Buradasınız
Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
Mersin’den bir metal işçisi
Merhaba. Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı temel sorunlardır. İşyerindeki sosyal haklarımızın gaspından tutun var olan yasal haklarımızın gaspına kadar birçok sorunla karşılaşıyoruz. Örnekleyecek olursak maaşlarımızın geç verilmesi, yıllık izinlerimizin verilmemesi, düşük ücretli ya da kimi zaman ücretsiz fazla mesailerin olması, uygulanan baskı ve dayatmalar, iş kazaları ve iş cinayetleri bunların başında geliyor.
Çalıştığım fabrika özelinde de bu sorunlar devasa boyutlarda! Resmi tatillerin verilmemesi, işçilerin dinlenme haklarının ellerinden alınması, düşük performans diyerek, üretim az diyerek ücretsiz mesailerin dayatılması, hakarete varan onur kırıcı söylemlerin yanı sıra tehdit, psikolojik baskılar da cabası. İşten çıkarılma korkusu yüzünden yaşadıklarımızı dile getiremememiz de bu sorunları derinleştiriyor!
Mesela geçtiğimiz Ramazan bayramında arife gününün yerine çalıştırmak için Pazar tatilimizi gasp ettiler. Yerel seçim çalışmalarında adayların fabrikayı ziyaret etmeleri nedeniyle yemek molalarımız gasp edilmişti ve kimse itiraz etme hakkına sahip değildi. Türkiye’de tek adam rejiminin hüküm sürdüğü gibi bizim fabrikada da tek adam rejimi hüküm sürüyor! Genel müdür yardımcısı statüsündeki şahıs her yere, her konuya müdahil oluyor ve müdahale ediyor. Şimdi diyeceksiniz ki adamın görevi o zaten! Ama bizdeki farklı boyutta! Mesela işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınıyor ama sözde ve göstermelik olarak alınıyor. Kişisel koruyucu, ekipmanlarımızı bile kavga dövüşle alabiliyoruz. O da sadece haftada bir adet iş eldiveni ve yılda bir çift iş ayakkabısı! Tabi tahribata uğrarsa yeni ayakkabı ya ücretli olarak veriliyor maaşımızdan kesilerek ya da bir yılı doldurmamız bekleniyor. Bunların yanı sıra çokça iş kazaları meydana geliyor. Ve tabii ki iş kazası geçiren işçinin iş kazasını kayda geçirmemesi için yönetim telkinde bulunuyor! İş kazasında rapor aldığımız zaman sigorta kesintisi, maaş kesintisi oluyor. Raporlu veya raporsuz fark etmez, aynı hafta içerisinde üç gün işe gidilmediği zaman o haftanın pazarı da kesiliyor. Bir günlük ücretimiz yok yere kesiliyor.
Ben de geçmişte iş kazası geçirmiştim. Hastaneye gitmem gerekiyordu, yarım saatten fazla fabrikada hastane sevk prosedürlerinin yerine getirilmesini ve aracın gelmesini bekledim. En son kendi imkânlarımla gittim hastaneye! Geri dönüşümde bana iş kazası yazdırıp yazdırmadığımı sormuşlardı. Ben de hakkım olanı yaptım, yazdırdım, bunu da söyledim. Raporum bitip hafta ortasında işe başladığım için benim de bir pazarım kesilmişti! Bu dayatmalar ve uygulamalar tek adam yani genel müdür yardımcısı tarafından yapılıyor!
Yaşadığımız sorunlar her yerde ortak, peki çözüm? Elbette ki yapılacak şey sorunlarımız için bulunduğumuz her yerde, her fabrikada bir araya gelmek, örgütlenmek, sendikalaşmak ve sorunlarımızın çözüme kavuşması için mücadele etmektir. Ben de UİD-DER’li bir işçi olarak sorunlarımızın çözümü için fabrikadaki işçi kardeşlerimi mücadeleye çağırıyorum. Her yerde yılmadan, korkmadan UİD-DER saflarında örgütlenerek mücadele etmeliyiz!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Yunanistan’da Genel Grev
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...