Buradasınız
Korkunun Ecele Faydası Yok Ali!
Renault işçilerinin ardından Tofaş işçileri de Türk Metal sendikasından istifa ettiler ve üretimi durdurdular. Pek çok kentte Türk Metal’in örgütlü olduğu çok sayıda fabrikada işçiler iş bıraktılar. İşçilerin son derece haklı birkaç talebi var. Temsilcilerini kendileri seçmek, sarı sendikadan kurtulmak, daha yüksek ücret almak ve böyle haklı talepleri olduğu için işten atılmakla cezalandırılmamak. Tofaş’ın sahibi Ali Koç, bundan birkaç ay önce başına gelecekleri bilirmiş gibi konuşmuştu. Türkiye’de işçilerin payına neredeyse hiçbir şey düşmediğini, ücretlerin eridiğini, işsizliğin arttığını anlatmıştı. Endişeli olduğunu itiraf etmişti.
Ali Koç nasıl bir korku içinde olduğunu şu sözlerle belli etmişti: “Her kesimden milyonlarca insanın umutları yok oluyor, hayatları kararıyor ve onlar açısından dünya yaşanmaz bir konuma geliyor. Tabii ki bu gidişat da beraberinde sosyal sorunlar ve ciddi gerginlik getiriyor. Ben şahsen 6 ve 8 yaşında iki çocuk sahibi bir baba olarak çocuklarımızın geleceğinden, bu gidişata baktığımız zaman, endişe duymamak mümkün değil diye düşünüyorum.” Şimdi Bursalı metal işçilerinin, Tofaş işçilerinin isyanıyla paçaları tutuşan Ali Koç’a sesleniyoruz: Geçmiş olsun Ali, korkunun ecele faydası yok!
Biz işçiler çok uzun yıllardır endişe içindeydik. “Çocuklarımızın karnını doyurabilecek miyiz, ay sonunu getirebilecek miyiz, borçları kapatabilecek miyiz?” endişesi hepimizi yiyip bitiriyordu. Türk Metal çetesi gardiyan gibi başımızdaydı. Nefes almadan çalışıyorduk. Ter yerine kan akıtıyor ama yine de geçinemiyorduk. Makinenin bir parçası sayılıyor insan yerine konulmuyorduk. Sen tüm bunlara “sosyal sorunlar”, “ciddi gerginlik” deyip geçtin. Ama biz artık uyandık! Fabrikalarında Türk Metal’i gardiyan gibi işçilerin başına dikmeniz fayda etmedi. Şimdi Türk Metal’in cenazesini kaldırmak üzere harekete geçtik. Tofaş’ta üretimi durdurduk. Sırada MESS ve patronların sömürü düzeni var. Gün gelecek korktuğunuz gerçek olacak, işçilerin sömürüsüyle ayakta duran düzeniniz son bulacak. Elbette patronların sömürdükleri, zulmettikleri, kâr ve para düzeninize kurban ettikleriniz gün gelir bunların hesabını sorar. Korkunun ecele faydası yok Ali!
Yeri gelmişken diğer Ali’ye de seslenelim: Ali Babacan demiş ki “Otomotiv sektöründeki sorun şirketler ve sendikalar arasındaki konu. İlgili bakanlar tüm taraflar ile görüşüyorlar. Önümüzdeki günlerde çözüleceğini düşünüyorum.” Sanki konunun hükümetin işçi düşmanı politikalarıyla hiç ilgisi yok! Sanki patronların bir dediğini iki etmeyen, Türk Metal’in bitini kanlandıran, sıra işçilere gelince “ayaklar baş olamaz” diyenler onlar değil! Ali, bak sana ne diyeceğiz: Eylemin ne zaman biteceğine sen değil, işçiler karar verir. Öyle kolay sıyrılamayacaksınız bu işten! “Eylemin zamanlaması biraz manidar” demişsin. Yıllardır pek alışmıştınız rahata, sırtımıza binmiş gidiyordunuz. Biz işçiler hakkımızı arayınca zamanlama “manidar” oldu ha?
Hele şu incine bayıldık: “İşgücü piyasasında reform gereken hususlar var. İşçi haklarını korurken, rekabet gücünü de koruyacak dengeyi bulmak gerekiyor. İdeolojiden arındırılmış bir işgücü piyasası oluşturmamız gerekiyor.” Senin ideolojin işçileri rahat rahat sömürmek için itaatkâr, kanaatkâr bir toplum yaratmak. Senin ideolojin cebin dolsun diye işçiye her türlü zulmü yapmak! İşçinin ideolojisi bu haksızlıklara karşı çıkmak! Sen ve senin gibiler buna “terör” diyorsunuz. Sen istiyorsun ki işçi köle gibi başını eğsin ve senin patronların servetini büyütmek için çalışsın.
Ali Babacan üretimi garanti altına alacak bir yol arıyor. İşçileri günde 12 saat çalıştırıyorsunuz. İş durdurmayı yasaklıyorsunuz. İşçilerin grev hakkını ellerinden alıyorsunuz. Tüm bunlar yetmiyor, üretimi garanti altına almaktan bahsediyorsunuz hâlâ! Yani siz ne kadar eziyet ederseniz edin işçinin elinde size karşı koyacak bir silah olmasın. İşçinin üretimden gelen gücü boşa çıksın.
Metal işçileri buzu kırdı, yolu açtı. Üretimden gelen gücümüzü örgütlü gücümüzle birleştirmeye devam edeceğiz. İşçiler olarak korkularınızı gerçek kılıncaya kadar omuz omuza yürüyeceğiz.
İşçi Marşı
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...