Buradasınız
Kıdem Tazminatına Yine “Yol Göründü”
Marmara Üniversitesi’nden bir hukuk öğrencisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Başbakan, 10. Kalkınma Programı İstihdam Paketi’ni açıkladı. 8 program ve bunlara ilişkin 380 eylem planından oluşan “ekonomide dönüşüm paketi” programının hedefinde yine işçiler var. Bulduğu her fırsatta işçiden alıp patrona veren hükümet, yine sermaye sınıfının yükünü azaltıp işçi sınıfının omzuna yıkmanın derdinde! Açıklanan pakette yıllardır kaldırılmak için uğraşılan kıdem tazminatına yönelik saldırılar söz konusu. Sendikaların ve işçi örgütlerinin karşı çıkması ve seçim döneminin yaklaşması sebebiyle, bu saldırı bir süreliğine rafa kaldırılmıştı. Sermaye sınıfının emrine amade olan hükümet bu yeni paket ile işçi sınıfının birçok hakkının, özellikle kıdem tazminatının gasp edilmesinin yolunu döşüyor.
Başbakan Davutoğlu, saldırı paketini şöyle pazarlıyor: “Kıdem tazminatını, çalışan kesimleri içerecek şekilde nasıl yaygınlaştırabiliriz? Bu, işçilerimiz, emekçilerimiz perspektifinden bir ihtiyaç. Öbür taraftan kıdem tazminatının rekabeti azaltacak şekilde işveren üzerine getirdiği bazı yükler var. Hangi yöntemlerle işverenlerimiz üzerindeki yükleri azaltıp, işçilerimizin yaygın bir şekilde kıdem tazminatından istifade etmelerini sağlayacak bir mekanizmayı kurabiliriz? Burada işçi ve işverenlerin karşılıklı çıkarlarının çatıştığı bir alan olmaktan kıdem tazminatını çıkarıp, işverenlerimizin yükünü hafifleten ama işçilerimizin de en yaygın şekilde bundan istifade etmesini ve bir anlamda gelecek garantisi gibi gördükleri hususlarda bu imkândan istifade etmelerini devam ettirecek arayış içindeyiz.”
Davutoğlu, bu açıklamada kıdem tazminatı konusunda hem işçilerin hem de patronların çıkarına olabilecek bir uygulama mümkünmüş gibi konuşuyor. Yarım ağızla işçilerin ihtiyacından bahsederken esas vurguyu kıdem tazminatının patronlara getirdiği “yüklerin” hafifletilmesi gerektiğine yapıyor. Sermaye sınıfını koruma görevini üstlenen hükümet, patronların ayağına takılan tüm taşları temizleyerek, onlara işçileri daha rahat sömüreceği bir ortam hazırlıyor. Üstelik bunu yaparken kullandığı aldatıcı dille, yapılan düzenlemelerin işçinin de çıkarına olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Böylece, işçiler tarafından oluşabilecek tepkileri engellemeyi amaçlıyor.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise açıklanan paketin ardından “Kıdem tazminatında şu andaki uygulama sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Amaç, bütün işçilerin bu haktan yararlanmalarını sağlayacak bir düzenlemeye geçmektir. İşçilerin haklarını kaybetmeleri söz konusu değildir” sözlerini telaffuz etti. Sanki tüm derdi tasası işçilerin haklarını korumak! İşçileri korur kollar pozlarına bürünen Bakan, yeni düzenlemeden daha fazla işçinin yararlanabileceğinden bahsediyor. Oysa işin aslı hiç de söylendiği gibi değil. Kıdem tazminatı yerine düşünülen “kıdem tazminatı fonu” ile işten atmaların önü açılacağı gibi işçiye birçok anlamda maddi kayıplar yaşatılacak. İşverenler işten çıkardıkları işçinin eline kıdem tazminatı vermek zorunda kalmayacak. İşçinin sözde fonda biriken parasını almasının önüne engeller dikilecek. Üstelik kıdem tazminatı işçinin çalıştığı sene başına 1 aylık değil 10-15 günlük olarak ödenecek.
Açıklanan paket ile esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracaklarını “müjdeleyen” Başbakan, esnek çalışmanın, kuralsız ve güvencesiz çalışmak olduğu gerçeğinin üstünü örtmeye çalışıyor. 380 eylem planından oluşan programın işçiler için yalnızca hak kaybı anlamına gelen her bir maddesini, altın tepside sunup işçi ve emekçilerin gözünü boyuyor. Yaşayarak bildiğimiz üzere, hükümet, ne zaman “işçiye müjde” verse, bunun altında ciddi bir saldırı çıkmıştır. Yegâne görevi sermayeye hizmet etmek olan hükümetin, işçilerden yana gibi görünen tüm lafları sahtekârlıktır!
Kazanılmış tüm haklarımızda olduğu gibi; kıdem hakkına sahip çıkmanın yolu da işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle mümkündür! UİD-DER, bunu yürüttüğü kampanya ile ortaya koymuştur. UİD-DER’in, çeşitli işçi örgütlerinin, sendikaların tepkisi kıdem tazminatına el koymak isteyen hükümetin hevesini 4 yıldır kursağında bırakmıştır. Bundan sonra da yapılması gereken bu saldırıya karşı örgütlü bir karşı çıkış sergilemektir.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...