Buradasınız
Milyar Dolarlık Konutlar ve Yok Olan İşçi Hayatları
Esenyurt’tan bir emekçi
Geçtiğimiz günlerde internetten haber okurken bir anda tüylerim diken diken oldu! Haberi okuyunca hayır, herhalde yanlış okuyorum diye düşündüm. Haberi tekrar tekrar gözden geçirdiğimde, şaşkınlığım öfkeye dönüştü. Maliye Bakanı Şimşek, yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Konutunun, yani “Yeni Türkiye”nin Ak Saray’ının maliyetinin 1 milyar 370 milyon lira olduğunu, yeni alınan Cumhurbaşkanı özel uçağının toplam maliyetinin ise 185 milyon dolar olduğunu söylüyordu. Belki ülkemizde yaşamayan birisi, “dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip bir ülkede bu harcamalar gayet normaldir” diye düşünebilir. Tabii ki Türkiye’deki işsizlik oranı, asgari ücret, işçi cinayetleri, işçi ve emekçilerin devletten eğitim, sağlık vb. için alamadığı hizmetleri göz önünde bulundurmazsa!
Bu konuda veya genelde AKP iktidarına toplumun belirli kesimlerinden yapılan eleştirilere, iktidar ve yandaşları hemen “biz demokratik yollar ve halkın hür iradesiyle buradayız” yanıtını veriyor. Tabii ki 11 senelik iktidarı sürecinde AKP’ye oy veren bir dolu işçi kardeşimiz de var. İşçiler alternatif göremedikleri için ya da AKP’yi bir nedenle kendilerine yakın gördükleri için ona oy vermiş olabilirler. Ancak özellikle son zamanlarda işçi sınıfının bütününe karşı iktidarın yaptığı saygısızlığı ve saldırgan tutumu da görmelerii gerekiyor. AKP’ye oy vermiş işçi kardeşlerimiz, alternatifsizliği veya dinî yaşamlarına gelebilecek müdahaleyle ilgili çekincelerini öne sürebilirler. Fakat iktidarın bunu özellikle seçim zamanlarında, üstelik de tehditkâr bir üslupla kullanarak başörtüsü, namaz, imam hatip okulları ile ilgili konularda dindar işçilere manevi baskı uygulaması siyasi rant değildir de nedir? İktidarın işine gelince muhafazakâr bir tutum almasına ve dini istismar etmesine işçilerin inanmaması gerekir. Bu söylemlerle günü kurtaran iktidara işçilerin hesap sorma vakti gelmiştir.
İktidarın övünerek dile getirdiği ekonomik büyüme biz işçilerin ölmesi ve sömürülmesiyle, yani arkamızda karımızı, çocuklarımızı, anne ve babamızı bırakıp işyerlerinde cinayete kurban edilmemizle sağlanmıştır. AKP iktidarı altında ülke ekonomisi, işyerlerinde can güvenliği hiçe sayılarak, ölümlerin artmasıyla büyümüştür. Ermenek maden kazasında halen ulaşılamayan işçi kardeşlerimizden birisinin çocuğunun dedikleri yüreğimizi dağladı: “Babama Galatasaray’ın maçının olduğunu söyleyin hemen çıkar.” Aynı şekilde yaşlı bir annenin “benim oğlum yüzme bilmiyor” diyen feryatlarını duymazlıktan gelmeyelim! O çocuğu ve yaşlı anneyi biz de arkamızda bırakmış olabilirdik.
Gelin ekonomik sıkıntılarımızı hiçe sayan, işyerlerinde cinayete kurban gittiğimizde “kader, fıtrat” diyen, bizim vergilerimizi milyar dolarlık konutlara ve özel uçaklara saçan, tek derdi sermeyeyi büyütmek olan AKP’den de diğer düzen partilerinden de hesap soralım. İşçi sınıfı olarak biz örgütlenip kendi siyasetimizi yürütmezsek, sermayenin ve onun siyasi temsilcilerinin kurbanları olacağız.
Örgütlü Ol, Unutma!
Örgütlü Olmak Her Şeydir
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...