Buradasınız
Artık Yalanlara Kanmayalım
Esenyurt’tan bir market işçisi
Bildiğiniz gibi bir referandum dönemi geçirdik. Referandum sürecinde iktidar, “güçlü Türkiye”, “çift başlılık olmasın” ve “Avrupa’nın Erdoğan karşıtlığı” gibi söylemler üzerinden kampanyalar yürüttü. Havuz medyası Üçüncü Dünya Savaşına girildiği analizleri yaptı. Erdoğan her kürsüye çıktığında Avrupa’ya Amerika’ya ahkâmlar kesti. “İdam, idam, idam” dedi, süreci idare etti.
Kapitalist düzenin dayattığı savaşları Erdoğan karşıtlığı üzerinden ve “Türkiye’nin üzerinde oynanan büyük oyunlar” çerçevesinde anlattı. Bu yüzden referandumda seçmenlerin evet demeleri gerektiğini anlattı, evet demeyenlerin ise terör örgütleriyle aynı safta olduğunu söyledi.
Nihayetinde referandum da geldi geçti. Peki, bir ay sonra onların ve biz işçilerin gündemi ne oldu? Kıdem tazminatı ve emeklilik yaşı oldu. Şimdi bize ne diyorlar? “Devlet güvencesi, işçinin hakkını patronların kasasında bırakamayız, işçi bir gün dahi çalışsa kıdem tazminatını alacak.”
İşin acı yanı bizi bu kadar basit şekilde kandıracaklarını düşünmüşler. Kanmayanların çok bir şey yapamayacağını hesap etmişler. Daha zor koşullarla karşılaştıklarında bu yaptıklarımızı unuturlar demişler. Birçok işçinin birbirine bakıp “kimse buna izin vermez, sendikalar izin vermez” demesinden dolayı işçilerde bir gevşeklik görmüşler.
Ama bizim bu haklarımızı da hiç yoktan kazandığımızı, söke söke aldığımızı unutmuşlar.
Ne diyorsunuz? Biz bunların sandıkları gibi mi olacağız? Söyledikleri her yalana kanacak mıyız? İnanacak mıyız bir gün bile çalışınca tazminatımızı alacağımıza?
Hatırlayalım. Daha dün söz vermişlerdi taşeron işçiliği kaldıracaklarına, ama kaldırmadılar, yaygınlaştırdılar! İşsizlik fonu için söyledikleri yalanları şimdi yaşadığımız için daha iyi biliyoruz. Asgari ücret zammı hakkında söylediklerini de henüz unutmadık.
1977’de Taksim’de bizi katlettiler biliyoruz, Soma’da hem katlettiler hem tekmelediler, Artvin’de terörist ilan ettiler, patronların istekleri üzerine onlarca polisi üzerimize gönderdiler, grevleri yasakladılar, türlü bahanelerle 1 Mayıs alanlarını yasakladılar. Yani bunların bir yalanı bitiyor, diğeri başlıyor. Biri susuyor, diğeri konuşuyor. Artık bunların yalanlarına, masallarına, medyalarına, yasalarına ve devlet güvencelerine kanmayalım!
Bahara Ant Olsun
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...