Buradasınız
İşçinin Fonu Yağmalanıyor!
Ekonominin büyümemesinin ve patronların kârlarının azalmasının bedelini işçiler ödüyorlar. Kârlar yüksek olduğu dönemlerde işçilere “biz bir aileyiz” diyen patronlar, kriz dönemlerinde işçileri işten atıyorlar. İşsizlik her geçen gün yükseliyor. Hükümet ise, işçilerin alın teriyle, emeğiyle oluşturulan fonları patronlara “hediye” ediyor. 2002 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu’nda milyarlarca lira para birikti. İşçilerin büyük bir bölümü, işsiz kaldıklarında fonda biriken paradan yararlandırılmıyor. İşçinin fonu kullanması için çeşitli şartlar koyan hükümet, basit gerekçelerle işçiye “sen bu fondan yararlanma hakkına sahip değilsin” diyor. Buna karşılık fonda biriken milyarlar patronların gözünden kaçmıyor. Hükümet, işçilerin var ettiği fonu, çeşitli teşvikler adı altında patronların hizmetine açıyor. Daha önceki yıllarda yapılan teşviklere ek olarak 2017 yılı başlarında, KHK ile çıkartılan bir yasayla İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işverenlere günlük 22 lira sigorta prim desteği verileceği duyurulmuştu. Böylece 30 gün çalışan bir işçi için fondan patronlara kıyak olarak ayda 666 lira verilecek. Yani hükümet, patronların ödemesi gereken sigorta primini işçilere ödetmiş olacak. İşsizlik fonu kurulurken fonun amacının “işsizlere iş bulana kadar maddi destek vermek” olduğu söylenmişti. Ancak söylenen amacının dışında kullanılan fon, resmen kendi parasıyla işçiye kazık atmak oluyor. Bunu yaparken de süslü kelimeler, gerçeği yansıtmayan söylemlerle işçiler kandırılmaya çalışılıyor.
Türkiye’de fonların durumu buyken, kapitalist kriz derinleşmeye devam ediyor. Patronlar için artık işsizlik fonu da yeterli değil. Bu durumda yeni fon yani yeni bir gelir kapısı arayan patronlar şimdi de gözünü kıdem tazminatına dikmiş durumda. Uzun süredir gündeminde olduğunu söyleyen hükümet, referandum sonrasına ertelediği kıdem tazminatının fona devredilmesini önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğini söylüyor.
Hükümet, herkesin kıdem tazminatını kolaylıkla alması için böyle bir fon kurulacağını iddia ediyor. Ancak kıdem fonunun da, 15 Temmuz sonrası bir gecede kurulan Varlık Fonu’na devredileceği söyleniyor. Bir anda sanki kendiliğinden var olacakmış gibi anlatılan Varlık Fonu için planlanan milyarlarca lira nereden gelecek? Örnek gösterdikleri ülkelerdeki gibi petrol geliri olmayan Türkiye, bu fonu nasıl oluşturacak? Neredeyse patronları tüm vergiden muaf kılacak hükümetin, bu fonları işçilerin sırtından oluşturmak istediği ortadadır. Üstelik hiçbir şekilde denetlenemeyen, kimsenin bir söz söyleme hakkına sahip olmadığı bir fonun nasıl işletileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek! Asıl amaç patronlar için bir yük olarak görünen kıdem tazminatını ortadan kaldırmaktır.
Her yeni güne yeni bir saldırıyla uyanan işçi sınıfı, hem ekonomik hem de demokratik anlamda haklarını giderek kaybediyor. Artık buna yeter demeliyiz. “Hayır! Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız, buna izin vermeyiz!” demeliyiz. Tüm işçiler olarak güçlerimizi birleştirerek kazanılmış haklarımıza el konulmasına izin vermemeliyiz. İşçiler örgütlü mücadeleye atılmadıkça haklarını kaybetmeye devam edecekler.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...