Buradasınız
Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Gebze’den bir grup petrokimya işçisi

Petrokimya sektöründe, sendikalı bir işyerinde çalışan bir grup işçiyiz. İki yılda bir sendikamız işverenle sözleşme yapıyor. Yıl bazında zam alıyoruz. Çevremizdeki işyerlerine baktığımızda iyi de zam alıyoruz.
Ama asıl sorun, farkında mıyız yoksa farkında değil miyiz, günden güne eriyen maaşlarla karşı karşıyayız. Bu düzen biz işçilerin maaşlarını bir tencerenin içine koyup ocağın da altını yakıp maaşlarımızı eritiyor. İşyerinde mola saatinde işte tam da böyle bir tartışmanın içine girdik bir grup işçiyle. Sonra da bu sadece burada bizim tartışmamızla kalmasın, UİD-DER’e yazalım, dedik.
Tartışmamız şöyle başladı: Bizim bir arkadaşımız var, her şeye muhalif. Zaten lakabı da Muhalif İbo. İbo “artık ben geçinemiyorum çocukların isteklerini karşılayamıyorum, her şeye zam geliyor, faturalar uçtu, gıdalar yüzde yüz zamlandı” diye ortalığa söylendi. Bunu duyan Necmi (biz Ayı Necmi diyoruz) “doğru diyorsun Muhalif İbo, bu nedir ya? Her şeye zam, zam, zam! Yeter artık, aldığımız bu maaşla olmuyor!” dedi. Sonra söze Hikmet Abimiz girerek “evet dedikleriniz doğru, katılırım, maaşlarımız çevremizdeki, akrabalarımız içindeki çalışanlara göre biraz daha iyi. Allaha şükür sendikalı yerde çalışıyoruz, hakkımız, hukukumuz var. Ama sorun, her yıl maaşımıza yapılan zam kısa zamanda elimizden gidiyor. Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Zam üstüne zam, iki ihtimal oluyor; ya aldığımız ürünlerin kalitesini düşürüyoruz ya da hiç almıyoruz. Ay sonunu zar zor getiriyoruz. Birçok arkadaşımız da bu açığı olmayan parayla, kredi kartlarıyla kapatıyor. Yani nasıl ödeyeceğini bilmediği bir paraya borçlanıyor, bir sonraki aya daha baştan borçlu giriyoruz” dedi.
Sonra söze Sultan (Süslü Sultan deriz biz ona) girdi; “evet abi kozmetik ürünlerine öyle bir zam geldi ki, kullandığım bazı malzemelerin kalitesi düştü” dedi. “Uzun zamandır çeyizime bir şey koyamadım” diye ekledi. Tabi bu sözlerden sonra bir kahkaha tufanı koptu. Ayı Necmi “kız Sultan bizim derdimiz ne, senin derdin ne!” diyerek çıkıştı.
Sonra sözü ben (Fikret, Laz Fikret) aldım. “Her şeye gerçekten ciddi zamlar geldi. Aldığımız maaş çok eridi, ben geçen gün kendimce hesap yaptım, yılbaşında 520 lira net zam almıştık. Demirbaş giderlerimize yapılan zamlara baktım. Kiraya 150 lira zam geldi, doğalgaz hariç faturalara 160 lira zam geldi. Aylık gıda harcaması 500 lira arttı, tek çocuğun okul masrafı, servisi, yeme içmesi 250 arttı. Ne yaptı toplam? 1060 lira yaptı. Zam zaten erimiş, üstüne bir de maaşım 540 lira erimiş” dedim. Hepsi birden “az bile hesaplamışsın” dediler. Kendi harcamalarından örnekler vermeye başladılar. İleriden bir ses duyduk: “Hadi, mola saatiniz geçti. Usta yukarda hesap soracak size!” Mecburen sohbeti bitirip mola yerinden ayrıldık.
Üretime doğru yürürken Hikmet Abi şöyle mırıldanıyordu: “Bu düzen değişmeli!”
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
- Bir Yanda Açlık Diğer Tarafta Altın Musluk
- Birileri Tıkınırken İşçiler Aç! Peki, Nereye Kadar?
