Buradasınız
“Açlığını Yok Et!”
Esenler’den bir İşçi Dayanışması okuru
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
yürüyor ayakları kan içinde
Bir çikolata markasının reklâmı ilişti geçenlerde gözüme: “Açlığını yok et!” Evet, sloganları tam olarak buydu: “Açlığını yok et!” Peki ya biz işçilerin, işçi çocuklarının açlığını yok edebilir mi bir çikolata? Bir çikolatayla midemizdeki açlık hissi yerini tokluğa bırakabilir mi? Ya da bu çikolata bizim tiyatroya, sinemaya olan açlığımızı yok edebilir mi? Biz sadece yemeğe, ekmeğe aç değiliz ki? Biz hayata da açız. Adam akıllı bir yaşama açız. Daha iyi bir eğitime, daha iyi çalışma koşullarına açız. Güzel bir uykuya açız, kimimiz bir sıcak ekmeğe… Kimimiz ilgiye açız, kimimiz kültüre ve sanata… Ama gerçek şu ki, biz açız! İşçi aileleri aç! Her şeyi üreten, her şeyin sahibi olmayı hak edenler aç. Birileri ise bizim açlığımızı kulak ardı ederek yaşıyor.
Patronlar hem karınlarını doyurup hem tiyatrolarına giderken işçiler bırakın tiyatroya gitmeyi “bu bir ayı nasıl geçiririz, faturaları nasıl öderiz” diye düşünüyorlar. Patronların çocukları iyi bir eğitim alırken, özel dersler görürken, biz işçi çocukları ortalama 40 kişilik sınıflarda, doğru dürüst eğitim almıyoruz bile. Üstelik bazen aç da kalıyoruz. Şimdi tekrar soralım, bir çikolata bizim açlığımızı yok edebilir mi? Elbette edemez, çünkü biz her anlamda açız. Dedim ya, güzel bir hayata açız biz. Bu slogan patronların reklâm için kullandığı bir slogandan başka bir şey değil. Ancak sözde kalır, hiçbir gerçekliği yok. Yalan dolan üzerine kurmuşlar düzenlerini. Çünkü onlar için kârlarından, çıkarlarından başka bir şeyin önemi yok. Onlar için bizim açlığımızın da, tokluğumuzun da bir önemi yok. Biz tüm güzellikleri var eden işçi aileleri o güzelliklere sahip olabilmek için, aç kalmamak için, UİD-DER çatısı altında birleşmeli ve mücadele etmeliyiz.
Sendika Bürokratlarını Defedelim!
Doğum ve Ölüm
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...