Buradasınız
Gebze’den Emekçi Kadınlar: “1 Mayıs’ta UİD-DER Saflarındayız!”

Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak istiyoruz.
Eczacı kalfası: İlk defa 1 Mayıs’a katılacağım ve avazım çıktığı kadar “yeter” demek istiyorum. Bizi yönetenlere yeter artık demek istiyorum. Ekonomik sorunlar büyüdükçe büyüyor. Evimize kaç lira ücret gireceğinden kaç çocuk doğuracağımıza kadar her şeye karışıyorlar. Din, dil, ırk ayrımlarıyla insanları birbirine düşman ediyorlar. Kendi çıkarlarına göre kitleleri peşlerine takıyorlar. İşte bu düşmanlaştırmaya yeter demek istiyorum. 1 Mayıs’ta o birliğin içinde olmak ve o coşkuyu yaşamak istiyorum. Son dönemde meydanları dolduran insanların ellerinde ne istiyorlarsa, neye karşı çıkıyorlarsa onu yazdıkları dövizler olduğunu gördüm. Ben de böyle devam etmek istemediğimi, “artık yeter” dediğimi gösteren döviz taşımak istiyorum.
Ev emekçisi: Ben UİD-DER ile olmak, izlediğim o görüntülerin içinde olmak için 1 Mayıs’a gelmek istiyorum. 1 Mayıs’a hiç katılmadım ve o coşkuyu hiç tatmadım. UİD-DER grev sürecimizde bizim hep yanımızda oldu. Desteğini, dayanışmasını her zaman gösterdi. Şimdi dayanışma, güç verme sırası bizde diye düşünüyorum. Grevde, direnişte, UİD-DER’de nasıl yan yanaysak, birlikteysek şimdi meydanlarda da bir arada olalım istiyorum. Coşkuyu, sevinci, dayanışmayı hep birlikte büyütmek için 1 Mayıs’a katılacağım. Bu kadar sıkışmış hissetmekten kurtulmak istiyorum. Nefes almak hepimizin hakkı. Nefes almak için 1 Mayıs’a katılacağım.
Metal işçisi: Hem fabrikada işçi hem de evde emek veren kadınlar olarak bizim 1 Mayıs’ta var olmamız gerekiyor. Ben 1 Mayıs’a ilk defa katılacağım ve var olduğumu göstermek için katılacağım. Bizi görmezden gelenlere karşı kendimizi göstermemiz gerekiyor. Son dönemde muhalif belediyelere yapılanları, artan baskıları ve şiddeti gördükçe bıçağın kemiğe dayandığını düşünüyorum. Öfkemizi hep birlikte göstermemizin tam zamanı. Bu yıl böyle düşünen insanların sayısının arttığını hep birlikte gördük. Bu yüzden 1 Mayıs’a çok fazla insan katılacak ve sesimiz çoğalacak.
Ev emekçisi: Ben de ilk defa 1 Mayıs’a katılacağım. Dört çocuk annesiyim, çok zorluklar yaşamış, çok mücadeleler vermiş bir emekçi kadınım. İşyerlerinde, evde emek veren her insan daha fazla hakkı olmasını ister, sosyal hayata karışmak ister. Ama bu ülkede bunları yapmak artık imkânsız hale gelmeye başladı. Sokakta bir kadının akşam saatlerinde kendini güvende hissederek yürümesi mümkün değil. Kadının kendine güvenmesi için yaşadığı toplumun güvenli olması gerekir. Kadınların evine ekmek götürebilmesi, çalışabilmesi, hayata karışabilmesi için kadınların da erkeklerin de değişmesi gerekiyor. Bunun mücadelesini vermek ve haykırmak için 1 Mayıs’a gitmek istiyorum. Ezilen, sömürülen bir kadın değil, üreten, başaran bir kadın olmak istiyorum. Çocuklarımın geleceği için 1 Mayıs’a gitmek istiyorum.
