Buradasınız
Neden 1 Mayıs’a Sahip Çıkmalıyız?
Kıraç’tan bir işçi
1 Mayıs’a neden sahip çıkmalıyız? Aslında çok nedeni var ama ben bir tanesini anlatmak istiyorum. Son zamanlarda işçiler arasında geçim derdi yüzünden sıkça intiharlar yaşanıyor ve bu olaylar basına yansıyor. Her ne kadar burjuvazinin basını konuyu çarpıtarak aktarsa da gerçek apaçık ortada, intiharlar işçilerin ciddi bir geçim sıkıntısıyla boğuştuğunu, patronların “büyüyoruz” sözlerinin ne kadar da boş ve yalan olduğunu ve esas kimin büyüdüğünü ortaya bir kez daha çıkarıyor.
Geçenlerde iş çıkışı yorgun argın koltuğa yığılmıştım, pek tanımadığım bir işçi geldi yanıma oturdu. Servis yolun yarısına gelmişti ki yanımdaki arkadaşın telefonu çaldı. Belli ki arayan kişi ondan borç para istiyordu. Yanımdaki arkadaş öyle bir dolmuş ki, o da karşısındakine dert yanıyor, “valla gardaşım cebimde 3,5 lira para var, … Mağazaya şu kadar borcum var, … Mağazaya şu kadar, elimdeki parayı ev kredisine yatırdım, daha ayın ortasındayız ne yapacağımı bilmiyorum, anam avradım olsun, küçücük çocuğum var yoksa gidip intihar edeceğim!” Bu işçi arkadaşımız boğazı düğümlenerek konuşuyor ve karşıdakine yaşadığı sıkıntıları ve geldiği noktayı aktarıyordu. Arkadaşın konuşması bitince dostça kolunu sıkıp, bu sıkıntıları hepimiz yaşıyoruz çözüm buysa hep birlikte intihar edelim dedim ve böylece sohbete ikimiz devam ettik.
Bu arkadaşın anlattıkları aslında hiç de yabancısı olmadığımız konulardı. Çünkü çok uzun yıllar boyunca bizleri ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere mahkûm eden patronlar, işçilere boş yalanlar ve çıkışsızlıktan başka bir şey vermiyor. Aldığımız üç kuruşluk ücretler vergilere, faturalara, kredi borçlarına gidiyor. Ev ve iş arasındaki kısır döngü, bir noktadan sonra yaşamı işçiler için anlamsız kılıyor ve sonuç olarak gazete köşelerinde ufacık bir haber olarak yer alıyor ya da almıyoruz.
İşte bize hayatı böyle anlamsızlaştıran, bu güzelim, bu yaşanılası dünyayı bize dar eden egemenlere ve onların köhnemiş düzenine artık yeter demek, işçilerin hayatı var eden örgütlü mücadelesine sahip çıkmak için bu mücadelenin sembolü olan 1 Mayıs’a sahip çıkmalıyız. 1 Mayıs’a sahip çıkmak her şeyden önce kendi hayatımıza sahip çıkmaktır.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz! Yaşasın 1 Mayıs!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...