Buradasınız
A noktasından B noktasına Toplu Taşıma
Gebze’den bir işçi
Servisim olmadığı için işe toplu taşıma araçlarını kullanarak gidiyorum. Günümün 3 saati yollarda geçiyor. Herkesin bildiği gibi İstanbul trafiği hep aynı. İşe girdim gireli sürekli bir yol çalışması var. O yolu bitiriyorlar, başka bir yola başlıyorlar. Ama nedense trafiğin yoğunluğu hep aynı, hatta daha da yoğunlaşıyor.
Sabahları işçilerin kafalarında bir yoğunluk, bir an önce işe yetişme aceleciliği. İnsanların birbirlerine yabancılaşması… Sanki bir hedefe kilitlenmişiz, ondan başka bir şey görmüyor gözümüz. Minibüs sürekli doluyor ve boşalıyor. Her gün farklı yüzler ama ifadeler nedense aynı.
Ha bir de trafik polisleri var. Yine bir gün işe giderken yolda bir anda trafik yoğunlaştı. Tın tın ilerliyoruz. Herkeste bir uğultu; “yine kaza var galiba” sesleri geliyor. Neyse yavaş yavaş da olsa ilerledik. 8-10 dakika sonra sorunun kaynağına ulaşmış olduk. Trafik polisi çevirme yapıyormuş. “Ya” dedim, “bu trafik polisinin görevi trafiğin rahat akmasını sağlamak değil mi?”
Akşam eve dönüş için bindiğimdeyse herkes işin vermiş olduğu yorgunlukla, minibüsün camını yastık yerine kullanarak uyukluyor. Hatta bir gün akşam işten eve gidiyorum. Oturacak yer bulamadık normal olarak. Sırtımı yasladım minibüsün demirine ve her zamanki gibi uzun yolculuk başladı. Her durakta minibüs duruyor ve inip binenler oluyor. Belli bir süre sonra takip etmiyorsun artık. Bir el dürterek “şuradan bir Pendik uzatır mısın?” dediğinde sıçradım. Ayakta uyuklamışım. İşin verdiği yorgunluğun üzerine bir de yol eklenince artık o cam da, o demir de yastık gibi geliyor insana.
Birçoğumuz matematik dersinden biliriz. Problemlerin bazısı “A noktasından B noktasına saatte şu hızla giden bir araç” diye başlar. Ama o denklemde A noktasından B noktasına gitmek için ne eziyetlere katlandığımız, ne kadar ücret ödediğimiz yoktur. Bazen aracın hızı değişir denklemde. Ama ben aylık yol ücretimi hesapladığımda sonuç hep aynı çıkıyor. Minibüs ister 30’la ister 50’yle gitsin, bizim için sonuç hep aynı. Maaşımın neredeyse yarısı yol parasına gidiyor.
Asgari ücretin 740 lira olduğu bu zamanda ulaşımın bu kadar pahalı olması insanı zorla spor yapmaya teşvik ediyor. Hükümetin yeni politikası bu olabilir; “Sağlıklı Yaşam için Spor” kapsamında yol ücretlerini yüksek tutuyorlar galiba. Çünkü maaşımızdan kesilen vergiler yetmiyormuş gibi ulaşım için de büyük paralar veriyoruz.
Parasız ulaşım, parasız eğitim, parasız sağlık!
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...