?
Hayır arkadaşlar, krizin sorumlusu işçiler değildir! Krizin sorumlusu patronlar sınıfıdır. Krizin sorumlusu kapitalist sömürü sistemidir. Ama kriz sonucu işsiz kalan, aç kalan, sefalete sürüklenen bizleriz! Kirasını ödeyemeyen, evine ekmek alamayan, doğalgaz zammı yüzünden soğukta titreyen, hastalandığında tedavi olamayan, çocuğunun okul masraflarını karşılayamayan bizleriz! İşten atılmamak için patronun her türlü eziyetine katlanan, günde 12 saat haftada 6 gün aralıksız çalışan bizleriz!
Peki, hükümet ne yapıyor?
Hükümetin yaptığı tek şey patronlar sınıfını korumaktır! Başbakan “kriz bize dokunmaz” diyor ama aynı gün binlerce işçi işinden oluyor. “Kriz teğet geçti” diyor, aynı gün elektrikten doğalgaza, kiralardan gıda maddelerine kadar her şeye zam geliyor. İşsizlik sigortasında biriken ve işçilerden esirgenen fonlar ise patronlara peşkeş çekiliyor. Muhalefet partilerinin de farklı bir şey yaptığı yok! Onlar da patronlar sınıfının sözcüleridirler. CHP’sinden MHP’sine sermaye partilerinden hiçbiri, işten atılan, ücretsiz izne çıkartılan, hakları gasp edilen işçilerin yararına bir şey yapmıyor. Tek dertleri kendi çıkarlarını ve kapitalist sömürü düzenini korumaktır.
O halde ne yapmalıyız?
Krizin sorumlusunun patronlar sınıfı ve kapitalist sömürü sistemi olduğunu iyi kavramalıyız. Bu yüzden de krizin faturasını ödemeyi reddetmeliyiz. AKP hükümetinin ve diğer sermaye partilerinin bizim çıkarlarımızı, haklarımızı savunmayacağını, sorunlarımıza çözüm bulamayacağını anlamalıyız. Kendi gücümüze güvenmeliyiz! Mücadele etmeden haklarımızı koruyamayız, krize karşı kendimizi savunamayız. Mücadelenin genelleşmesi ve büyümesi için sendikalarımızı harekete geçirmeli, işsizliğe ve krizin diğer etkilerine karşı dayanışma komiteleri oluşturarak her alanda patronlar sınıfına ve onların hükümetlerine karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. Taleplerimizi daha yüksek sesle haykırmalı ve gerçekleştirmek için kavgaya atılmalıyız!
- İşten atmalar durdurulsun, iş saatleri düşürülsün!
- Ücretsiz izinler ücretli izinlere çevrilsin!
- Herkese iş güvencesi sağlansın!
- Sendikasız çalıştırmaya son!
- Asgari ücret vergi dışı bırakılsın, vergiler patronlardan kesilsin!
- İşçilerin kredi kartı, elektrik, su ve doğalgaz borçları silinsin!
- Elektriğe, gaza ve suya zamlar durdurulsun, yapılan zamlar geri alınsın!
- Gıda fiyatları ucuzlatılsın!
- Ev kiraları dondurulsun!
- İşsizlik fonunun patronlara peşkeş çekilmesine hayır! Fondan yararlanma koşulları işçiler lehine düzeltilsin!
- Patronların muhasebe defterleri işçilere açılsın! Üretimde işçi denetimi!
- Kriz gerekçesiyle kapatılan fabrikalar işçilerin yönetiminde çalıştırılsın!
- Emekçilere parasız sağlık, eğitim, konut ve ulaşım!
Kardeşler!
Taleplerimizi haykırmak ve hayata geçirmek için hepinizi UİD-DER çatısı altında örgütlenmeye davet ediyoruz!
Biz biliyoruz ki, patronlar ve onların sözcüleri bu talepleri çok aşırı bulacak ve kriz döneminde bunların karşılanamayacağını söyleyeceklerdir. Oysa bunlar yaşamını çalışarak kazanan milyonlarca işçi açısından hayati önemdedirler. Patronların düzeni krizde diye biz işsizlik ve açlıktan kıvranacak mıyız? Bizler, kâr üzerine kurulu bu akıldışı kapitalist sistem yüzünden yokluk çekmeye mahkûm ediliyoruz. Mademki bu düzen milyonlarca emekçinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan acizdir, o halde yıkılmalıdır!
Acil Taleplerimiz İçin Mücadeleye!
Dostların Arasındayız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...