Buradasınız
“Ne Olmuş Kıdem Tazminatına?”
Tuzla’dan bir kadın işçi

Geçenlerde çay içmek için oturduğumuz bir kafede işçi arkadaşlardan birinin eşini gördüm. Yıllardır fabrikalarda işçilik yapan bir kadındı. Epeydir karşılaşmamıştık. Hal hatır sorup biraz konuştuktan sonra “kıdem tazminatına ne diyorsun?” dedim. “Ne olmuş kıdem tazminatına?” deyiverdi. “Nasıl ne olmuş, kıdem tazminatı elimizden alınmak isteniyor, haberin yok mu?” diye tekrarladığımda bakışlarından her şey anlaşıldı.
Sonra tekrar “sen yoksa kıdem tazminatının ne olduğunu bilmiyor musun?” diye sorunca “valla tazminat diye bir şey biliyorum ama kıdem tazminatının ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Kıdem tazminatı alınınca ne kadar alınıyor ki?” diye sordu.
Ben de “İyi, bak sen yıllardır fabrikalarda ömür geçiriyorsun, ama işten atıldığında bir tazminat alacağını bilmiyorsun, çoğu işçi de senin gibi bu hakkını bilmiyor. O yüzden de sahip çıkamıyoruz bu hakkımıza. Benim UİD-DER’de örgütlü olan arkadaşlarımdan kim işten atıldıysa veya fabrikası kapandıysa bu hakkını söke söke aldığını gördüm. Hatta daha birkaç ay önce 5 yıl kadar çalıştığı fabrikası kapanan arkadaşım işten çıkarıldığı için 20 bin lira kıdem tazminatı aldı. Başka bir arkadaşım bir özel okulda çalışıyordu bundan 6 yıl kadar önce. Yıldan yıla üstüne iş yıkmaya başladılar. 2-3 kişinin işini ona yaptırmaya kalktılar, o kabul etmeyince, 7 yıl oraya emek vermiş bu insanı işten çıkarmak istediler. Önce kendisi işi bırakıp gitsin diye baskı yapıp durdular. Kız çıkmamak için direnince 5 bin lira kıdem tazminatı ödeyip işten çıkarmak istediler. Ama o kendi tazminatını UİD-DER’deki arkadaşlarımızla beraber hesapladığında 15 bin lira tazminat hakkı olduğunu öğrendi. İşyeri ‘biz bunu hayatta vermeyiz’ demesine rağmen arkadaşın kararlılığını görünce tıpış tıpış verdiler” deyip hatırladığım örnekleri anlattım.
“Gerçekten mi? Kıdem tazminatı çok iyi bir şeymiş, bu kadar tazminat vermek zorunda olsa patron öyle kolay işçiyi işten atamaz ki!” diye diye beni dinledi. “Sen hiç kıdem tazminatı almadın mı?” diye sordum. “Ne olduğunu bilmediğime göre, böyle bir hakkım olduğunu bilsem almaz mıydım?” deyip yüzüme baktı.
Bu sohbetimiz de gösteriyor ki, yıllarca fabrikalarda sendikasız çalışmış işçi arkadaşlarımızın büyük bir kısmı gerçekten de kıdem tazminatının ne olduğunu bilmiyor. Bu nedenle de kıdem tazminatının fona devredilmesinin biz işçiler için büyük bir saldırı anlamına geldiğini bilmiyorlar. İşsiz kaldığımızda yeni bir iş bulana kadar az çok bizi idare edebilecek bir hakkımız olan tazminat hakkımız elimizden alınırsa beş kuruşsuz kalırız. Hepsinden önemlisi de patronlar işçilere kıdem tazminatı ödemek istemedikleri için eski işçileri kolaylıkla işten atamıyorlardı. Ama fon tasarısı yasalaşırsa patronlar dilediği gibi işçileri işten çıkarabilecek. Kıdem tazminatı hem bizim iş güvencemiz hem de işsizlik günlerimizin geçim kaynağıdır. Patronlar işsizliğe mahkûm olma korkusuyla haksızlıklar karşısında sessizce boyun eğmemizi istiyorlar.
Ulaşabildiğimiz tüm işçi arkadaşlarımıza kıdem tazminatı hakkımızın ne olduğunu ve neden alınmak istendiğini anlatalım ve bu hakkımızın elimizden alınmasına izin vermeyelim!
İş Güvenliği Uzmanları Anlatıyor
Kıdem Tazminatımıza Dokundurtmayacağız!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...
- UİD-DER, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Kadıköy’de düzenlenen mitingde, “Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!” pankartıyla yerini aldı. Her sene olduğu gibi bu...
- İşçi ve emekçilerin sorunlarının ağırlaştığı, toplumda iktidardaki rejime yönelik tepkilerin büyüdüğü bir dönemden geçilirken, tüm Türkiye’de 1 Mayıs mitingleri gerçekleştirildi. 1 Mayıs meydanları bir kez daha işçi ve emekçilerin sömürüye,...
- 1 Mayıslarda dünya işçi sınıfı, kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı alanlara akın etmiş, dünya taleplerini, kapitalist sistemden kurtulma özlemini dile getirmiştir. Bu sistemin efendilerinin, dünya işçi sınıfına savaş, yoksulluk, ağır...
- İşçi sınıfı örgütlü olduğunda gücü ve cüreti büyüktür. Örgütsüz olduğu durumlarda ise ne yazık ki sınıf bilinci geriye gider. Örneğin çevremizdekilerden arada bir duyarız: “Aman boş ver! Malmış mülkmüş hepsi hikâye... Bak Sabancı’nın oğlu bir...
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...