Buradasınız
Rahat Yaşamın Sırrı
Kocaeli’den bir metal işçisi

Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler yoksulluk sınırının altında hatta oldukça altında ücretlerle çalışmaya mahkûm edilmiş durumda. Hayat mücadelesi sadece yaşayabilecek kadar şeye sahip olabilmek üzerine sürüyor. Yani açlığımızı giderecek kadar yemek, başımızı sokacak bir barınak, çıplak kalmayacak kadar kıyafet ve su, elektrik, ısınma gibi temel ihtiyaçlar, bunlara ulaşabilmek için hayat mücadelesi veriyoruz. Bu koşullarda yaşayan işçiler için tatil yapmak, arkadaşlarıyla veya eş ve çocuklarıyla güzel bir restoranda yemek yemek ya da çocuklarına güzel bir mekânda düğün töreni, doğum günü partisi düzenlemek çok büyük lüks. Sadece televizyonlarda izledikleri ama neredeyse hayalini bile kuramadıkları şeyler. Bir de bizden önceki işçi kuşaklarının çalışarak dünya zenginleri arasına kattığı patronların hayatlarına bakalım. Onlar açısından paraları olmadığı için herhangi bir şeye ulaşamamak diye bir durum yoktur. Dünyanın her köşesini gezmek, tatil yapmak, istediğini yemek, beğendiği kıyafeti giymek, yalılar, köşkler almak, hizmetlerini gördürmek… İstedikleri her şeyi alabiliyor, yapabiliyorlar. Onların şaşalı yaşantıları tüm topluma magazin programlarıyla ve filmlerle izlettiriliyor.
Bu zenginlerden birinin geçenlerde yaptığı açıklama oldukça konuşuldu. Bu zengin, bir programda sunucunun sorusu üzerine rahat bir yaşam için “iyi bir ev, bir araba ve 1-2 milyon doların olsa yeter” dedi. Dünyayı gezmek, tekne almak, rahat yaşamak için 50-100 milyon doların yeterli olduğunu, öyle milyar dolarlara gerek olmadığını söyledi. Bunu öyle bir söyledi ki sanki milyon dolarlar herkesin rahatça ulaşabileceği bir şey. O ve onun gibi patronlar için çok da büyük olmayan bu para dünyadaki birçok işçi için sadece hayalden ibaret.
Kapitalizm artık öyle bir hal aldı ki bir tarafta zenginliği elinde toplayan ultra zenginler var ve bunların sayıları çok az, diğer tarafta ise hayatını zar zor sürdüren, yoksullukla boğuşan milyarlarca insan. Bu insanların büyük bir çoğunluğunu da çalışarak her şeyi üreten işçi sınıfı oluşturuyor. Ama ne yazık ki işçi sınıfı örgütsüz ve patronlar sınıfı bu günlerin tadını çıkartıyor. İşçilerin emeği üzerinden el koydukları zenginliğin verdiği rahatlıkla pervasızca konuşabiliyorlar. Ama bu görgüsüzce söylemleri sınıf kinimizi biliyor. İşçi sınıfı olarak birleşip patronların sistemi kapitalizme son vereceğimiz, dünyada ürettiğimiz tüm zenginliği eşitçe paylaşacağımız günler çok uzak değil!
İngiltere’de 500 Bin İşçi Grevde!
3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...