Buradasınız
İşçilerin Kredi Kartı Borçları Silinsin
Gazi Mahallesinden bir kadın büro işçisi
Dostlar,
Kapitalist tarihin en büyük krizi gün geçtikçe derinleşiyor. Gün geçmiyor ki işten çıkarılma haberleri almayalım. İşsizlik kapitalizmin yarattığı en büyük hastalıklardan biridir ve kapitalizm var olduğu sürece işsizlik de var olmuştur.
Patronlar çalışan işçileri baskı altında tutabilmek, şartlarını koşulsuz kabul ettirebilmek için işsiz işçileri karşımıza dikerler. “Beğenmiyorsan çalışacak adam çok” sözleri birçoğumuza yabancı değildir. Kriz dönemlerinde ise işsizlik alabildiğine artar. Binlerce işsiz, açlık, hastalık ve psikolojik tahribatlarla yıkılır. Öyle ki, intihar edenler bile olur.
Ben bir hukuk bürosu çalışanıyım. Kredi kartı borçları da hepimizin malûmudur. Gün içerisinde birçok insanla telefon görüşmesi yaparak ödemelerini yapmalarını söylüyorum. Birçok işkolundan insana krizin nasıl yansıdığını hissediyorum. Birçoğu işsiz. Hatta zaman zaman olağan dışı şeyler de yaşıyorum.
Ofisten bir arkadaşım yeni açılan bir dosyanın borçlusu ile görüşüyor, taksit yapıyor. Bu borçlu, 27 yaşlarında bir erkek. Ben taksit gününü hatırlatmak için arıyorum, cep telefonunu eşi açıyor, kocasının hafıza kaybı geçirdiğini (ekonomik nedenlerden dolayı yaşadığı depresyon yüzünden), ödeme yapamayacaklarını söylüyor. İnanmak istemiyorum, çünkü beş gün önce görüşülmüş. Eşinden raporlarını fakslamasını istiyorum ve akşama doğru Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin raporu elime ulaşıyor. Şefime anlattığımda, yapacak bir şey olmadığını, eşini arayarak “borç sorumlusu sizsiniz, ödemek zorundasınız” dememi istiyor. Şimdi belki de hepiniz, şefimin duygusuz, kötü bir insan olduğunu düşünüyorsunuz. Hayır, hatta patron taraftarı bir şef bile değil. Çoğunlukla bizim tarafımızda, haklarımıza mümkün olduğunca sahip çıkmaya çalışan, çok da iyi bir insan. Ancak kapitalizm onu öylesine kör etmiş, beyni bu tarz şeyleri o kadar normal karşılıyor ki, olayın ciddiyetinin farkında bile değil. Hafızasını yitirmesine rağmen o insan “potansiyel para” olmanın dışında bir anlam ifade etmiyor.
Bu mesleği yapıyorum ama benim örgütlülüğüm insanlığımı yitirmeme engel oluyor. Ve diyorum ki “işçilerin kredi kartı borçları silinsin”. Ben işsiz kalabilirim, ancak sınıfımın çıkarları çok daha önemli.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...