Buradasınız
“Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Neredeyse her aile, çocuklarının güzel işlerde çalışmasını, geleceklerinin güzel olmasını ister. İşçiler ücretlerin aksatılmadan, düzenli ödendiği, ikramiyesi ve sosyal hakları olan işyerlerine girmek isterler. Fakat maalesef ki günümüzde öyle işyerlerinin sayısı alabildiğine azalmış durumda. Hatta bugün işyerlerinde adeta orman kanunları uygulanıyor.
Şüphesiz bu durumun pek çok sebebi var. Fakat öncelikli sebepleri sıralayacak olursak, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin işçi sınıfının örgütlü mücadelesine indirdiği ağır darbeyi başta söyleyebiliriz. Bunun hemen ardından SSCB’nin çöküşü geldi. Bu çöküşle birlikte, sermaye sınıfı ve egemenler, yani dünya burjuvazisi işçi sınıfına karşı büyük bir savaş başlattı. Geldiğimiz teknoloji çağında artık işçi sınıfı diye bir şey kalmadığı, tüm çalışanların artık hayatından memnun olduğu, zincirlerinden başka kaybedecek çok şeyleri olduğu yalanlarını piyasaya sürdü. İşçi sınıfının uluslararası mücadelesiyle sınıfsız bir dünya kurulacağı fikrini itibarsızlaştırma çabasına girişti. Örgütlü mücadeleyi, gereksiz, çağdışı ve aşırılık olarak göstermeye çalıştı. Buna bağlı olarak örgütlü mücadeleden hızlı bir kaçış başladı. Özellikle işçi aileleri, geçmişin olumsuz deneyimlerinin getirdiği korkularla çocuklarını mücadeleden uzak tutmak istediler, dünyadan bihaber yetiştirdiler. Geçmiş mücadele deneyimlerini öğrenmeyen, bir kılavuzdan yoksun olan işçi sınıfı gençliği, o güne kadar elde edilmiş kazanımlar için ödenen bedelleri bilmeden yetişti. Var olanın üzerine bir şeyler ekleyebileceğini düşünmedi. Grevler, direnişler ve büyük mücadelelerin deneyimlerinden yoksun, güvensiz, yeni haklar kazanmayı unutmuş bir işçi sınıfı kuşağı ortaya çıktı. Burjuvazi böylelikle kendisi için dikensiz gül bahçeleri yarattı. Çalışma koşulları günden güne kötüleşiyorsa, alım gücümüz düşüyorsa, hak gaspları devam ediyorsa, ekonomik yıkımın bedeli bize ödetiliyorsa nedeni bu arka plandır. Üstelik işçi sınıfını daha zor günler beklemektedir.
Zihinleri felçleştirilmiş örgütsüz ana babalar çocuklarına, “aman çocuğum sağa sola karışmayın, olaylara karışmayın”, “sen en önde olma, başkaları yapsın” demeye devam ediyorlar. Fakat o çocukların ömrünü törpüleyen, ellerinden alan sömürü ve çürüme devam ediyor.
İşçileri, işçi gençleri, çocuklarını mücadeleden geri çeken, onların mücadele isteğinin önüne takoz koyan her kim olursa olsun, bilerek ya da bilmeyerek, burjuvazinin değirmenine su taşımaktadır. Bu da, işçi sınıfına ağır çalışma koşullarının dayatılması, her türlü demokratik hakkın gasp edilmesi, daha çok işçinin iş cinayetlerinde katledilmesi demektir. Unutulmamalı ki, bugün kırıntıları kalmış olsa bile her türlü hakkımızın arkasında işçi sınıfının mücadelesi vardır. Bizler mücadeleden geri durduğumuz sürece her türlü antidemokratik uygulama hız kazanacaktır, sömürü katmerlenecektir.
İşçi sınıfının evlatları daha güzel bir dünya için, gençliklerini egemenlerin yarattığı bataklıkta tüketmemek için mücadele saflarında yerlerini almalıdır. Tarihte defalarca test edilmiştir ki örgütlü mücadele hayat kurtarır, örgütlü mücadele doğayı ve insanı yaşatır, örgütlü mücadele demokratik hakların gelişmesini sağlar, işçiyi değerli kılar. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.
Ayrışarak Değil Birleşerek Kurtuluruz
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
Son Eklenenler
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...