Buradasınız
Marzinc Marmara Patronunun Kâr Hırsı İşçilerin Hayatını Zehir Etti
Karabük’ten bir öğrenci

Karabük’te bulunan Marzinc fabrikası, neredeyse tüm işçilerin zehirlenmesi nedeniyle kapatıldı. Fabrika Türkiye genelindeki demir çelik fabrikalarının bacalarında tutulan tozları işleyip hammadde haline getiriyor ve başka fabrikalara satıyor. Bu dönüşüm yapılırken üretimde zehirli katı atıklar da kullanılıyor.
Fabrika Karabük’e kurulmadan önce Bursa’ya kurulmak istenmiş ve bu duruma büyük tepkiler gösterilmişti. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları fabrikanın kurulmasına karşı çıkmış, fabrikanın zehir saçtığı 2010 yılında mahkemece de onaylanmıştı. Bunun üzerine fabrikanın Bursa’ya kurulmasından vazgeçilmişti. 2012 yılının son aylarında bu defa Karabük’e kurulmak istenen fabrikaya yine tepkiler yükselmişti. İmzalar toplanıp mahkemeye verilmişti. Ama istenilen ölçüye ulaşmayan tepkiler büyük bir basınç oluşturamadı. Şehirde çok iş kaynağı olmadığı gerekçesiyle vali ve milletvekillerinin de onayı alındı, fabrika kuruldu.
2013 yılında faaliyete başlayan fabrikada 6 ayda 130 işçi zehirlendi. İlk başta 16 işçi baş dönmesi, halsizlik, kusma gibi şikâyetlerle devlet hastanesine gitti. Doktor bu işçilere derhal Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesine başvurmalarını söyledi. Sonra bu sayı 42’ye çıktı ve en sonunda fabrikadaki 130 işçi de çeşitli sağlık şikâyetleriyle işi bıraktı. 42 işçi şu anda Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi altında tutuluyor. Birçoğunun kanlarındaki kurşun oranları çok yüksek çıkıyor. Meslek Hastalıkları Hastanesi’ndeki işçiler, şimdi kötü çalışma koşullarına karşı isyan ediyorlar. İşçilerden biri şunları söylüyor:
“Benim kanımdaki kurşun oranı yüzde 42 çıktı. Buradaki doktorlar sıfır olması lazım, en yüksek 3-5 olması gerek dediler. İlk kez bu ay maske kullandık, sonra filtreli maske. İnsanların girmemesi gereken fırınların içine bez maskelerle girip kırılan cürufları ellerimizle atıyorduk. 6 ayda 1 kez muayene olduk. Onu da özel bir sağlık firmasına ait bir aracın içinde yarım saatte yaptılar. O testlerin sonucunu 4 ay sonra aldık. Bize tahlil sonuçlarımız konusunda bilgi verilmedi. Çeşme suyuna çinko karışmış. Her muslukta ‘suyu içmek yasaktır’ yazıları yazılı. Biz o suyla elimizi yüzümüzü yıkayıp yemeğe gidiyoruz. Bir arkadaşımız o sudan çay demleyip içti. Ağzından kan geldi. 3 gün sonra iyice rahatsızlandı, iş bıraktı. İş kazası geçirene yardım ettiğimizde ‘niye yardım ettin?’ diye tutanak tuttular. 120-130 kişi çalışıyoruz ama sadece 2 banyo var. Onu da 3 ay sonra elde ettik. Çevrecilerin geleceği önceden haber alınıyor. Broging ve aktif karbon sadece çevreciler geldiğinde çalıştırılıyor. Kontrol odasına da anons geçiliyor ‘hiç duman çıkmayacak, emişleri arttırın’ diye. Çevreciler gidince bu işlem bitiyor.”
İşçilerin sağlığı, canı patronların umurunda değil. Onlar kazandıkları paralara bakıyorlar sadece. Örgütlenip birlik olalım ve bizleri katleden sermaye düzeninin çanına ot tıkayalım!
“90 Kuşağı”: Hangi Sınıftansın?
DHL İşçilerine Uluslararası Destek
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...