Buradasınız
Türkiye’de Ortalama Ücret Düşüyor, Yoksulluk Büyüyor
“Büyük zam” denilerek tantanayla açıklanan asgari ücret henüz işçilerin eline geçmeden açlık sınırına dayandı. Türk-İş’in araştırmasına göre Aralık ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 13 liraya, yoksulluk sınırı 13 bin 72 liraya, bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 4 bin 926 liraya yükseldi. Enflasyon ve hayat pahalılığının gidişatına bakılırsa 2022’nin ilk ayında açlık sınırının altında kalacak.
Gıda fiyatları temel alınarak hazırlanan araştırmaya göre aralık ayında yüzde 25,75 olan gıda enflasyonu, yıllık bazda yüzde 54,96 oldu. Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamasındaki artış Aralık ayında 822 lira olurken yıllık artış bin 423 lira oldu. Temel gıda ürünlerindeki Aralık ayı artışları şöyle: Kıyma ve kuşbaşı et yüzde 26,1, tavuk yüzde 17,1, süt yüzde 35,3, ekmek yüzde 28,57, pirinç yüzde 42,7, bulgur yüzde 70,8, un yüzde 30,4, ayçiçek yağı yüzde 117,2, barbunya yüzde 53,2, yeşil mercimek yüzde 50, şeker yüzde 57,8.
Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında reel ücretler yıllar içinde düştü ve emekçilerin alım gücü geriledi. TÜİK resmi enflasyonu düşük göstermesine rağmen genel ücret artışının enflasyon oranının altında kaldığını gizleyemedi. DİSK-AR’ın TÜİK’in yayımladığı 2012 ve 2020 işgücü maliyeti istatistiklerini karşılaştırarak yayımladığı araştırmanın sonuçları bu gerçeği ortaya koyuyor. Buna göre 2012 ve 2020 arasındaki 8 yılda tüketici fiyatları (TÜFE) yüzde 221 artarken ortalama ücret sadece yüzde 197 arttı. Böylece işçi ücretlerindeki artış resmi enflasyonun bile altında kaldı. Siyasi iktidar, genel ücret düzeyini asgari ücrete çekerek ve asgari ücret artışını düşük tutarak ülkeyi sermaye için ucuz işgücü cennetine dönüştürdüğü bir politika uyguluyor. 8 yıl içinde işgücü maliyetlerinin yüzde 194 oranında artmasına karşılık üretici fiyatlarının yüzde 228 artması da bu gerçeği gösteriyor. DİSK-AR raporunda ortalama ücretin asgari ücrete yaklaştığını gösteren bir başka veriye dikkat çekiyor. Buna göre, 2012 yılında ortalama ücret asgari ücretin 2,3 katıyken bu oran 2020 yılında 1,4 katına kadar geriledi.
Raporda geçen bir başka önemli veri ise sendikalı işyerlerinde çalışan işçilerin ücret kaybının ortalamaya göre daha az olmasıdır. Toplu iş sözleşmesi (TİS) olmayan yani sendikalı olmayan işçilerin aylık ortalama brüt kazancı 4.412 TL iken, TİS kapsamında çalışan işçilerin aylık ortalama brüt kazançları 7.124 TL. Yani sendikalı işçiler sendikasız işçilere göre yüzde 61,5 oranında daha fazla ücret alıyor. Bu durum, işçilerin örgütlenip hakları için mücadele etmesinin önemini ortaya koyuyor
Siyasi iktidar zengini daha da zengin, yoksulu daha da yoksul yapan politikalarını vitesi arttırarak sürdürüyor. İşçi sınıfının bütün kesimleri bu yoksullaştırma politikasından nasibini alıyor. Sadece istatistiklere bakarak bile sendikalı ve örgütlü olmanın sermayenin ve siyasi iktidarın saldırılarına karşı koyabilmek için şart olduğu görülebilir. İşçi sınıfı örgütlülük düzeyini yükseltmedikçe ücretler her geçen yıl daha da azalacak, toplam üretimden işçilerin aldığı pay daha da küçülecektir.
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Asgari Ücret Açıklandı: Sefalet Baki, Algı Oyunları Sürüyor!
- Asgari Ücret, Zamlar ve İşçilerin Söz Hakkı
- Asgari Ücret Gerçeği: Reel Ücretler Düşüyor, İşçi Sınıfının Yoksulluğu Büyüyor!
- Metal, Petrokimya, Gıda ve Kargo İşçileri: Türk-İş Başkanı İşçilerin Değil Sermayenin Sözcüsüdür!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- Asgari Ücrete Zam Tartışmaları
- İşçilerin Payına Düşen Yine Yoksulluk Oldu
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...