Buradasınız
OHAL ve İşçi Sınıfının Kadınları
Sefaköy’den bir kadın işçi
Türkiye’de bir yılı aşkın bir süredir OHAL var. OHAL’in işçi ve emekçiler üzerindeki etkilerini UİD-DER’in sitesinde çıkan birçok yazıdan okuduk. İşçilerin sendikalaşma ve örgütlenme haklarının önündeki engellerin, baskıların arttığı, grevlerin yasaklandığı, hak aramanın giderek zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Ama ben bu mektubumda OHAL’in özel olarak biz kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmek istiyorum.
Geçen günlerde OHAL ve kadınlarla ilgili hazırlanmış “Türkiye’de Kadın Hakları İhlalleri” isimli bir rapor okudum ve bir kez daha fark ettim ki OHAL’in işçi ve emekçilere, özellikle de kadınlara bir faydası yoktur. Zararları ise saymakla bitmiyor. İşçi sınıfının kadınları bu düzende hem işçi kimliğiyle hem de kadın kimliğiyle iki kat eziliyor. Kadınlar zaten “normal koşullarda” dahi bitmek tükenmek bilmeyen sorunlarla cebelleşiyor. Ancak olağanüstü hal koşulları kadınlar için hem yeni sorunlar üretiyor hem de var olan sorunlarını katmerleştiriyor.
OHAL’in kadınlar üzerindeki en büyük etkilerinden biri kadınların çalışma haklarının ellerinden alınması oluyor. OHAL süresince yayınlanan KHK’lar ile 23 bin 523 kadın kamudan ihraç edildi. Zaten çok zor şartlarda çalışma hayatına katılabilen bu kadınlar işlerinden edildi üstelik başka bir işte çalışmaları da neredeyse imkânsız hale geldi. Çalışma hakkı ellerinden alınan kadınlar geçim derdi gibi aile içinde başka sorunlarla baş başa bırakılıyor. Zor koşullarda okumak zorunda olan birçok kadın öğrencinin bursu kesildi, akademisyenler görevlerinden alındı. Aynı zamanda bu süreçte on bir kadın derneği kapatıldı. Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz arttı. Bu oranlardaki artış elbette tesadüf değildir. Bu süreçte kullanılan kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı ve kadını aşağılayan dil, insanlarda giderek artan gerginlik, umutsuzluk, çıkışsızlık ve çürümüşlük bu tür şiddet olaylarının artmasına sebep oluyor.
Biz işçi sınıfının kadınlarının yaşamı daha doğumumuzdan itibaren kahır içinde geçiyor. Ancak tarih boyunca bu kahırlı hayata sessiz kalmayan, yaşamlarını değiştirmek için mücadele eden birçok kadın olmuş. Bugün sahip olduğumuz birçok hak onların mücadeleleri sayesinde kazanılmıştır. O mücadeleci kadınların hepsi de çok zor dönemlerde mücadele etmeyi sürdürmüşler ve ancak bu şekilde zorlukların üstesinden gelebilmişler. Bu dönemin kadın işçileri ve emekçileri olarak bizler de “olağanüstü” zor koşullardan geçiyoruz. Üzerimizdeki baskı giderek artıyor, haklarımıza göz dikiliyor. Bizler bu zor dönemleri umutsuzluğa kapılarak, egemenlerin istediği gibi her şeye boyun eğerek kabullenmemeliyiz. Tıpkı tarihteki o mücadeleci kadınlar gibi mücadele etmeli OHAL düzenini de tüm sorunların kaynağı olan bu sömürü sistemini de ortadan kaldırmalıyız.
Yerlerimiz
Şişecam’da Atılan İşçiler Geri Alınsın!
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...