Buradasınız
UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
Gebze’den bir grup metal işçisi

Merhaba sınıf kardeşlerimiz. Bizler otomotiv, demir çelik ve yedek sanayi sektöründe çalışan metal işçileriyiz. Kimimiz sendikalı bir işyerinde kimimiz de sendikasız işyerlerinde çalışıyoruz. Tüm dünya işçileri için çok büyük bir anlama sahip olan 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bir kez daha buradan uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günümüz kutlu olsun diyoruz. 1 Mayıs geleneğini sürdüren, bu anlamlı günü işçilerin gündemine taşıyan işçi örgütümüz UİD-DER’in vasıtasıyla bizler de duygularımızı paylaşma fırsatı buluyoruz.
Şüphesiz 2020 1 Mayıs’ını olağan koşullarda karşılamadık. İstediğimiz bir biçimde de alanlarda buluşamadık. 1 Mayıs’ı işçi sınıfının ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarında karşıladık. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin hiçe sayılmasıyla, ağır ve tehlikeli koşullarda çalışan işçi arkadaşlarımızın yaşadığı sorunlar artmıştır. Her gün işçi arkadaşlarımızın iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği haberini alıyoruz. Siyasi iktidarın, sermayenin güvenliğini öne alan adımları işçi sınıfının yaşamında daha da olumsuz sonuçları beraberinde getiriyor. Bir yandan işsizlik çığ gibi büyürken diğer yandan da biz işçileri açlık sınırında bir ücretle çalıştırıyorlar. Zaten yetersiz olan ücretler, bir de yükselen enflasyon karşısında kuşa dönüyor. Bunlar olurken siyasi iktidarın sözcüleri, hiç utanmadan çıkıp çay-simit hesabı yaparak bizlerle alay edebiliyorlar.
Son yıllarda gündemden hiç düşmeyen kriz, bizlerin yaşamını derinden etkiliyor. Daha dün siyasi iktidar ve ülkenin ekonomi sözcüleri “her şey yolunda, ekonomimiz güçlü”, “kriz yok Türkiye uçuyor” gibi açıklamalar yaparken, biz işçiler krizin faturasıyla yüz yüze kaldık. Temel ihtiyaç maddelerine, elektriğe, doğalgaza gelen fahiş zamlar zaten düşen alım gücü nedeniyle biz işçileri zor durumda bıraktı. Hükümet, patronlara ekonomik kurtarma paketleri hazırlarken biz işçileri “tanzim satış” kuyruklarına gönderdi. Kendilerinin sebep olduğu ekonomi politikaları yüzünden, emekçiler kuyruk çilesiyle yüz yüze kaldı. Grevlerin yasaklanmasından, hak gasplarına, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasından, sendikasızlaştırmaya kadar pek çok konuda işçi ve emekçiler hükümetin işçi düşmanı tutumuyla karşılaştı.
Bugün ise dünyada yaşanan tüm sorunların nedeni, düşman bulundu; koronavirüs! Hemen her ülke, sistemin yaşadığı derin krizin üzerini örtmek ve sorumluluktan kaçmak için virüsü kendi çıkarları için kullanıyor. Her sorunda olduğu gibi bu meselede de fatura işçi ve emekçilere kesildi. İşten çıkarmalar, ücretsiz izinler, yıllık izinlerin gaspı, esnek çalışma biçimleri devreye hızlıca girdi. Hükümetin önlem paketinden patronlara ballı teşvikler verilirken, işçi ve emekçilere ise açlık ve yoksulluk düştü. İşten çıkarma üç ay yasaklandı yalanıyla emekçiler ücretsiz izinlere çıkartıldı. İşsizlik fonu yağmalanıp patronlara akıtılırken, işçilerin parasıyla oluşan fon, emekçilere kapatıldı. Hiç utanmadan bir de işçilere “günlük 39 lira 24 kuruş” ile geçinin deniliyor. Sendikalı işyerleri de dâhil pek çok fabrikada patronlar hükümetin desteğiyle hak gasplarını devreye soktu. Neşesi yerinde olan patronlar, hükümete sonsuz şükranlarını sunmaktan geri durmamakta, hükümet de işçi ve emekçilere hayatı zindan etmekte.
