Buradasınız
Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmaya Devam Ediyor!
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Asgari ücret görüşmelerinin başlamasıyla birlikte bir anda milyonlarca çalışanın gözü kulağı bu komisyondan çıkacak karara kilitlenmişti. Sonuç ise pek de şaşırtmadı açıkçası. Asgari ücret 1828 lirada, yani açlık sınırının altında kaldı.
Bir anda iktidar cephesi, yazarçizerleri, basın ve yayın kuruluşları 1828 lirayı şişirdikçe şişirdi. Neymiş, kıran kırana pazarlıklar yapılmış, asgari ücretli enflasyona kurban edilmemiş, sürekli yüzdeler üzerinden hesaplanarak ilk defa böyle bir artış gerçekleşmiş vs vs. Her ne kadar şakşakçılar büyük çığlıklarla alkışlasalar da kazın ayağının öyle olmadığını biz çalışanlar çok iyi biliyoruz.
Bir defa yüzdeler üzerinden değil de miktar olarak baktığımız zaman, maaşımızın son bir yıl içerisinde ne kadar eridiğini görürüz. Ayrıca neredeyse her şeye yüzde yüz zam gelirken asgari ücrete yapılan zam kaybımızı dahi telafi etmemektedir ki bu 1 yıllık bir zamdır. Önümüzdeki yıl boyunca neredeyse bütün temel ihtiyaçlarımıza gelecek zamları görmemek için kör olmak gerekir.
Azıcık kafa yoran herkes biliyor ki, yapılan bu zam kısa bir süre içinde buhar olacaktır. Zam oranından memnun olduğunu dile getiren iktidar ve yalakaları, işadamları ve güya işçileri temsilen orada bulunan Türk-İş belli ki biz işçilerin ağır yaşam koşullarını hiç mi hiç umursamamakta, tersine bundan memnun olmaktadırlar. Açlık sınırının altında belirlenen bir ücrete memnun olanlar bıraktık kıran kırana mücadele etmeyi bir de pişkince karşımıza geçerek sırıtmakta ve bu ücretin bereketinden bahsetmektedirler. Yani dostlar, yeryüzündeki bütün değerleri üreten biz işçilerin payına, yine yoksulluk, ağır çalışma koşulları, fazla mesailere kalabilmek için şeflerin gözüne bakmak, manavın, kasabın önünden iç çekerek geçmek düştü.
İşte bize bunu reva gören ve pişkinlikte sınır tanımayanlara karşı, biz işçi ve emekçilerin insanca bir ücreti ancak kendi örgütlü mücadelemizle kazanacağımız açıktır. “Ne verecekler” değil “neyi, nasıl alacağız” diye kafa yormak, bunun için mücadele etmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
İZBAN İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...