Genç bir işçi: İşe Marmaray ile gidip geliyorum. Sürekli asık yüzlü, mutsuz ve bitkin insanlar görüyorum. Annem 14 bin lira emekli maaşı alıyor ve kirası 10 bin lira. Çalışmasa ihtiyaçlarını karşılayamaz ama sağlık durumu çalışmasına el vermiyor. Annem gibi emekli bir amcanın çatı işlerinde çalışırken iş cinayetinde vefat ettiği ya da küçücük bir çocuğun çalıştığı işyerinde makineye kolunu kaptırması sonucu öldüğü haberini okumuştum. Kadın cinayetleri haberleri bitmiyor. Samandağ’da depremzedelerin ellerinden topraklarının zorla alınmasını izliyoruz. İnsan olumlu, hayata tutunabilecek bir şeyler olsun istiyor. Haksızlığa, adaletsizliğe karşı çıkmak için ben de bu yıl ilk defa 1 Mayıs’a katılacağım. 1 Mayıs’a gelen, gelemeyen ama bu sorunları yaşayan herkes için ortak ses olmak, öfkeyi ortaklaştırmak için 1 Mayıs’a geleceğim.
Metal işçisi: 1 Mayıs’a katılmak için, kiralardan eğitime, sağlıktan kadın cinayetlerine, doğanın katledilmesinden savaşa kadar o kadar çok nedenimiz var ki. Bu yıl 1 Mayıs’a katılmak için en büyük nedenim özgürlük talebim. Canımızın, diplomamızın, sözümüzün, varlığımızın hiçbir kıymeti olmadığını görüyoruz. Ama 1 Mayıs alanı, işçi sınıfının varlığını ortaya koyduğu yer. Bize çaresiz olmadığımızı görme imkânı veriyor. Umudun olduğunu gösteriyor. Sadece bir gün birleşerek bir şeyleri değiştiremeyiz ama o alandan aldığımız güçle direncimizi büyütürüz.
Ev emekçisi: Bu yıl yok sayıldığımızı, nefes alamadığımızı daha fazla hissediyorum. Kendimizin, çocuklarımızın geleceğini düşünmeyi geçtik artık yarın hangi sorunlara gözümüzü açacağımızı düşünüyoruz. İşte bunun için gideceğim 1 Mayıs’a. İki yıldır 1 Mayıslara katılıyorum. İlk yıl mutfağımdaki yangına dur demek için katılmıştım. Geçen yıl 1 Mayıs’a yönelik yasaklara, çocuklarımın geleceğinin çalınmasına karşı çıkmıştım. Bu yıl kaygılarımız büyümüş durumda. İşte bu sıkışmışlığa dur demek, artık yeter demek için 1 Mayıs’ta yerimi alacağım.
Metal işçisi: Bu yıl bizi yok sayanlara, gemi azıya alıp saldıranlara inat çok daha güçlü bir şekilde 1 Mayıs’a katılmalıyız. Sloganlarımızı daha güçlü atmalıyız. Çünkü okul çağında bir çocuğun ya da emekli bir amcanın iş cinayetinde hayatını kaybetmesine üzülmek için onları doğrudan tanımamız gerekmiyor. Siyasi baskılara karşı çıkmak için illa ki o partilere oy vermiş olmamız gerekmiyor. Sessizlik yeni sorunları, felaketleri önümüze getiriyor. Sesimizi daha güçlü duyurmak için 1 Mayıs’a katılmalıyız. Saraçhane’deki, Maltepe’deki kitlesel mitingleri gördük. Bu kitleler örgütlü ve bilinçli bir şekilde alanları doldurursa başaramayacağımız şey yok. Yan yana gelmenin, örgütlenmenin tam zamanı!
