Buradasınız
Hayalini Adlandıramayan İşçi
Tuzla’dan bir metal işçisi
Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Bu hafta içindeki bir gece vardiyasının yemek molasında aynı bölümde çalıştığım arkadaşımla sohbet ediyorduk. Çaylarımız ellerimizde konudan konuya geçerken arkadaşım, sosyal medyada bir paylaşımı beğendiğini ve etkilendiğini söyledi. Merak edip açtım ve tekrar beraber okuduk. Paylaşım şöyleydi: “Açlığını yalnızca guruldayan midesinde değil, çocuklarının gözünde de duyan bir adamı nasıl durdurabilirsin ki? Onu korkutamazsın! O başka insanların ötesinde bir korkuyu tanımıştır.” Bu sadece John Steinbeck’in Gazap Üzümleri romanından bir alıntıydı. Ve onu oldukça etkilemişti. Nasıl etkilemesin? Bir insan iki çocuğunun geleceğinden endişesi olmasa, borçları olmasa gece gündüz demeden neden çalışsın? Sohbetimiz buradan başka yerlere yöneldi. Neler mi konuştuk o yarım saatte? Ona hiç siyasi görüşünü sormamıştım mesela, onu sordum. Birçok partiye oy verdiğini ve oy verirken en önemli beklentisinin, kendisi ile aynı şartlarda yaşayan insanlar için daha iyi yaşam koşulları olduğunu söyledi. Seçimlerde bu beklentiyle oy verse de bir siyasi görüşe bağlı olmadığını ve şimdiye kadar oy verdiği partilerin siyasetlerinin kendisini hiçbir zaman tatmin etmediğini söyledi.
Ondan, kafasından geçen düzeni anlatmasını istedim. Çünkü birçok kez ülkede meydana gelen şeyleri beğenmediğini, grevlere müdahaleleri eleştirdiğini, Cumhurbaşkanının son dönemde patronlara yönelik söylediği “OHAL’i grevlere müdahale etmek için kullanıyoruz ve siz sıkıntı çekmiyorsunuz artık” sözlerine çok kızdığını görmüştüm. Çünkü bizim fabrikamızda da toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor ve “bu şartlarda nasıl iyi bir anlaşma yapabiliriz” diye endişe ediyordu. Hayal ettiği düzenden beklentileri beni şaşırtmadı. O da bütün bilinçli emekçilerin beklentilerini dillendirdi neredeyse. Emekçinin hakkını almasını, çocuklarının masrafsız ve güvende eğitim almasını, yargının eşit ve adil olmasını, insanlara iyi davranılmasını istiyordu mesela... Ama bunu burjuva sistemden beklemek gibi bir yanılgı içindeydi sadece. Ve en sonunda şunları sordu; “Neden bizi onlar yönetiyor? Bizim gücümüz yok mu? Neden hep biz sömürülüyoruz?” Haklıydı... Biz üretiyoruz ama onlar yönetiyor ve bizler eziliyoruz. Onlar sefasını sürüyor, Ona “böyle oluyor çünkü onlar daha planlı ve örgütlü, biz işçiler ise birlik içinde değiliz, parça parçayız” dedim.
Molamız bitip bölümümüze doğru giderken arkadaşıma aslında arzularımızın çok da farklı olmadığını ve bunu gerçekleştirecek bir sistemin pekâlâ mümkün olduğunu, bizim yapmamız gerekenin ise daha fazla bilinçlenmek ve mücadele etmek olduğunu söyledim. Ondan sonraki sohbetlerimiz daha siyasi, daha işçi problemlerine yönelik ve geçmiş mücadele örneklerini konuştuğumuz sohbetlere dönüşmeye başladı. Benim bildiğim şeyleri ona aktarma borcum var. Birlikte yeni şeyler öğrenme zorunluluğumuz var. Evet BİRLİKTE... Çünkü yok başka yolu onun adlandıramadığı hayallerini gerçekleştirebilecek sistemi var etmenin. Örgütlenmeden...
İnsanlık Boyun Eğmeyecek!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçilerin yoksulluğa, kamu hizmetleri yerine savaşa devasa bütçeler ayrılmasına, emperyalist savaşa karşı öfkesi ve mücadelesi büyüyor. Meydanlara çıkan işçiler sınıf dayanışmasını büyütüyor, hayatı cehenneme...
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...