Buradasınız
Olmadı, Olmuyor, Olmayacak!
Sancaktepe’den bir emekçi

2008 yılında beş yıl emek verdiğimiz, gece gündüz demeden kendimizden ve ailemizden, kısacası hayatlarımızdan fedakârlık ettiğimiz dükkânımızı ekonomik krizden dolayı kapattık. Hani şu teğet geçtiği söylenen krizden bahsediyorum. Anlayacağınız kriz bizi çok da teğet geçmemişti. Yılların mücadelesi boşa gitmişti. Sonrasındaki üç yılda zar zor, lira lira biriktirip bütün aile çalışarak yeniden bir dükkân açmaya karar verdik. Elimizde çok fazla bir şey yoktu. Olması da beklenemezdi. 2011 yılında elimizde avucumuzda ne varsa ortaya koyup, bir de kredi alıp dükkânımızı açtık. Güzel hayaller kurmadık. Sadece kendimize yetmek istedik. Bir süre işler iyi de gitti. Ama tedirginlik hep vardı. Çünkü içinde bulunduğumuz kapitalist sistem asla işçi ve emekçilere güzel hayaller kurdurmaz. Kapitalist sistem bizlerin değil, egemenlerin ve burjuvazinin sistemidir.
Gelelim şimdiki durumumuza… 7 yıldır emek verdiğimiz dükkânımız ve yaşam mücadelemiz yine bir kapitalist krizle karşı karşıya. Türk lirasının değer kaybetmesi ve iktidarın politikaları nedeniyle yine işçi ve emekçiler zarar gördü. Her ürüne gelen zamlar yetmezmiş gibi elektrik, doğalgaz, su ve vergilere yapılan fahiş artışlarla zaten zor olan yaşamlarımız sürdürülmesi imkânsız hale geldi. Her şeye zam gelmesine rağmen biz sattığımız ürünlere aynı oranda zam yapamıyoruz çünkü dükkânımız bir emekçi semtinde bulunuyor. Sabahları işine giden emekçiler veya okuluna giden işçi-emekçi çocukları börek veya poğaça alıyorlar. Zaten son aylarda gelenlerin sayısı azalmıştı. Bir de zam yaparsak hiç alamayacaklar. Biz işçi ve emekçiler çok zor ve aslında tanıdık bir süreçten geçiyoruz. Artık dükkânların kapanması yakındır. Bu sadece benim ailemle sınırlı değil, binlerce emekçi için geçerli bir durumdur. O yüzden işçi-emekçiler olarak bunun karşısında durmalıyız. Krizin faturasının bizlere kesilmesine izin vermemeliyiz. Bilinçlenmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
Nankör Kim Acaba?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...