Metal işçisi: İşçi sınıfının örgütlü bir güç olması için çaba sarf eden mücadeleci işçilerin emeğiyle kuruldu UİD-DER. Bugünün işçi kuşakları olan bizleri de yürüttüğü çalışmalarla bu mücadele içinde var etti. Bugün 1 Mayıs’ın bir mücadele geleneği olduğunu, bu geleneği geleceğe taşıyacak olanın bizler olduğunu en derinimizde hissediyoruz. Sendikalarımızda, mahallerimizde, işyerlerimizde kadını, erkeği, emeklisi, genci, çocuğuyla tüm emekçileri 1 Mayıs’ta birlik olmaya çağırıyoruz.
Metal işçisi: Hepimizin dertleri, öfkesi, talepleri ortak. Çünkü biz işçi sınıfıyız, yaşamlarımız da çıkarlarımız da bir. Bu olumsuzlukların altında ezilmeyi değil, ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmayı seçtiğimizde değişim yaratabiliriz. İşte 1 Mayıs meydanları, dünyanın her yerinde dilleri, dinleri, renkleri farklı olan işçilerin bu ortaklığı paylaşmasını, kurtuluşun anahtarının kimde olduğunu yansıtması bakımından çok önemli. Taleplerimizi ortaklaştıran, umudumuzu birleştiren şey mücadele alanlarının kendisi. UİD-DER korteji sadece disipliniyle, rengiyle, duruşuyla değil taşıdığı ruhla farkını ortaya koyuyor. Her yaştan insanıyla işçi sınıfını birleştiren, birleştiğinde ruhunu ve umudunu ortaya koyan bir fark bu. Bu farkı yaşamak ve geleneğimizi yaşatmak için 1 Mayıs’ta saflarımızı sıklaştıralım.
Ofis işçisi: 1 Mayıs alanlarına ne istediğini bilerek gelmeyi, yanındaki insanlardan güç almayı, birlik olmanın mutluluğunu duymayı ve coşkuyu birlikte paylaşmayı tarif etmek zor. Sorunlara, zorluklara, haksızlıklara karşı tepki duyuyoruz ve bu tepkiyi göstermenin en güzel yollarından biri de 1 Mayıs alanlarında birleşmek. Toplumun tüm ezilenleri, sömürülenleri, yok sayılanlarıyla birlikte yan yana olmak için 1 Mayıs alanında olacağım. Sorunlarımız katmerlenerek artıyor. Bunun için örgütlü mücadeleyi büyütmemiz gerek. Sadece karnımızı doyurmak için ekmek istemiyoruz. Ruhlarımızı doyurmak için gül istiyoruz, nefes almak istiyoruz, özgürlük istiyoruz. İşçi sınıfımızın kendi sesiyle, sözüyle, talepleri ve örgütüyle 1 Mayıs’ta varlığını ortaya koyacağına inanıyorum.
Nefes Almak İçin…
Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- Kalkedon’da Mayıs Yağmuru
- Yağmur Olduk Haykırdık: Yaşasın İşçilerin Birliği!
- İnançta Umutta Sınıfımızın Saflarında!
- UİD-DER ile Yürümek
- Umut Örgütlü Mücadelede: 1 Mayıs 2025 Kadıköy
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- Gençlik Mücadeleyle Büyüyor
- 1 Mayıs’ta Coşkuyla Dolduk
- “Umut Örgütlü Mücadelede”
- 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Safında UİD-DER’deydik!
- UİD-DER Saflarında Doğru Hedefe
- 1 Mayıs’a Ailece Katılmak
- Kadıköy 1 Mayıs’ında Yükselen Ses: “ARTIK YETER!”
- Her Şeye Rağmen Bu 1 Mayıs’ta da Alanları Doldurduk
- 1889’dan 2025’e, Bugünlerden Geleceğe 1 Mayıs
- Dünya İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Tek Yumruk: Kemer Sıkma Politikalarına, Baskılara, Emperyalist Savaşa Hayır!
- 1 Mayıs 2025: Türkiye’nin Dört Bir Yanında Değişim İsteği Yankılandı!
- UİD-DER’le 1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede!
- İstanbul’da On Binler 1 Mayıs’ta Alanlarda Buluştu
- Haydi, 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...