Buradasınız
Patronların Gözü Yıllardır Kıdem Tazminatında
Sancaktepe’den bir metal işçisi

AKP hükümeti işçilerin kıdem tazminatı hakkını gasp etmek için canhıraş çalışıyor. Türlü yalanlarla, süslü cümlelerle işçileri kandırmaya çalışan patronların hizmetindeki hükümet, aslında patronların yıllardır istediklerini yerine getirme çabası içinde. Patronlara göre kıdem tazminatı ciddi bir “yük” oluşturuyor ve işçileri diledikleri gibi işten atabilmelerinin önündeki en büyük engellerden biri. İşçiler için ise mücadelelerle kazanılmış haklardan biridir.
İşçiyi istedikler gibi işten atmak isteyen patronlar, kıdem tazminatının kaldırılmasını istiyorlar. Kendileri için dikensiz gül bahçesi isteyen patronlar sınıfı aslında 1970’li yıllardan beri kıdem tazminatının kaldırılması için hükümetlere baskı yapmaktadır. İşçilerin tepkisinden korkan hükümetler bu uygulamayı bugüne kadar hayata geçirememiştir. 2003 yılında İş Kanununa eklenen bir madde ile kıdem tazminatı fonunun kurulması yasalara geçmiştir. Geçici maddeye göre “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.”
2003 yılından bu yana hükümet çeşitli zamanlarda kıdem tazminatının fona devredilmesi konusunu pişirip pişirip işçilerin gündemine sokmaya çalışmıştır. Fakat işçilerin tepkilerinden korktukları için bugüne kadar her seferinde yasalara geçirilemeden bir sonraki hamleye kadar rafa kaldırıldı. 2004 yılında uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle yasaya geçirilemeyen fon uygulamaları, 2006-2013 yılları arasında defalarca gündeme getirildi ve her seferinde işçilerin tepkileri nedeniyle geri çekildi. 2011 yılında fon kurulması için ciddi bir adım atmak isteyen hükümet sendikaların, işçi örgütlerinin tepkileri nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı. UİD-DER’in 2011 yılında “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim!” kampanyası ve bu kampanya kapsamında işçilerden toplanan 65 binin üzerinde imzanın Meclise sunulması etkili oldu. Fakat özellikle 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çeviren AKP hükümeti, OHAL koşullarında işçilerin haklarını bir bir geri almak için somut adımlar atmaya başladı. BES dayatması, işsizlik fonunun patronlara peşkeş çekilmesi, grevlerin yasaklanması bunlardan bazılarıdır. Son olarak da kıdem tazminatı saldırısını yeniden gündeme getiren hükümet bu baskı koşullarında yasayı geçirmeyi planlıyor.
Biz işçiler somut bir adım atmazsak, örgütlü ve anlamlı bir tepki vermezsek gelecek olan fon uygulamasıyla birlikte kısmi iş güvencemiz elimizden alınacak, örgütlenmemiz daha zor hale gelecek. Oluşturulan fon ise tıpkı işsizlik fonunda olduğu gibi patronların yağmasına açılacak. İşte tam da bu yüzden kıdem tazminatı biz işçiler için önemli bir meselesidir. Bizden önceki işçilerin nice mücadelelerle kazandıkları ve bizlere miras bıraktıkları kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkalım, savunalım!
Tehlike Devam Ediyor
İşçinin Fonu Yağmalanıyor!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...