Buradasınız
Autoliv İşçisi Neden Mutsuz!
Gebze’den işsiz bir kadın işçi
Yaşanan son krizle birlikte Autoliv Cankor firmasında yaşanan işçi kıyımı ve ardından fabrikada ortaya çıkan çalışma koşullarındaki zorlukları siz sınıf kardeşlerimle daha önce paylaşmıştım. Sizlere bu fabrikada geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayı aktarmak istiyorum.
Autoliv firması patronu takım liderleri ile bir toplantı yapıyor. İşyeri çalışanlarının neden mutsuz olduğunu, yüzlerinin neden gülmediğini merak ettiğini söylüyor. “Çalışanların mutsuzluğunun üretime olumsuz biçimde yansıdığından, standartlara uyulmadığından, kalite problemleri yaşandığından” şikâyet ediyor. Açık bir şekilde de ifade ettiği gibi, aslında derdi gerçekten çalışanlarının ruhsal durumu değil, bunun üretimde yarattığı aksaklıklar tabii ki.
Takım liderlerinden işçilere birer kâğıt dağıtmalarını istiyor. İşçiler “neden mutsuz olduklarını bu kâğıda aktarsın” diye buyuruyor. Buyrulduğu gibi çalışanlara birer kâğıt dağıtılıyor, işçiler memnuniyet duymadıkları her şeyi döküyorlar bu kâğıtlara. Kimi işçiler üzerindeki baskılardan, kimi çalışma saatlerinin uzunluğundan, kimi yemeklerin kötü oluşundan, kısacası rahatsız oldukları her şeyden bahsediyorlar. Yazılan kâğıtları önce takım liderleri okuyor, sonra sendika temsilcisi satır satır gözden geçiriyor. Hangisi patronun eline ulaşacak meçhul. Hoş patronun eline ulaştığında bu sorunların hangisi onun umurunda olacak orası da ayrı bir tartışma konusu.
Kriz bahanesiyle yüzlerce işçisini kapının önüne koyan, kalan işçilere çalışma saatini 12 saate çıkarıp daha az elemanla daha çok iş yapmayı dayatarak neredeyse işkence yapan, krizden etkilendiğini söyleyip işçiler üzerinden olmadık tasarruflara giden, yemekten, ısınmadan kısan, ücretsiz izinlere boğan ve tüm bunlara rağmen pişkin ve utanmaz bir edayla “işçilerim neden mutsuz” diye sorgulayan patron ne kadar önemsiyor olabilir “işçisini”?
Autoliv işçisi mutsuz. Çünkü yanında çalışan arkadaşı gözünün yaşına bakılmadan sokağa atıldı. Autoliv işçisi mutsuz, çünkü uzun çalışma saatlerine mahkûm edildi. Autoliv işçisi mutsuz, çünkü işten atılma korkusu ensesinden inmiyor. Autoliv işçisi mutsuz, çünkü kıt kanaat geçiniyor, hak ettiğini de zaten alamıyor.
Autoliv patronu kendi yarattığı mutsuzluğun nedenini işçilere soradursun, tüm patronlar sınıfı, bıçak kemiğe dayandığında ve işçi sınıfı yumruğunu suratlarına indirdiğinde, kendi mutsuzluğunu ve çaresizliğini gömecek yer bulamayacak. Proletaryanın birleşen ve yenilmez gücü tüm patronlar sınıfını alaşağı edecek ve bizler yaşanası güzel bir dünyaya merhaba diyeceğiz.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
1 Mayıs Tatil Oldu mu?
Mersin Liman İşçileri İşbaşı Yaptılar
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...