Buradasınız
Borçlar da Yoksulluk da Çığ Gibi Büyüyor!

Geçtiğimiz günlerde ekonomik kriz nedeniyle yaşanan intihar vakalarına bir yenisi daha eklenmiş, Antalya Manavgat’ta Halit Yılmaz adlı işçi, arkasında “borçlarımı ödeyemiyorum” notu bırakarak canına kıymıştı. İki çocuk babası Yılmaz’ın iki bankaya toplamda 26 bin 450 lira borcu olduğu ortaya çıkmıştı. Öylesine akıldışı, öylesine şaşılası bir dünyada yaşıyoruz ki, bir avuç asalağın öğle yemeğinde harcadığı paralar; alın teriyle, emekle geçinen işçilerin intiharına neden olabiliyor. Kredi ve kredi kartı borçları çığ gibi büyürken, emekçiler her geçen günü daha büyük çileyle karşılıyor.
2019’da yaklaşık 2 milyon 500 bin kişi bireysel kredi, 2 milyon 700 bin kişi ise kredi kartı borcunu ödeyemedi. Bankaların, borçlarını ödeyemediği için “kara liste”ye aldığı kişi sayısı ise 3 milyon 763 bine yükseldi. Borçlu sayısı gibi toplam borcun miktarı da çığ gibi büyüyor. Banka ve finans şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı, 2019 sonu itibarıyla rekor kırarak 590 milyar liraya yaklaşmıştı. Önemli bir kısmı işçi ve emekçilere ait olan bu borç, sadece birkaç ay içinde yaklaşık 20 milyar lira daha artarak yaklaşık 610 milyar liraya yükseldi. Bu borç AKP’nin iktidara geldiği yıl sadece 6,6 milyar liraydı, AKP’li yıllarda 93 kat artmış oldu!
Sendikaların yaptığı araştırmalara göre 2003 yılının Ocak ayında 4 kişilik bir aile, günlük minimum 14,6 liraya beslenebilirken, bugün ancak 75 liraya beslenebilmektedir. Ekonomik krizin de etkisiyle hayat işçi sınıfı için giderek pahalılaştı. İşçi ücretlerine yapılan maaş zamları gerçek enflasyonun oldukça gerisinde olduğu için işçilerin alım gücü düştü, yoksullaşma arttı.
Bugün işçiler adeta bir kısır döngüye mahkûm edilmiş durumda. Ücretler düşük olduğu için temel ihtiyaçlarını karşılayamayıp bankalara borçlanıyorlar, bankalara olan borçlarını da yine düşük ücretlerinden dolayı ödeyemiyorlar. Öte yandan bankalar ve devlet, patronların borçlarını yapılandırarak onları rahatlatıyor. Sadece Ekim-Kasım 2019 dönemi içinde enerji patronlarının 5 milyar liralık borçları yapılandırılırken, işçi ve emekçiler açlığa itiliyor, intihara sürükleniyor.
Bu böyle gitmez, gitmeyecek! Bu katlanılmaz koşullara katlanmaya çalışmayalım. Bizlere açlığı, yoksulluğu ve ölümü reva görenlere karşı gücümüzü birleştirelim!
“Şimdiye Kadar Her Şey Yolunda!”
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...