Koronavirüs önlemleri, sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de öne alındı. Toplum korku ve telaş içine sokuldu. Böyle bir süreçte 2020 1 Mayıs’ını karşıladık. Sosyal mesafe, sokağa çıkma yasakları gibi uygulamalar yüzünden egemenler meydanları emekçilere kapattı. Ne yazık ki sendikalarımızın yönetimleri de egemenlerin yarattığı havanın etkisinden kurtulamadı. İşçi ve emekçilerin çıkarına göre bir politikayı hayata geçirmeyen sendika bürokrasisi, 2020 1 Mayıs’ının meydanlarda kutlanmasına yönelik bir adım atmadı. Mesela bizler fabrikalarda yan yana çalışırken, işe gitmek zorundayken, neden meydanlara çıkamıyoruz? İşyerlerinde sıkış tepiş soyunma odalarında, yemekhanede, serviste hep birlikte olabiliyoruz da neden alanlarda olamıyoruz? Yüzlerce işçi ile aynı fabrika içinde çalışabilirken bir sorun olmuyor da neden 1 Mayıs’a gelince sorun oluyor?
1 Mayıs’ı meydanlarda kutlamasak da, 1 Mayıs ile bütünleşen mücadele geleneğini her alanda yaşatmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz. UİD-DER’in internet sitesi, bir yandan işçi ve emekçilerin 1 Mayıs meydanlarında ellerde taşınan taleplerini yansıttı, bir yandan da meydanlarda haykırdığımız sloganlarımıza yer verdi. İnternet sitesi bizim için 1 Mayıs kürsüsü oldu. Pek çok işçi arkadaşımız kutlama mesajları gönderdi. Günün anlam ve önemine uygun yazılan okur mektuplarıyla sesimiz tüm işçilere taşınmış oldu. İşsizliğe, yoksulluğa, açlığa, haksız savaşlara, kadınların ezilmişliğine, yaratılan korku atmosferine, hak gasplarına karşı taleplerimiz internet sitesi aracılığıyla duyuruldu. Kimimiz evde, kimimiz işyerinde, sitede çıkan 1 Mayıs mesajları ile adeta meydanlarda yan yana geldiğimizi hissettik. Yerimizde duramıyorduk, hem sitede yer verilen videolar sayesinde geçmiş 1 Mayısları hatırladık hem de marşlarımızı söyledik. Yayınlanan şarkılar, ezgiler ve şiirler bizleri heyecanlandırdı. Geçmiş 1 Mayısların fotoğraf kareleri ile duygulanırken gelecek 1 Mayıslar için canla başla çalışma azmi ile dolduk. 1 Mayıs’ın tarihsel mirasını bulunduğumuz her alanda yaşatmaya vesile olan UİD-DER’e sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Elbet yine meydanlarda yan yana geleceğimiz günler yakın. Bugünün, derinlerde biriken öfkenin bir volkan gibi patlayacağı günlere gebe olduğunu biliyoruz. Pankartlarımızla, dövizlerimizle, kıpkızıl gelincik tarlasını yansıtan kortejimizle, haykırdığımız sloganlarla dünyanın meydanları yeniden dolacak. Sel olup akacağımız günlerin önüne ebediyen geçemeyecekler. O günler için bugünden çalışmak da biz işçilere düşüyor.
Yaşasın 1 Mayıs
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz
1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Dünden Bugüne 1 Mayıs Ruhunu Yaşatanlara Selam Olsun
- Selam Olsun Dünü Bugüne, Bugünü Yarınlara Bağlayacak Olanlara!
- UİD-DER Birlikte Çarpan Yüreklerin Sesi Oldu
- Rehberimiz UİD-DER
- UİD-DER’li Gençler: 1 Mayıs Coşkumuzu UİD-DER’e Borçluyuz!
- Ruhumuzda Var Kimse Unutturamaz!
- 1 Mayıs’ı Elimizden Alanların Oyunlarına Kanmayalım!
- Yaşasın 1 Mayıs!
- Tek Bir Gün Değil, 365 Gün Mücadele! Teşekkürler UİD-DER!
- Yine Yeniden 1 Mayıs Ruhunda, UİD-DER’ de!
- Emekçi Kadınların Coşkusu Yüreklerimizi Tutuşturdu
- Biz Bu Oyunu Bozduk!
- Sınıf Mücadelesinde Karamsarlığa Yer Olmadığını Gösteren UİD-DER’e Teşekkürler
- 1 Mayıs UİD-DER’le Güzel
- Yüreğindeki Sese Kulak Ver!
- 1 Mayıs Mesajları İnancımızı ve Bilincimizi Pekiştirdi
- UİD-DER 1 Mayıs Kürsümüz Oldu
- 1 Mayıs Coşkusu Her Yerde!
- Geçmişi Bugüne, Bugünü Yarına Bağlayanlara Selam Olsun!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Geleneğine Sahip Çıkıyor!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...