Buradasınız
Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
İzmir’den emekli bir işçi
“Ben her akşam manda yoğurdu… Onun içine üç veya beş tane Medine hurması doğrarım. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve bir de içine yulaf ezmesi katarım. Şifa.” Erdoğan’ın çiftçilerin karşısında “bu enerjiyi nereden buluyorsunuz” sorusuna verdiği cevabı duyunca yıllar önce annemden dinlediklerim aklıma geldi.
Köyde sütü sattıklarında neler yaşadıklarını tekrar dinlemek için annemi ziyarete gittim. Erdoğan’ın manda yoğurdu konuşmasının videosunu izlettim. Odada ikimizden başka kimse yoktu. Annem başka biri daha varmış gibi oda kapısını kapatmamı istedi. “Onun manda dediği camuş değil mi?” diye sordu. Evet, anlamında başımı salladım. “Oğul onu boş ver, yerin kulağı var. O zaman köyde öyle bir kıtlık, yoksulluk vardı ki. Sütü sağıp mandıraya götürüyorduk. Süt parasını inekler, camuşlar doğum yapmadan alırdı herkes. Çocuklarımızın boyunları armut sapı gibi incelmişti. Yüzlerinde yuvarlak yuvarlak bozlar çıkmıştı. Çocuklara kuru ekmeğin arasına koyacak bir parça peynir bile yoktu. Rahmetli babam, “içine tüküreyim Vita yağı, sanki bana camuşun yağıdır” diyordu. Oğul, valla şimdi halimiz benzer oldu. Kurban bayramından sonra et aldırdığımı hiç duydun mu? Bir kilo patates 10 lira olmuş. Ekmeğe yine zam gelmiş. Bizim maaşımız olduğu halde alamıyoruz. Bir de hiç olmayan ne yapsın?”
Annemler köyde yaşadıkları zaman inekleri ve mandaları varmış. İnek ve mandalar süt verdiği aylar boyunca sütü köyde kurulan mandıraya satarlarmış. İnek ve mandaların yavrularının annelerini emmelerine izin verilmezmiş. Satacakları süt daha fazla olsun diye. Haliyle yavrular kara kuru olurmuş ve derilerinin altındaki kemikleri sayılırmış. İnek sütü ayrı manda sütü ayrı kovalarda götürülürmüş. Mandırada sütler tartıldıktan sonra ayrı tanklara boşaltılırmış. Köylüler sütün tamamını mandıraya sattıkları için, evlerinde tenekede satılan katı Vita yağı kullanırlarmış. Köylüler inek ve manda sütünün, yağının, peynirinin tadını unutur olmuşlar.
Şimdiyse milyonlarca yoksul o yıllardaki koşullara geri döndü. Ucuz ekmek kuyrukları uzayıp gidiyor. Et ve Süt Kurumu Başkanı “et almak için kuyruğa giriyorlardı, biz de %48 zam yaptık” diye buyurmuş. Siyasi iktidar temsilcileri yoksulların aklıyla alay ederek her gün benzeri açıklamalar yapıyorlar. “Kursağına ekmek giriyorsa aç değildir” diyeninden, “domatesi bir kilo alacağına taneyle al” diye buyuranına kadar neler duyduk. Saraylarında saltanat hayatı süren Erdoğan ise her konuşmasında adeta diğerlerinin söylediklerinin üzerine tüy dikiyor. Yem alamadığı için hayvanlarını kesime satmak zorunda kaldığını söyleyen insanlara manda yoğurdu yemelerinin öğütlenmesi “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diye buyuran Marie Antoinette’i hatırlatıyor bizlere.
Erdoğan çiftçilerle buluşmasında “Türkiye ekonomisi en güçlü olduğu döneme girmektedir” dedikten sonra “vatandaşlarımızı bugünkü sıkıntıların pençesinden Allah’ın izniyle kurtaracağız. Ülkemiz ayağına vurulan her pranga gibi faiz prangasını, döviz ve enflasyon prangasını parçalayıp atacağız” demişti. Ekonomiyi gözlerinin ışıltısıyla rayına koyan Nebati ise enflasyonun tek haneye düşeceğinin “müjdesini” sürekli tekrarlıyor. Fakat enflasyon onları dinlemeyerek bildiğini okuyor ve her ay yükselişini sürdürüyor. Olan ise bize oluyor.
1 Mayıs
1 Mayıs Biz Sahip Çıktıkça Yaşayacak!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...