Buradasınız
Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
Türkiye’de milyonlarca emekçi büyüyen enflasyon, hayat pahalılığı ve yoksullukla boğuşuyor. İktidarın baskı ve yasaklarıyla nefessiz bırakılıyor. Toplumdaki hoşnutsuzluğun arttığı ve iktidar partilerinin (AKP-MHP) oy tabanının eridiği bir süreçte, tek adam rejimi varlığını sürdürmek için bir kez daha kaos ve gerilim politikalarını devreye sokuyor. Halklar arasında düşmanlık yaratacak ve ülkeyi daha da kaotik bir sürecin içine sokacak savaş politikalarıyla amacına ulaşmaya çalışıyor. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından devreye sokulan kaotik kanlı senaryo bir kez daha sahneye konmak isteniyor. İstiklal Caddesinde patlatılan bombayla toplum bir kez daha korkutulup sindirilmek ve rejimin arkasına takılmak isteniyor. Gerçekleştirilen bombalı saldırıdaki tutarsızlıklar ve çelişkiler ortadayken, bu kanlı saldırı gerekçe yapılarak Suriye ve Irak topraklarına yönelik hava saldırısı başlatılması tesadüf değildir.
Rejim toplumda kendisine karşı artan ve geniş kesimlere yayılan hoşnutsuzluğu baskılamak için milliyetçiliği kışkırtıp savaş naralarıyla sorunları unutturmak istemektedir. Emekçileri milliyetçi temellerde birbirine düşürerek toplumsal muhalefeti zayıf düşürmeyi, oy tabanındaki erimeyi durdurmayı hedeflemektedir. Çünkü bu iktidarın tek düşündüğü kendi bekasıdır, ülke kaynaklarını yağmalamaya devam etmektir. Sadece 2015’ten bu yana yaşananlara baktığımızda bile rejimin sıkıştığı her durumda aynı politikaları hayata geçirdiğini görmek zor değildir. Adeta toplumsal bir dejavu yaşıyoruz. Gerçek apaçık ortadayken hangi gerekçeyle olursa olsun rejimin bu kirli savaş politikasına onay vermek kabul edilemez.
Egemenlerin kirli ve haksız savaşları emekçiler için yıkım demektir. Rejimin “pençe-kılıç” adını verdiği hava harekâtında şimdiden onlarca Suriyeli sivil öldürülmüştür. Üstelik sadece Suriye topraklarında değil Türkiye topraklarında da aralarında çocukların da olduğu siviller hayatını kaybetmiştir. Adına ne denirse densin, hangi gerekçe öne sürülürse sürülsün bilelim ki atılan her bomba emekçi halkların üzerinde patlamakta, acı ve gözyaşını büyütmektedir. Egemenlerse uğursuz planlarını hayata geçirerek ayakta kalmaya, emekçilere daha büyük bedeller ödetmeye devam etmektedir.
Savaş aynı zamanda gerçeklerin karartılması demektir. Gerçeklerin karartılması; muhalif medyanın susturulması, savaş çığırtkanlığı yapanların sesinden başka ses duyulmasına izin verilmemesi demektir. Böylesi dönemlerde sadece savaşa karşı çıkmak değil her türlü hakkı talep etmek yasaklanır, baskılar artar. Yaratılan toz duman arasında emekçilerin gerçekleri görmesi, duyması, dile getirmesi engellenirken, işçi sınıfının birlik ve dayanışma duygusu sarsılır, emekçiler düşmanlaştırılır. Son tahlilde savaşın kazananı egemenler, kaybedeni emekçilerdir. Tarih bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur. Bugün de yaşanan budur: Barış isteyenler, savaşa karşı çıkanlar hainlikle, teröristlikle yaftalanmakta, cezalandırılmaktadır.
Oysa rejimin toplumu sürüklemek istediği kör karanlığa karşı durabilmek ancak bu kirli savaşa hayır diyen sesleri çoğaltmakla mümkündür. Bu nedenle UİD-DER’in destek verdiği Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tüm emekçileri rejimin savaş politikalarına karşı durmaya çağırması önemli ve anlamlıdır:
“Sıkıştığı, siyaseten iflas ettiği ve yönetemediği her dönemde Türkiye halklarına, emekçilerine, ezilenlerine yönelik şiddet yöntemlerine sarılan AKP-MHP iktidarı, aynı yıkıcı politikaları bölge halklarına da dayatmaktadır.
“Türkiye halkları ve emekçileri on yıllardır iktidarın Suriye başta olmak üzere bölgede yürüttüğü bu saldırgan politikasının ağır faturasını ödemektedir. Yiten canlar bu ülkenin çocuklarıdır, ülkenin ekonomisi talan edilmektedir, faşizan ve despotik yönetim sorgulanamaz hale getirilmek istenmektedir. Derinleşen yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik bu tür savaş dayatmalarıyla ülkenin kaderi haline getirilmeye çalışılmaktadır.
“Emek ve Özgürlük İttifakı olarak her türlü savaş politikasının karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle bütün halkımızı, emekçileri, kadınları, gençleri, ulusal ve uluslararası demokratik çevreleri, savaş karşıtlarını ve duyarlı kesimleri bu tür politikalar karşısında durmaya, iktidarın savaşla ömrünü uzatma politikalarına itiraz etmeye çağırıyoruz.”
Yoksulluğa, sömürüye, işsizliğe, baskı ve yasaklara dur diyebilmek ancak milliyetçilik tuzağını boşa çıkarmakla, savaşa karşı çıkmakla mümkündür. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER emekçiler için yıkım anlamına gelen bu kirli savaşa karşı tüm işçi ve emekçileri “savaşa hayır” çığlığını yükseltmeye çağırıyor. Savaş emekçiler için yıkım demektir. Savaşa Hayır!
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Emeğin Mücadelesi Emekçi Kadınlarla Büyüyor!
- Asgari Ücret Dört Kişilik Ailenin İhtiyaçlarına Göre Hesaplansın!
- Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim!
- Sömürüye, Baskı ve Zorbalığa Karşı Gücümüzü Birleştirelim!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...