Buradasınız
Ulaşım Çilesi Bitmek Bilmiyor!
Esenyurt’tan bir işçi
Yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaştıkça yaşamak daha zor hale geliyor. Her gün her şeye zam üstüne zam yapıldıkça aldığımız ücretler ayın sonunu getirmemize yetmiyor. Aldıkları asgari ücretle yaşama tutunmaya çalışıyor milyonlarca işçi kardeşimiz. Yaşam alanlarımızın neresinden bakarsak bakalım her şey sorun ve biz işçiler için daha katlanılmaz hale geliyor.
İşe gidebilmek için servis kullananlarımız varsa da, birçok işçi kardeşimiz toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalıyor. Daha işyerine varmadan güne sorunla başlıyorlar. Ulaşım için toplu taşıma araçlarını kullanmak artık öyle bir hale geldi ki binmek ayrı bir dert, içeride yaşanan tartışmalar, şoförün ya da muavinin insanlara bakış açısı, içerinin balık istifi çilesi vs. ayrı bir dert. Neresinden bakarsan dert yığını. Çoğu zaman içerisi havasızlıktan dolayı öyle bir hal alıyor ki boğulacak gibi oluyor insanlar. Oysa belediyenin garajları otobüsle dolu. Özellikle halk otobüslerinin olduğu güzergâhlarda sürekli tartışmalar yaşanır. Ön kapıdan binmek neredeyse imkânsızdır. Haliyle ön kapıdan muavin seslenir; “akbilleri gönderin, para vermeyen arkadaşlar paraları göndersin” vs. İnsanlar da bazen “ya akbilim geri gelmezse ya da para üzeri geri gelmezse” kaygısıyla hareket edebilmektedir. Haksız da sayılmazlar, bazen geri gelmiyor.
Yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Ön kapıdan binme başarısı gösterip akbili bastım fakat yeterli bakiye olmadığı için çıkarıp para verdim. 5 kuruş eksik verdi muavin. Ben de 5 kuruş daha vermeniz gerekiyor dediğimde suratıma ters ters bakıp “5 kuruşun hesabını yapıyorlar” diye genel konuştu. Ne yapacaktım ya, paramın üzerini istemeyip sana mı bıraksaydım. 5 kuruş eksik olduğu zaman insanlara söylemediğiniz laf kalmıyor, isteyince mi suç oluyor? Her binen yolcudan 5 kuruş cebe indirmiş olsanız günlük dünyanın parası eder. Parası eksik olandan almak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Vermeye gelince “5 kuruşun lafı mı olur” diyorsunuz. Bu tartışmaya diğer yolcular da karışınca muavin sesini kesti. Yolculardan destek bekliyordu belki, fakat o destek gelmeyince sustu. Bu arada parası çıkışmayan bir yolcu oldu. Böyle bir tartışma yaşanmasaydı ne olurdu bilmiyorum fakat muavin tamam demek zorunda kaldı.
Yolda yürürken görsek sokakta küçümseyip almayız birçoğumuz 5 kuruşu. Oysa alışveriş yaptığımızda bizden kuruşu kuruşuna alırlar parayı. Ya da işyerinde makineyi saniyelerle geç açsak işveren tek kişi üzerinden değil genel işçiler üzerinden “her işçi 5 saniye geç işe başlasa benim zararım şu kadar olur” diye hesap yapar. Üretirken ve ürettiklerimizi satın alırken patronlar sınıfı ve onların temsilcileri kuruşların hesabını yapıyorlar. Biz emeği ile yaşamını sürdürenler onlardan çok mu zenginiz ki onlara paramızı bırakıyoruz. Parayı kolay kazanmıyoruz. Emek gücümüzü satarak o parayı kazanıyoruz. Bizden çalınanların zaten haddi hesabı yokken bir de bilerek mi paramızı onlara bırakacağız? Ulaşım sorunu her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Toplu ulaşım araçlarını kullanan işçilerin ulaşım araçlarında yaşadıkları sıkıntılar azalmak yerine çoğalarak devam ediyor.
Biz işçiler örgütlenip toplumsal sorunların çözümü konusunda adım atmadığımız sürece bu sistemde diğer sorunlar gibi ulaşım sorunu da kendiliğinden çözümlenmeyecek. Çözüm biz işçilerin örgütlü mücadele etmesinden geçiyor.
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...