- Kazın Ayağı Öyle Değil!
- Müjde, Artık İşçiler Petekleri Değil Petekler İşçileri Isıtacak!
- Ben de Buzdolabı Aldım!
- Asap Bozukluğu Psikolojik Bir Problem Değildir!
- Şaha Kalktım Geliyorum!
- İşçinin Sabrı Bu Kadar Hafife Alınmamalı!
- Uçuruyorlar Bizi!
- Kursakta Kalan Züğürt Tesellisi
- Gün Gelir Hesap Sorulur!
- İşçilerin “Dolarla mı Maaş Alıyorsunuz” Diyen Bakana Tepkisi Sürüyor
- Maaşımızı Dolarla Almıyoruz Ama!
- Sizce Dolar Bizi Teğet Geçer mi?
- “Burası Çok Önemli”: Aklımızla Dalga Geçiyorlar
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
- Emekli Milletvekilleri Mağdurmuş!
- Emekçi Kadınların Sağlıklı Yaşam Sırları
- “Ne Diyor Birileri: İş Yok! Nankör Bunlar Nankör”
- Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
- “Evi Az Isıttık”
- Nebatiler İçin Emekçiler Değersizdir
- Ya Bizim Geleceğimiz, O Ne Olacak?
Son Eklenenler
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.
- Ben bir buçuk aylık çocuğu olan bir anne ve hemşireyim. Bebeğimize iki aylıkken yaptırmamız gereken rotavirüs aşısı var. Bu aşıyı devlet karşılamıyor, aşının fiyatı da oldukça yüksek. Piyasada satılan iki farklı rota aşısı var. Bir aşı iki doz ve...
- Bir fabrikada 4 aylık sözleşmeli işçi olarak çalışmaya başlamıştım. Kısa zamanda arkadaşlıklar edindim. İçlerinden biri çok içten ve samimiyetle davranıyordu bana ve diğer işçi arkadaşlarıma. Duruşunu ve sohbetini çok sevmiştim. Benim için çok...
- Bir olaya verdiğimiz tepkide veya bir meseleye dair yorum yaptığımızda kendimize ait fikirleri ifade ettiğimizi sanırız. “Bence doğru olan budur” deriz mesela. “Bence” denerek ifade edilen düşüncelerin kaynağı çoğunlukla sorgulanmaz. Oysa toplumun...
- DİSK-AR, Haziran 2021’den bu yana KATİ (Kayıtlı ve Tam Zamanlı İstihdam) adını verdiği alternatif istihdam hesaplaması yapıyor. Bu hesaplama ile kayıtsız istihdam ile kısmi ve eksik istihdamı dışarıda tutarak tam zamanlı ve sigortalı olarak...
- UİD-DER’li işçiler olarak bir kez daha 1 Mayıs geleneğimize sahip çıktık. Sınıfımızın yaşadığı bütün sorunları güçlü bir sesle haykırdık. İşsizlik, yoksulluk, ayrımcılık son bulsun dedik. Savaşsız bir dünya istiyoruz dedik. Emekçilerin savaşlarda...
- Öncelikle bütün UİD-DER’li arkadaşlarıma selamlar. Güzel geçen 1 Mayıs’ımızın ardından içimdeki heyecan, mutluluk hâlâ taptaze ve hâlâ çok enerjik. 1 Mayıs’a katılmış olmam bende çok güzel etkiler bıraktı. Hiç böylesine güzel bir şeyle...
- EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) Federasyonu’nun çağrısıyla Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen on binlerce EYT’li; “Varız, Biriz, Buradayız” şiarıyla İstanbul Maltepe meydanında bir miting gerçekleştirdi. Mitinge çok sayıda siyasi parti...
- İnsan dünyayı ve yaşamı, kendi yaşadığı dönemle sınırlı düşünmeye meyillidir. Çoğu zaman içine doğduğu dünyayı, toplumu sabit, değişmez, kalıcı zanneder, adeta dondurur. Mesela bugün dünya üzerinde 7 kıta olduğu kabul ediliyor. Hâlbuki dünyadaki tüm...