Buradasınız
Emekçi Kadınların Dilinden UİD-DER’in 10.Yılı
Sancaktepe’den UİD-DER’li kadın işçiler

Bizler UİD-DER’li emekçi kadınlarız. İnsanları yozlaştıran kapitalist düzende emekçi kadınlar olarak her alanda eziliyor, sömürülüyoruz. İşyerlerinde sigortasız çalıştırılıyoruz, erkeklerle aynı işi yaptığımız halde daha düşük ücret alıyoruz. “Esnek çalışma”, “evden çalışma” adı altında patronlar emekçi kadın sömürüsünü her alanda arttırıyorlar. Hükümet anneliğin “en iyi kariyer” olduğunu söylerken, 3-5 çocuk siparişleri verirken anne olan kadın işçilerin kreş taleplerini görmezden geliyor.
İşyerlerinde, evimizde, yolda-sokakta, otobüslerde, sözlü, fiziki tacize maruz kalıyoruz. Kadına şiddeti önleyeceklerini söyleyenler “iyi hal”, “saygın tutum”, “takım elbise giymek” bahaneleriyle şiddet gösterenleri adeta ödüllendiriyor, aklıyorlar. Kadınlar kıyafetleri, hava karardıktan sonra sokakta olmaları, şiddet uygulayan eşlerinden ayrılmaları nedeniyle suçlanıyor, tecavüze uğruyorlar. Kadınların hayatı zindan ediliyor ya da öldürülüyorlar.
Emekçi kadınların yaşadığı bunca sorunu patronlar sınıfının ve onun hizmetkârı hükümetlerin, bakanların, milletvekillerinin çözmesini bekleyemeyiz. Evet, bu düzende ezilen, yok sayılan kadın sorunu var. Ama hangi sınıfın kadını? Patronlar sınıfının kadınları mı yoksa işçi sınıfının kadınları mı ezilenler? Sabancı ailesinden olan bir kadınla fabrikada çalışan bir kadın işçinin yaşadıkları aynı sorunlar olamaz. Birisi ezen, sömüren sınıfın kadını diğeri ise ezilen, sömürülen sınıfın kadınıdır. Bu yüzden kadın sorununa ancak sınıfsal olarak baktığımızda doğru bir mücadele yürütebiliriz. İşte UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak bizler bu düzende kadın sorununun salt erkeklerden kaynaklanmadığını, sınıfsal bir sorun olduğunu, patronlar sınıfının kadınlarıyla işçi sınıfının kadınlarının sorunlarının ortak olmadığını ve bunun da kadınıyla erkeğiyle mücadele vererek çözüleceğini UİD-DER sayesinde öğrendik.
UİD-DER 10 yıldır fabrikalarda, işçi mahallelerinde örgütlenme çalışmalarıyla, etkinlikleriyle mücadelesini her alana taşıyor. UİD-DER Kadın Komitesi de “Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde!” şiarıyla emekçi kadınların mücadelede ön saflarda yer alması için çalışmalarını yürütüyor. Bu onurlu mücadelenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Kadınların gerçekten özgür olduğu, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya kurmak için emekçi kadınlar olarak 10 yıldır verilen mücadeleyi daha da büyütelim!
Dile Kolay, 10 Yıl
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.