Buradasınız
Bir Lokma Ekmek Bize Çok Görülüyor
Bir grup TOKİ işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba; biz Aydınlı TOKİ inşaatında çalışan bir grup gurbetçi işçiyiz. Sorunlar yumağı içinde çalıştığımız inşaatlarda ihtiyaçlarımız karşılanmıyor. Güzel bir yemeğe hasret yaşıyoruz. İnşaatta yemekler düzenli ve besleyici olmadığı gibi çok sağlıksız şartlarda yapılıyor.
Yemekhanenin bulunduğu çadırda sürekli kedi ve köpekler dolaşıyor. Yemekhane günde sadece bir sefer süpürülüp temizleniyor. Ona da temizlik denilebilirse. Sadece kaba pislikler alınıyor. Yeterli masa ve sandalye olmadığı için işçiler oturacak sandalye ve masa bulamıyor. 500-600 kişiye sadece bir yerden yemek dağıtılıyor. Acele etmeden kahvaltı yapmak istiyorsan erken saatte kalkıp, sıraya kalmamanız gerekiyor. Sıraya kalırsanız zaten yemek alana kadar işbaşına çok az zaman kalıyor. Sabah kahvaltısında kibrit kutusu kadar tabletler şeklinde; peynir, reçel, zeytin, pekmez, tereyağı veriliyor, ama bunların hepsi tek seferde verilmiyor. Günde ikişer çeşit veriliyor. Bu kahvaltılıklar genelde tarihi geçmiş ürünler oluyor. Çok acı bir bardak çay, iki dilim taze ekmek veriliyor. Daha fazla ekmek almak istersek bayat ekmek veriliyor. Bu şekilde kahvaltı yaparak işbaşı yapıyoruz.
Öğlen yemeğine kadar çok tempolu çalışıyoruz. Bir saat olan yemek molasının hemen hemen yarısı sırada yemek beklemekle geçiyor. Zar zor yemeğimizi aldığımızda ise yemekte neredeyse sadece sudan ibaret olan çorba, sulu yemek ve yağlı pilav veriliyor. Çok nadir meyve ve tatlı çıkıyor. Yemekler akşamdan yapıldığı için buz gibi oluyor. Porsiyonlara çok az yemek konuluyor. Hiçbir zaman yemekle doyamıyoruz. Yemek masalarında tuzdan başka baharat yok. İstediğimizde ise çok masraf olduğu için sadece tuz verildiğini yüzsüzce bize söyleyebiliyorlar. Yemekten sonra bir çay içmek istediğimizde kendi paramızla kantinden alıp içmek zorundayız. Çünkü şantiyede öğlen ve akşam yemek saatlerinde çay verilmiyor. Akşam da öğlen yemeğinden hiç farkı olmayan yemekler yapılıyor. Yemekhanecilerin üstü başı bizim iş giysilerimizden daha kirli ve tozlu oluyor. Galoş ve bere takılmadığı için yemeklerden kıl bile çıktığı oluyor. Düzgün bir yemek yiyemiyoruz, bari güzel bir banyo yapıp yorgunluğumuzu atabilirsek iyi olacak diyoruz ama yaklaşık 600 kişinin çalıştığı şantiyede sadece beş banyo var. Kişi başı en fazla on dakika banyoda kalabiliyorsun. On dakikada hem banyo yapıp hem de varsa kirli çorap ve elbiseni yıkıyorsun. Zaten çoğu zaman sıcak su olmuyor, banyo yapmak istersen soğuk su ile banyo yapmak zorunda kalıyorsun.
Sabahtan akşama kadar çalışıyor, çok zor şartlarda günü bitiriyoruz. Ama ertesi gün yine aynı koşullarla karşı karşıya kalıyoruz. Bütün bunların örgütsüzlüğümüzden kaynaklandığını da biliyoruz. Biz işçiler hiçbir soruna sesimizi çıkartmadığımız için patronlar bizden kıstıkça kısıyor. Yediğimiz bir lokma ekmeği bile bize çok görerek vermiyorlar. Bu sorunları aşabilmenin ve daha iyi şartlarda çalışıp kazanabilmenin tek yolu örgütlü birer işçi olup birbirimize sahip çıkmaktan geçiyor.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.