Buradasınız
UİD-DER ile Yeniden Doğdum
Sancaktepe’den bir kadın tekstil işçisi

12 yıldır UİD-DER ailesinin bir parçasıyım. UİD-DER’le tanıştığım ilk günü hiç unutmuyorum. İlk fark ettiğim şeylerden biri insanların ne kadar sıcak, içten ve samimi olduğuydu. O gün tekstil sektörü ve çocuk işçilik üzerine sohbet ediliyordu. Ben de 11 yaşından beri tekstilde çalışan bir işçi olarak söz aldım ve neler yaşadığımı, tanık olduğum haksızlıkları, çocuk yaşta maruz kaldığımız baskı ve dayakları anlattım. İlk defa kendimi anlatıyordum. Paylaştığım şeyleri bugüne kadar ailemin hiçbir ferdiyle bile paylaşmamıştım. Kendimi ilk defa özel hissettim. O güne kadar bastırdığım duygular ortaya çıkmıştı. Topluluk önünde ilk defa konuşmuştum. Farklı bir diyarda hissetmiştim kendimi. O kadar rahatlamıştım ki... Hâlâ dün gibi aklımdadır, akşamında çektiğim o tatlı ve huzur dolu uyku…
O gün kendime dedim ki, burası seni anlatıyor. Sorunların üstesinden nasıl geleceğine dair fikir veriyor. Sen artık buraya gelmelisin. Bu ailenin bir parçası olmalısın. O günden sonra da, 6 aylık bebeğimle düzenli olarak etkinliklere ve çalışmalara katılmaya başladım.
Erkeklerin bulaşık yıkadığını ilk kez dernekte gördüm, çok şaşırdım ve hatta utandım! O kadar ki hemen gidip “ne yapıyorsunuz, bu kadar kadın var, bırakın biz yaparız” dedim. Erkek arkadaşlardan biri “bugün biz yıkayacağız, bir sonrakine sen yıkarsın dedi” ve dernekte işlerin nasıl planlandığını, işbölümü yapıldığını anlattı. İlk resmimi dernekte yaptım. Resim kursu vardı. Hiç güzel resim yapamam ama teknik olarak güzel balık yapmayı öğrendim. Tek çizdiğim şey, dernekte öğrendiğim balıktır. Ne zaman bir çocuğu mutlu etmek istesem, resim hocamızdan öğrendiğim balığı çizerim.
Sabırsız bir insandım ben, burada sabırlı olmayı öğrendim. Öfkemi kontrol etmeyi öğrendim. İnsanları sistem nasıl bir çukura itiyor, bunu öğrendim. Asıl düşmanımızı ve mücadele etmemiz gereken sorunları öğrendim.
UİD-DER’i bir mevsime benzet deseler, ilkbahara benzetirim. Rengârenk çiçekler var. Yağmur yağar, toprak ıslanır. Tohumları yeşertir, büyütür. Meyve verir. Her yağmur sonunda da mutlaka güneş açar. Her zaman ilkbahar mevsiminin zenginlikleri ile özdeştir bende UİD-DER.
Bu kadar güzelliği çevremizle, dostlarımızla paylaşmamak olur muydu hiç? Verilen her emek o kadar büyük değer taşıyor ki… İnsan hep daha fazlasını yapmak, öğrendiklerini başkalarına da aktarmak ve katmak istiyor. Mahalledeki kadın arkadaşlarıma bahsediyordum sürekli. Onları da derneğe ve çalışmalara kattık. Hatta bir kadın korosu oluşturduk. Etkinlik yaptık. Hayatımda ilk defa, toplum içinde sahnede şiir okudum.
Bir anne olarak, UİD-DER’le tanıştıktan sonra çocuk konusunda da ufkum açıldı. Nasıl bir evlat yetiştirmem gerektiğini öğrendim. Çocuğum vicdanlı olsun istiyorum. Paylaşmayı ve dayanışmayı öğrensin istiyorum. Bencil, kişisel çıkarlarını savunan biri olmasını istemiyorum. Sınıfının çıkarlarını savunsun, sınıfının siyasetini öğrensin istiyorum. UİD-DER’de büyüyen çocuklara her zaman özendim. Onlara baktıkça “işte” diyorum, “benim oğlum da öyle olmalı.”
UİD-DER bize mücadele geleneğini taşıyor, öğretiyor. Burada öğrendiklerimizi evlatlarımıza öğretmeliyiz. Onlar bizim geleceğimiz. Bizden öncekilerden aldığımız bayrağı, çocuklarımıza devredeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, gelenekten geleceğe umudumuzu büyütüyoruz, çocuklarımızı da… UİD-DER gibi köklü bir aileyi bizlere miras bırakan geleneğin temsilcilerine minnettarız. Minnetimizi, mücadelemizi geleceğe taşıyarak göstereceğiz.
- UİD-DER Olmasaydı Ben Bu Koca Dünyada Kaybolurdum
- Düş Değil Bu, Hayal Değil!
- Direnişçi Bir İşçi Ailesinden ve Belediye İşçilerinden Merhaba!
- UİD-DER ile Değişen Hayatım
- İnsan Kalabilmek
- Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- UİD-DER ile Yeniden Doğdum
- UİD-DER Nefestir Bizim İçin
- Yolumuz Daima Açık Olsun!
- Suriyeli İşçi: “Derneğiniz Ne Güzel İnsanlar Yetiştirmiş”
- Anne-Oğul UİD-DER’liyiz, Mutluyuz, Gururluyuz
- Kökleri Derinlerde Bir Çınar, UİD-DER
- UİD-DER’le Bakmayı ve Baktığımı Görmeyi Öğrendim
Son Eklenenler
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...