Buradasınız
MESS’in “Yeni Normal”i: İşçiler Sürekli Gözetlenecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs üzerinden devreye sokulan kimi uygulamaların esnetileceğine ilişkin açıklamalarına “Normale döneceğiz ama bu yeni bir normal olacaktır” sözleriyle nokta koymuştu. Çok geçmeden sermaye sınıfından “yeni normal” sürecinin ne olduğuna ilişkin sinyaller gelmeye başladı. Kimi şirketler, sözde “sosyal mesafe” için uygulamaya sokulan evden çalışma, çağrı üzerine çalışma gibi esnek çalışma modellerinin “yeni normal” sürecinde de uygulamada olacağını belirtirken, patron örgütü MESS’ten de bir saldırı geldi. Fabrikalarda bir teknoloji hareketi başlattıklarını belirten MESS, devreye sokacağı uygulamalarla metal işçilerini adım başı gözetleyebilecek.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) başlattıkları teknoloji saldırısının ilk ürününü “MESS SAFE” olarak duyurdu. Açıklamada üretimde çalışan işçilere kemere takılabilen veya boyna asılabilen bir aparat dağıtılacağı belirtilirken, işçiler birbirlerine bir metre yaklaşması durumunda bu aparatın sesli ve görüntülü uyarılarda bulunacağı aktarıldı. Ayrıca fabrikaların akıllı kamera sistemleriyle donatılacağını belirten MESS, üretim sürecini yeniden tasarlamak için 12 temel adımda 168 madde hazırladıklarını duyurdu. MESS bu uygulamayla işyerinde “sosyal mesafe”nin korunacağını ve işçilerin güvende olacağını açıklıyor. Oysa MESS, korona üzerinden ortaya çıkan durumu kullanarak, işçileri daha fazla kıskaca almak ve üretimi daha fazla artırmak istiyor.
“SAFE” İngilizce’de güvenli, tehlikesiz anlamına geliyor. İşçilerin güvenliği için böyle bir adım atıldığı belirtilse de metal işçileri MESS’i iyi tanır. Tarihi boyunca metal işçileri başta olmak üzere işçi sınıfının kazanımlarına saldırmaktan geri durmayan bir patron örgütüdür MESS… Her fırsatta hükümete grev yasaklama çağrıları yapan, işçileri sefalete mahkûm eden MESS’in vicdana geldiğini düşünmek büyük hata olur. İşçileri korumak için böyle bir adım atmadıkları ortada! Metal patronlarının asıl derdi işçilerin sağlığı değildir, kendi sermayelerinin güvenliği için tehlike oluşturmayan işçiler olsun istiyorlar. “Sosyal mesafe”yi koruma adı altında işçilerin asla birbirine yaklaşmaması, iki çift laf etmemesi, nefes almaması ve robot gibi çalışması isteniyor. Fabrikaları adeta birer gözetim merkezlerine çevirmelerinin, işçileri adım başı takip etmekteki ve yan yana gelmelerini engellemekteki asıl maksatları budur.
Salgını fırsat bilen ve alabildiğine abartan sermaye sınıfı, bir taraftan teknolojinin marifetlerinden de yararlandığı saldırılarını meşru göstermeye çalışıyor. Diğer taraftan “çarklar dönsün” diyor, kârlarına zeval gelmesin diye üretimi arttırmanın yollarını arıyor. İşçi sınıfı tam anlamıyla bir ikiyüzlülükle karşı karşıyadır. Uygulamalar şimdiden gösteriyor ki “yeni normal” olarak adlandırılan önümüzdeki süreç işçi sınıfı için ciddi saldırıları beraberinde getirmektedir. İşçiler örgütlenmeden bu saldırılara yanıt verilemez!
UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.