Buradasınız
İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
Ankara’dan bir kadın işçi

Merhaba dostlar, çok dertliyim, size içimi dökmem lazım.
Malum kreşler açıldı. Başka aileler bu dönemin çok sıkıntılı olduğunu anlattıklarında onlara hak veriyordum ama başıma gelince daha da iyi anladım. Soba sıcak işte, elimin yanmasına ne gerek var anlamam için… Kızımızı belediyenin kreşi için kuraya yazdırdık ve biz kurada çıktık. Ancak, sakın “belediye kreşi işte, ne güzel ücretsizdir, şanslısınız” diye düşünmeyin. Asgari ücretin biraz üstünde alan biz işçiler için hiç de az değil bu ücret. Özel kreşlerin en uygunu 3 bin liradan başlıyor. Belediye kreşi ise 1500 lira ama onunla bitmiyor. Çocuğunuz İngilizce öğrensin istiyorsanız ekstra 1300 lira yatırmanız gerekiyor. Durun daha bitmedi. Bir de kırtasiye masrafı var. Onu da kreşin yazdığı markalardan almak zorundasınız. İnternet satış kanalları sağ olsun deyip tek tek markaları arayıp hangi satıcı daha uygun onu araştırıyorsunuz. Bu sizin bir gününüze hatta belki iki gününüze mal oluyor. 2 günlük yoğun çalışmanın sonunda 1500 liraya düşürdük biz bu meblağı. Bitti mi sandınız, elbette bitmedi. Daha bunun tuvalet kâğıdı, kâğıt havlusu, peçete, sabun ve ıslak mendili var. İstediğiniz markayı alacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. En kaliteli ve pahalı olan ne varsa almak zorunda bırakılıyorsunuz. “Çocuğunuz kullanıyor. Kalitesiz ürünler çocuğunuzda alerji yapabilir” deniyor. Zor da olsa bir şekilde bunların üstesinden geliyorsunuz. Sıra geldi kreşin açıldığı güne. Hepimiz çalışan aileleriz. Zaten çocuğu kreşe vermek için bunca zahmete de bu nedenle katlanıyoruz aslında. Yani zorunluluktan. Yani aslında biz işteyken çocuğu bırakacak bir yer olması gerektiği için. Aslında böyle olmaması gerekir değil mi? Kreş çocuğun gelişimi için çok önemli ama biz bunu çok daha sonra düşünmek zorunda kalıyoruz. Önce yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılamalıyız. Çocuğun karnını doyurmak için iki kişi çalışmak zorundayız mesela… İlk hafta kreşler yarım gün ve eğer ki çocuğunuz ağlıyorsa gidip almanız gerekiyor. Bu da mümkün olmuyor. Çünkü işyerlerimiz buna müsaade etmiyor ve inanın şu an başım çok fena ağrıyor. İzin alamamak delirtiyor beni.
Bunca zorluğa neden katlanıyoruz? Buna mecbur muyuz? Neden her mahallede, her işyerinde ücretsiz, kaliteli, gerçekten işçi ailesinin ve çocuğun ihtiyaçlarını düşünen kreşler yok? Evet kreş hakkı mücadelesi çok kapsamlı ve büyük bir mücadele ve bugünden yarına kolay elde edemeyeceğiz. Ama yapacak hiçbir şey yok mu? Aslında var. Biz çocuğunu belediye kreşine gönderen 20 aile birleşerek bize dayatılan bunca şeye itiraz edebilseydik bu eziyete katlanmak zorunda kalmazdık. Her şeyin bir başlangıcı var. Zaten kapsamlı bir kreş hakkı için mücadele edecek olan da bizden başkası değil. Ancak bugün önümüze çıkan bu sorunları bir araya gelip çözüme kavuşturabildiğimiz zaman daha büyük ve kalıcı haklar için de mücadele edebileceğiz Zaten bugün sorunları tek başına çözmeye çalışmamızın, örgütsüzlüğümüzün bedelini ödüyoruz. Artık en ufak sorunu dahi birlikte çözebileceğimizi öğrenme vakti geldi de geçiyor. Sorunlarımızın tek çözümü birleştirdiğimiz ellerimizde. Bu yüzden UİD-DER’in bize öğrettiğini hey yerde uygulayalım. En ufak sorunumuzu dahi işçiler, emekçiler olarak birlikte çözmenin yollarını arayalım.
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...